BEBELERİN HABABAM SINIFI HARFLERİ ÖĞRENİYOR
BEBELERİN HABABAM SINIFIHARFLERİ ÖĞRENİYOR
Güldürücü Çocuk Oyunu: 1
Yazan: FEVGUN (Fevzi Günenç)
Bu oyunu sahnelemek isteyenlerin Fevzi Günenç ile iletişime geçmeleri gerekmektedir:
fev27@mynet.com
BU OYUNDA KİMLER VAR?
BAYAN ÖĞRETMEN
SUNA ABLA
SELİN ABLA
BETÜL:
CEREN:
GÜLER
MURAT ABİ
ALİCİK
VELİCİK:
CANCAN
NURİ
CİMİ
DEKOR:
Bir ana okulu sınıfı. Karşıda Beyaztahta, çevrede oyuncaklar. Duvarlarda çocuk resimleri.
BAYAN ÖĞRETMEN:
Çocuklar bugün harfleri öğrenecektik. Ama ben rahatsızlandım. Şimdi eve dinlenmeye gideceğim.
ALİCİK:
Dersimiz boş mu geçecek öğretmenim?
BAYAN ÖĞRETMEN:
Boş geçer mi hiç. Büyük sınıflardan ablalarınız, ağabeyleriniz geldi. Harfleri size onlar öğretecek. Size tanıtayım onları. Bu Suna ablanız.
SUNA ABLA:
Merhaba çocuklar.
ALİCİK: (Parmak kaldırır.)
Benim adım Ali. Arkadaşlar bana Alicik diyorlar. Seni sevdim abla. Sen de Alicik diyebilirsin bana.
SUNA ABLA:
Peki Alicik. Bir şey mi soracaksın?
ALİCİK:
Evet.
SUNA ABLA:
Sor bakalım.
ALİCİK:
Bana mı dediniz?
SUNA ABLA:
Neyi?
ALİCİK:
Merhaba dediniz ya…
SUNA ABLA:
Haa, evet… Herkese dedim. Bu arada sana da demiş oldum tabii.
ALİCİK:
Bir daha söyler misiniz?
SUNA ABLA:
Elbette. Merhaba… Merhaba Alicik!
ALİCİK: (Arkadaşlarına döner, sevinçle)
Bana merhaba dedi…
BAYAN ÖĞRETMEN:
Bu ağabeyinizin adı da Murat.
MURAT:
Günaydın arkadaşlar.
HEPSİ:
Günaydın Murat abi!
ALİCİK: (Parmak kaldırır)
MURAT ABİ:
Tamam Alicik, tamam, sana da günaydın dedim.
BAYAN ÖĞRETMEN:
Bu da Selin ablanız.
SELİN ABLA:
İyi günler arkadaşlar…
ALİCİK:
Bana arkadaş dedi…
BAYAN ÖĞRETMEN: (Çocuklara)
Öğreticilerinizi tanıttım. Siz de kendinizi tanıtırsınız artık.
ALİCİK:
Ben kendimi tanıttım.
BAYAN ÖĞRETMEN:
Aferin Alicik. Ben gidiyorum artık. Size iyi öğrenmeler. (Öğreticilere) Size de iyi öğretmeler gençler.
SUNA ABLA:
İyi günler efendim.
MURAT ABİ:
Güle güle öğretmenim.
SELİN ABLA:
Geçmiş olsun.
ÖĞRETMEN:
Var olun.. (Çıkar)
MURAT ABİ:
Eveeet… Şimdi dersimize başlayabiliriz. Konumuz neydi çocuklar?
VELİCİK: (Güler)
MURAT ABİ:
Niçin güldün arkadaşım?
VELİCİK:
Benin adım Veli. Arkadaşlar bana da Velicik diyorlar.
MURAT ABİ:
Peki… Tanıştığımıza sevindim Velicik. Şimdi söyle bakalım. Demin niçin güldün?
VELİCİK:
Siz bize bir şey öğretemezsiniz. Ona güldüm.
MURAT ABİ:
Neden öğretemeyecekmişiz?
VELİCİK:
Baksana konumuzu bile bilmiyorsunuz. Konumuz neydi çocuklar diye bize soruyorsunuz.
