YOLCU KONMAZ OTELİ
1.Say |
2.Say | 3.Say | 4.Say | 5.Say | 6.Say | 7.Say | 8.Say | 9.Say | 10.Say | 11.Say | 12.Say | 13.Say | 14.Say | 15.Say | 16.Say | 17.Say | 18.Say |
YOLCU KONMAZ OTELİ
(1 perdelik komedi)
Kişiler
Bulguroğlu: Otelci, Topaç: Garson
1. Sahne
Otelci (yalnız)
(Otelci elinde bir süpürge ile girer.)
1. Sahne
Otelci— Etrafı bir kere daha gözden geçirelim. (Bir şarkı mırıldanarak, toz alıyormuş gibi eşyaya kuvvetli bir şekilde süpürgeyi indirmeye başlar.) Oooh... Her taraf tertemiz oluyor. Her yer pırıl pırıl, (dinleyenlere) Tabi bu kadar neşeli ve sevinçli olduğuma şaşıyorsunuz değil mi? Merakta kalmayın. Anlatayım. Ankara'nın en büyük, en güzel, en mükemmel oteli olan Yolcu Konmaz Oteli'nin sahibiyim ben... Ha, ismimi daha bilmiyorsunuz, değil mi? Evet, 'meşhur Yolcu Konmaz Oteli'nin müdürü Bay Bulguroğlu... Bugün otelime çok meşhur bir yolcu gelecek de onun için böyle sevinç ve neşe içindeyim. Güngörmez Ülkesi kralının oğlu, bugün bizim otele geliyor. Büyük bir prens. Bir şehzade... Dün akşam bana telefon edip de bunu haber verdikleri zaman hemen işçi dairesine baş vurdum ve bugün için fazladan bir garson istedim. Elbet ya... Birçok iş olacak. Ama garson daha gelmedi. Neden acaba? Merak ediyorum doğrusu... Fakat ben her tarafı topladım. Her şeyi düzenledim... Korkmam artık... Hele kendi elimle prens hazretlerine öyle bir kahvaltı hazırladım ki senelerce tadı damağında kalacak vallahi... Ah, bugün benim için ne kutlu bir gün... Bizim otel için bundan güzel reklâm olur mu? Ünlü bir kralın oğlu otelime gelecek, otelimde kalacak, otelimin bir odasında oturacak, otelimin bir yatağında "yatacak... Aman yarabbi, sevinçten çıldıracağım... Dahası var. Bütün gazeteler şüphesiz hep bundan bahsedecek. Bütün komşu otelciler bu hâli kıskanacaklar. (Saat öğleyi çalar.) O ne? öğle vakti olmuş ha? Meşhur misafirimiz neredeyse gelir artık... Tam vakit... (Kapı çalınır.) Hah, tamam, işte geldi... Heyecandan tir tir titriyorum. Kapıyı bayılmadan bir açabilsem. Aman Bulguroğlu cesaret. Çok terbiyeli, nazik olmaya bak... (Sağdan çıkar.)
2. Sahne
Topaç - Otelci
(Topaç sağdan girer, arkasından da otelci gelir.)
Otelci (yerlere kadar eğilerek)— Buyursunlar prens hazretleri... Buyurun efendim, buyurun...
Topaç— Merhaba bayım. Yolcu Konmaz Oteli burası değil mi?
Otelci (yerlere kadar eğilerek)— Evet şehzade hazretleri...
Topaç (kendi kendine)— Amma da nazik adam haa... (yüksek sesle) Bay Bulguroğlu ile mi görüşüyorum?
Otelci (kendi kendine)— Aman benimle ne de nazik konuşuyor... (yüksek sesle) Evet efendimiz. Bulguroğlu ben-denizim... (Onu selâmlar.)
Topaç— Ben de beklediğiniz adamım.
Otelci— Evet efendim, geleceğinizden haberim vardı, efendim...
Topaç (kendi kendine)— Haberim vardı diyor... Allah, Allah... Galiba işçi idaresinden söylemiş olacaklar, (yüksek sesle) Biraz geç kaldım galiba?
