Mercanların Büyüleyici Dünyası
Mercan adı altında toplanan türlerin sayısı on binleri buluyor. İlk bakışta birbirlerine benzeyen bu canlılar, ayrıntılarda önemli farklılıklar sergiliyorlar."Tubastrea" türü mercanlar bir ahtapotun çevresini sarıyorlar.
Mercanlar, omurgasız canlılar. Bu nedenle, ya kalkerden oluşmuş sağlam bir zemini destek alarak ya da resimdeki gibi hareket eden başka canlılara sarılarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Bazı poliplerin uzunluğu birkaç milimetreyi geçmiyor. Ama, hep birlikte 600.000 kilometrekarelik bir alanı kaplıyorlar.Polipler, aslında çok basit organizmalar. Tüp biçiminde bir keseden ve sinirler ağından oluşuyorlar.
"Diplora strigosa"
"Phsogyra lichtensteini" türü mercanlar, yeryüzündeki en eski mercan türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gezegenimizin ilk mercan örneklerinin, Paleozoyik Çağ'da, yani bundan 570 milyon yıl önce ortaya çıktıkları sanılıyor. Denizyıldızları, mercan poliplerinin salgıladıkları maddelerle besleniyorlar. Denizyıldızlarından sonra mercanların en önemli düşmanlarından birisi de "papağan balığı"...Her polipin midesi diğerleriyle iç içe, bir mercan kolonisinin bir tek sindirim sistemi var. Mercanlar küçük canlılar, ama, koloniler halinde yaşadıkları için çok büyük alanları kaplayabiliyorlar. Okyanus derinliklerinin yüzde 0,2'si mercan setlerinden oluşuyor.
"Nematosit" denilen kapsüller
Kızıldeniz'deki bir mercanın dokungaçlarının üstünde "nematosit" adı verilen kapsüller bulunuyor. Bu kapsüllere dokunulduğu zaman patlayıp açılıyorlar. "Diplora strigosa" türü mercanlarınsa görme duyusu yok. Avlarının yerini belirlemek için, organik sıvılara karşı duyarlı olan "kimyasal alıcılar"ını kullanıyorlar.Mercanların canlı renklerinin nedeni, hücrelerinde içerdikleri pigmentler ve dallarında yaşayan yosunlar. Birçok av, bu canlı renklerin cazibesine kapılıyor ve onlara yem oluyor.