SUNA ABLA:
Sizinle işimiz var.
SELİN ABLA:
Ana okulu değil, miniklerin hababam sınıfı burası galiba.
SUNA ABLA:
Bilmediğimizden sormadı o soruyu size Murat abiniz çocuklar.
VELİCİK:
Niçin sordu ya?
SUNA ABLA:
Sizinle iletişim kurmak için.
VELİCİK:
Öyleyse ben de onunla iletişim kurayım. Konumuz neydi Murat abi?
MURAT ABİ:
Harfler… Harfleri öğreneceğiz.
VELİCİK:
Aferin, bildin.
HEPSİ: (Alkışlar)
MURAT ABİ:
Artık derse başlasak iyi olacak.
CANCAN:
Bence sakıncası yok.
MURAT ABİ:
Sen kimsin?
CANCAN:
Ben Cancan’ım.
MURAT ABİ:
Tanıştığımıza memnun oldum Cancan.
CANCAN:
Tanıştığıma diyecektiniz galiba.
MURAT ABİ:
Neden?
CANCAN:
Ben daha tanıyamadım ki sizi. Tanıdıktan sonra söylerim memnun olup olmadığımı.
MURAT ABİ:
Peki… Şimdi harfleri öğrenmeye başlayalım. (Beyaz tahtaya bir A, bir de a) yazar. Farkında olmadan A’yı biraz küçük, a’yı biraz büyük düşürür. A’yı gösterir.) Bu büyük A arkadaşlar. (a’yı gösterir) Bu da küçük a’dır.
CİMİ:
Yanlışınız olmasın öğretmenim?
MURAT ABİ:
Kendini tanıt da öyle konuş.
CİMİ:
Ben Cimi’yim. Asıl adım Cemil ama arkadaşlar Cimi diye çağırır.
MURAT ABİ:
Peki Cemil…
CİMİ:
Cimi derseniz daha çok sevinirim. Çünkü fena halde alıştım buna.
MURAT ABİ:
Peki Cimi… Söyle bakalım yanlışım neredeymiş?
CİMİ:
Siz küçücük yazdığınız A’ya büyük A, dediniz. Büyücek yazdığınız a’ya da küçük a, dediniz.
MURAT ABİ: (Kendi kendine)
Çattık balaya. (Tahtaya yazdıklarını siler, iki harfi de aynı boyutta yazar. Şimdi oldu mu?
CİMİ:
Oldu galiba.
MURAT ABİ:
Öyleyse sen oku bakalım bu harfi. Neymiş?
CİMİ:
Neymiş?
MURAT ABİ:
Aaa…
CİMİ:
Ne oldu?
MURAT ABİ:
Neye ne oldu?
CİMİ:
Aaa, dediniz ya. Neye şaşırdınız?
MURAT ABİ:
Bir şeye şaşırdığım yok. A harfini okuyorum A… Tekrar et.
CİMİ:
Aaa… Ben de şaştım bir şeye ama neye şaştım bilmiyorum.
MURAT ABİ:
(Sınıfa) Siz de tekrarlayın:
HEPSİ:
Aaa!..
MURAT ABİ: (Seyircilere döner) Aaa… Siz de söyleyin… Aaa…
SEYİRCİLER: (Söyler)
MURAT ABİ:
Tamam, A’yı öğrendik. (Tahtaya B yazar) Be… (Cimi’ye) Tekrar et… Be…
CİMİ:
Edemem.
MURAT ABİ:
Neden?
CİMİ:
Ben kimseye “be” diyemem. Ayıp olur.
MURAT ABİ:
Bu B o “be” değil. Senin öğrendiğin yeter. Şimdi de başka birine soralım. (Tahtadaki B’yi gösterir.) Beee… Kim söyleyecek…
BETÜL:
Betül söylesin.
MURAT ABİ:
Betül kim?
BETÜL:
Ben…
MURAT ABİ:
Söyle öyleyse Betül.
MURAT ABİ:
Beee…
MURAT ABİ:
Aferin… (Sınıfa) Bakın, ne kadar kolay… Şimdi hep birlikte söyleyelim. Bee…
HEPSİ:
Beee…
MURAT ABİ: Aferin… (Seyircilere döner) Bee… Siz de söyleyin…