Otelci— Hayır efendim, hayır... Estağfurullah efendim... (Saygıyla eğilir.)
Topaç (kendi kendine)— Allah Allah... Bu kadar nazik patron da hiç görmemiştim, (yüksek sesle) Bay Bulguroğlu, niçin bana öyle... (otelcinin taklidini yaparak) Yok, buyursunlar prens hazretleri, yok estağfurullah şehzade hazretleri filân diyorsunuz? Benim ismim Topaç, Topaç...
Otelci (hayretle)— Ne? Topaç mı? (kendi kendine) Haa, anladım... Prens seyahat ederken mutlaka ismini değiştirmiş olacak... (yüksek sesle) Baş üstüne efendim... isminiz Topaç olsun... Emredersiniz efendim... (Yerlere kadar eğilir.)
Topaç (kendi kendine)— Allah Allah... Neredeyse ayaklarıma kapanacak... Amma da acayip adam ha... Neme lâzım, ben buraya garsonluk etmeye geldim, onu bilirim, (yüksek sesle) Eeee, ne yapacağız bakalım?
Otelci— Emrinize hazırım ef... Ef... Ef... Şey... Bay Topaç... (kendi kendine) Allah Allah... Ne de isim bulmuş ya... (yüksek sesle) Arzu buyurulursa bu taraftaki (Sol tarafı gösterir.) odaya geçin. Mükemmel kahvaltınız sizi bekliyor...
Topaç (kendi kendine)— A, aaa... Şimdi de beni kahvaltıya davet ediyor... Aman burası ne güzel yermiş böyle? (yüksek sesle) Bay Bulguroğlu, vallahi siz pek hoşuma gidiyorsunuz... Umarım ki ikimiz de gayet iyi anlaşacağız... Şartlarıma gelince...
Otelci (sözünü keserek)— Israr etmeyin... Vallahi gücenirim... Aman efendim şarttan filân hiç bahsetmeyin... Ne derseniz başım üstüne...
Topaç— öyle ama...
Otelci—Israr etmeyin... Vallahi gücenirim...
Topaç— Pekâlâ öyleyse... (kendi kendine) Olur şey değil... Amma nazik, amma cömert adam. Şaştım kaldım... Ne yapalım, madem ki davet ediyor gidip kahvaltı etmekten başka çare yok... öyle bir iştahım da var ki... (yüksek] sesle) Yemek salonu ne tarafta?
Otelci (Sol tarafı gösterir.)— Bu tarafta efendim...ı Otelimin en iyi dairesini de sizin için ayırdım.
Topaç— Doğrusu eşi, benzeri bulunmaz bir adamsınız.
Otelci— Estağfurullah Bay Topaç... Burada istediğiniz gibi hareket edin... Efendim... Bir emriniz olursa lütfen zili çalın, bendeniz hemen gelirim.
Topaç (kendi kendine)— Bu da nesi? Hoppalaaa... Otel sahibi garsonlara hizmet ediyor galiba... Bir yaşıma daha girdim. Allah Allah... (yüksek sesle) Pekâlâ öyleyse... Şimdilik Allahaısmarladık, Bay Bulguroğlu... (kendi kendine) Gidip karnımı doyurayım, patronu kızdırmayalım. (Soldan çıkar.)
metin ve textler / biyografiler / tiyatro siteleri / tiyatro sözlüğü / tiyatro tarihi / tiyatro türleri / tiyatro oyunları / tiyatrocular dönemi / türkiyede çocukluk ve gençlik tiyatrosu tarihi / tiyatronun kökeni / geleneksel türk tiyatrosu / italyada rönesans tiyatrosu / orta çağda tiyatro / roma tiyatrosu / 19 yy sanat akımları / alman halk tiyatrosu / alman tiyatrosu / antik yunan tiyatrosu / fransz tiyatrosu / osmanlı tiyatrosu / hacivat karagöz tarihi / tiyatro erken dönem / tiyatro orta dönem / günümüz tiyatrosu / metin ve textler -1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16