ERKEKLER KÖYÜ
ERKEKLER KÖYÜ‘ MİHRİBAN ’
- Üç Perde Komedi -
Mustafa Firuz BOZKURT
Ocak 2009
ERKEKLER KÖYÜ
‘ MİHRİBAN’
- Üç Perde Komedi -
OYUNUN ÖZETİ
Oyunumuz günümüze yakın bir zamanda Erkekler Köyünde geçmektedir. Kadın hakkı ihlallerinin en üst düzeyde yaşandığı köyde; Birden fazla kadınla evlenme, kadına yönelik aile içi şiddet, cinsel ayrımcılık gibi nedenlerden dolayı ‘Yedi Kavak Ağacı Ekili, Birde Çınar Ağacı Var’ köyünde yaşayan kadınlar bilinmeyen bir yere göç ederek köyü terk etmişler köyde bir avuç kadın kalmıştır. Yedi Kavak Ağacı Ekili, Birde Çınar Ağacı Var Köyünde yaşanan kadın hakkı ihlalleri ve kadınların köyü terk etmesi ülke gündemini derinden sarsmış, görsel ve yazılı medyada gündemi uzun süre meşgul etmiştir. Köydeki kadın hakkı ihlalleri Bakanlar Kurulunun gündemine de gelmiş ve ceza olarak köyün adı ‘Erkekler Köyü’ olarak değiştirilmiştir.
Hikâyemiz, olan bitenden ders almayan Erkekler Köyü Ağası Şeyhmus, Komşu Köyün Ağası Mahmut ve Erkekler Köyünden Hakan adlı gencin köyde yaşayan Mihriban’ı sevmesini ile başlayan olayları konu almaktadır. Mihriban’ ı elde etmeye giden bütün yollar helaldir felsefesiyle hareket eden damat adayları komik, bir o kadarda dramatik bir yarışa girerler.
Bu oyun ülkemizde yakın zamana kadar; Babasının, Abisinin, Kardeşinin veya eşinin yanında konuşma hakkı dahi olmayan bayanlara ve onların yaşanmamış gençliklerine atfen yazılmıştır.
Yaşanmamış Gençliklere
Mustafa Firuz BOZKURT
Ocak 2009
OYUNU SAHNELEMEK İSTEYEN GRUPLAR; mfiruz@ttmail.com iletişime geçmeleri gerekmektedir.
OYUNDAKİ ROLLER
S.NO
OYUNDAKİ KARAKTER
ROLU CANLANDIRACAK OYUNCU
1 Erkekler Köyü Ağası Şeyhmus
2 Kâhya Muhsin
3 Ağanın Eşi Damla
4 Futbolcu Hakan
5 Mihriban
6 Komşu Köyün Ağası Mahmut
7 Mahmut Ağanın Yardımcısı Kâhya Dursun
(Ayrıca Üfürükçü Şükrünün Asistanı Nurhan)
8 Muhtar Abdülkadir / Abdül (Ayrıca Maymun Mayk)
9 Köyün Delisi Sadri
10 Köyün II. Delisi Sabri
11 I. Kız
12 II. Kız
13 Bilal (Kandavalı)
14 Gürses (Kandavalı)
15 I.Köylü
16 II.Köylü
17 Semiha (Mihriban’ ın Ablası)
18 Muzaffer (Muzo) Köy Bekçisi
19 Gizemli Ozan
Yazarın kaleme aldığı oyunların genel özelliği, canlandırılan karakterler arasında bayan bulunsa da tümü erkek oyuncularla oynanabilecek düzeyde kurgulanmıştır.
I. PERDE
(Konular Ağanın Evinde Geçmektedir)
PERDE AÇILMADAN KÖY ANLATILMAYA BAŞLANIR – Hikâyemiz günümüze yakın bir zamanda Erkekler Köyünde yaşananları anlatmaktadır. Kadın hakkı ihlallerinin en üst düzeyde yaşandığı köyde; Birden fazla kadınla evlenme, kadına yönelik aile içi şiddet, cinsel ayrımcılık gibi nedenlerden dolayı ‘Yedi Kavak Ağacı Ekili, Birde Çınar Ağacı Var’ köyünde yaşayan kadınlar bilinmeyen bir yere göç ederek köyü terk etmişler köyde bir avuç kadın kalmıştır. Yedi Kavak Ağacı Ekili, Birde Çınar Ağacı Var Köyünde kadın hakkı ihlallerinin had safhada olması ve kadınların köyü terk etmesi ülke gündemini derinden sarsmış görsel ve yazılı medyada gündemi uzun süre meşgul etmiştir. Köydeki kadın hakkı ihlalleri Bakanlar Kurulunun da gündemine de gelmiş ve ceza olarak köyün adı ‘Erkekler Köyü’ olarak değiştirilmiştir.
Bu oyun ülkemizde yakın zamana kadar; Babasının, Abisinin, Kardeşinin veya eşinin yanında konuşma hakkı dahi olmayan bayanlara ve onların yaşanmamış gençliklerine atfedilmiştir.
PERDE AÇILIR – Sahnede Ağanın Eşi Damla Sultan sedirin üzerinde oturmakta ve türkü söylemektedir. Birden türkü söylemeyi keser
DAMLA – Neymiş ne kadar bir güzel köymüş. Ulan köyde topu topu yedi tane kavak ağacı, bir tane de çınar ağacı var diye burayı Belgrat Ormanı bellediler. Benim ağa babamın köyünde, evimizin bahçesinde bu köydekinden fazla ağaç vardı.
(Sahnenin dışından bağırma sesleri gelir)
KIZLAR – Hanım Ağa, hanım Ağa… (I. Kız, II.Kız ve Mihriban Sahneye girer)
KIZLAR - Hanım Ağa, hanım Ağa…
DAMLA – Ne var ne bağırıyorsunuz? Hem sen niye buraya geldin Mihriban sana kaç kere söyledim Ağa buralarda olabilir gelme diye ha?
MİHRİBAN – Ama burada olmadığını Hakan söyledi Hanımım
DAMLA – O elindeki lambada ne öyle?
MİHRİBAN – Sevdiğime aldım Hanımağa nasıl güzel mi?
DAMLA – Sevdiğin çok şanslı kız! Kapatın bakalım şu ışıkları bir deneyelim (Işıklar kapanır, abajuru yakıp söndürüp çevresinde alkış yapmaya başlarlar)
MİHRİBAN – (Işıklar yanar, Mihriban iç geçirir) Sevdiğime olan özlemim bir kat daha arttı
DAMLA – Çok mu seviyorsun
MİHRİBAN – (Bir müddet dalgınlıktan sonra) Hem de ne kadar çok bilemezsin
I. KIZ – Hanım Ağa, Şeytan Mustafa’nın 2 kızı var ya, onlar bu sabah köyden kaçmış
DAMLA – Oh (Oynamaya Başlar) 60, 70, 80, 90 (Birden durur, kızlar şaşkın ifadeyle bakarlar) Atın bakalım bir oyun havası (Kızlar oyun havası ile birlikte oynamaya başlarlar, Damla Sultan yerine oturur)
I.KIZ – (Mihriban’ ın kulağına eğilir) Kız görüyormusun? Nasılda korkuyor, Ağayı elinden alacaksın diye!
MİHRİBAN – Aman abla…
II. KIZ – Ağa da iyi sabırlı ha. Böyle bir kadınla bir ömür nasıl geçer peh!
MİHRİBAN – Köyde kaç bayan kaldık ki, bir avuç
I.KIZ – (II. Kız duymayacak şekilde kulağına eğilir) Bırak Mihribanım, Bir sen, bir ben kaldık, başka yok
(Damla Sultan ayağa kalkar sağ elini havaya kaldırdığında müzik kesilir kızlar yerlerine oturur, sol elini hava kaldırdığında Beethoven çalmaya başlar ve Damla Sultan Bale yapmaya başlar)
II.KIZ – Şunda ki kibire baksana!
I.KIZ – Hahahay… Nasıl bir yaratık böyle!
MİHRİBAN – Ama kızlar ayıp olmuyor mu?
DAMLA – Nasıl kızlar?
KIZLAR – (Alkışlarla) Bravo…
(Sahneye Ağa ve Kâhya Muhsin girer)
ŞEYHMUS AĞA – O… Köyde kaçan kaçana, dedikodu almış yürümüş adımız Lavuğa çıkmış, bizim evde cümbüş eğlence kırıla gidiyor! (Sözü bitince Mihriban’ ı görür ve birden donar, bir müddet bakışırlar)
ŞEYHMUS AĞA – Aman Yarabbi!... Bu ne güzellik, isminizi bahşedermiydiniz?
MİHRİBAN – Mih… (Sözü yarım kalır)
DAMLA –Adı Mihriban, nişanlı O…
ŞEYHMUS AĞA – (Damla’ ya döner) Çık dışarı
ŞEYHMUS AĞA - (Bir süre sessizlikten sonra Sessizlikten sonra) Kimin kızısın sen?
MİHRİBAN – Babamın
ŞEYHMUS AĞA – Bak şuna sen, kımıl kımıl adamın içini ısıtıyor, espri yeteneği de var. Baban kim senin?
MİHRİBAN – Kabak Ahmet’ in
ŞEYHMUS AĞA – Hani şu Mintak Leyla ile evli olan Kabak Ahmet mi?
MİHRİBAN – Evet Ağam, Motor Durmuş’ un kızı Mintak Leyla ile evli olan Cellatlardan Ali’nin oğlu Kabak Ahmet’ in kızıyım
ŞEYHMUS AĞA – Senin bir lakabın var mı yavrum?
MİHRİBAN – Henüz yok Ağam
ŞEYHMUS AĞA – Senin lakabın bundan sonra, Ağanın Gülü Mihriban, en yakın zamanda Kabak Ahmet Babanızla görüşeceğim Mihribanım, haydi sağlıcakla gidin
(Sahneden I.Kız, II.Kız, Mihriban ve Damla –Damla hüngür hüngür ağlamaktadır- çıkar)
ŞEYHMUS AĞA – (Muhsin’ e Döner) Muhsin, ben âşık oldum
KÂHYA – Farkındayım Ağam (Sahneye birden Damla girer)
DAMLA – (Ağlamaklı) Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun sana verdiğim gençliğime
ŞEYHMUS AĞA – Çık git… Ben seninle evlendiğimde Onbeşindeydim sen ellibeş yaşında ne gençliği? Çık… (Damla sahneden ağlayarak çıkar)
ŞEYHMUS AĞA – Muhsin, bu kadın doğduğunda ülkede Monarşi vardı Cumhuriyet bile gelmemişti. Babamın ölmeden önce bana attığı bir kazık bu Muhsin. Oğlum seni ataya götürüyorum dedi bana bu karıyı kakaladı!...
KÂHYA – Ağam komşu köyün ağası bu konuda çok güzel bir tespit yapmış
ŞEYHMUS AĞA – Ulan rezaletimiz aldı yürüdü, internette geyik malzemesi olduk. Ne diyormuş o Mahmut denen ağa bozuntusu?
KÂHYA – Şeyhmus Ağanın karısı milattan önce kalma diyormuş Ağam. Bulan olursa gitsin müzeye götürsün, devletimiz yerin altından çıkan ganimetin yüzde otuzunu defineciye veriyor, müzeye teslim eden ihya olur diyormuş Ağam.
ŞEYHMUS AĞA – Ne yapıp edip Mihriban’ ın işini bitir Kâhya . O benim olmalı
KÂHYA - O iş kolay Ağam, yalnız…
ŞEYHMUS AĞA – Ne demek yalnız?
KÂHYA – Kabak Ahmet parayı pek sever Ağam
ŞEYHMUS AĞA – Bu konuda paradan kaçmayalım Kâhya . Uykuya dalmadan, yastığa kafanı koymadan kabus görmek nedir bilirmisin? Evde ışıkları sürekli açık tutuyorum, kakalak Damla’ nın yüzünü görüpte korkmayayım diye.
KÂHYA – Ağam Şeytan Mustafa’ nın iki kızıda kaçtı, köyde hiç kadın kalmadı ne yapacağız?
ŞEYHMUS AĞA – Ben bu olayı tiyatro oyununun dördüncü perdesine doğru çözerim. Ancak; Sen bir müddet şehirden birkaç tane Rus güzeli getir, günün belli saatlerinde işte çeşme başında su doldurma, efendime söyleyeyim dere kenarında çamaşır yıkama görüntüsü versinler yeter.
KÂHYA – Tamam Ağam. Onlara yöresel otantik giysiler falan giydiririm.
ŞEYHMUS AĞA – Sen böyle üçkağıtçılıkları iyi bilirsin nede olsa, Çaput Fikri’ nin oğlusun. E… Yiğit namıyla anılır.
(Sahneye Muhtar girer)
MUHTAR – Selam-ı Aleyküm Ağam
ŞEYHMUS AĞA – Aleyküm selam Muhtar gel bakalım. Sana da söyleyeceklerim vardı geldiğin iyi oldu.
MUHTAR – Buyur Ağam
ŞEYHMUS AĞA – İhtiyar Heyetini acil topla, önemli bir konu var görüşeceğiz
MUHTAR – Ağam imkânsız. Bu sabah Toparlak İsmail sizlere ömür, vefat etti
ŞEYHMUS AĞA – Bu ne ya? İhtiyar Heyetini ne zaman toplamaya çalışsak bir ölü var. Ne heyetmiş altı yıldır ölenlerden toplanamadı
KÂHYA – He valla, toplantıyı nerdeyse mezarlıkta yapacağı Ağam
MUHTAR – Ama Ağam demokrasi teamülleri
ŞEYHMUS AĞA – Geçen ay Cartlaklardan İsmail’ i seçelim demedin mi? Adam 120 yaşında yürüyen mumya efsanesi. Daha seçildiği günün akşamı öldü