NASREDDİN HOCA
1.Say |
2.Say | 3.Say | 4.Say | 5.Say | 6.Say | 7.Say | 8.Say | 9.Say | 10.Say | 11.Say | 12.Say | 13.Say | 14.Say | 15.Say | 16.Say | 17.Say | 18.Say |
NASREDDİN HOCA
(Okullar için komedi, 2 perde)
Kişiler
Nasreddin Hoca - Nasreddin Hoca'nın karısı
Ayşe (büyütme) - Kadı Ahmet Ağa - Sarhoş
Mehmet - Yasef - Ali (öğrenci) - Komşu kadın
Kahveci çırağı - Zaptiye - Yolcu - Eşek
Mahalleli birkaç erkek - Kadın - Çocuk
1. Perde
(Basitçe döşenmiş, fakir bir ev odası. Karşıda bir divan, duvarda bir ud görünmektedir. Ortada yırtık bir kilim, yanda basit bir masa, üzerinde birkaç kitap durmaktadır. Hoca'nın karısı divanda oturmuş çorap örmekte ve Ayşe'ye seslenmektedir.)
Hoca'nın karısı— Ayşe... Kız Ayşe, bi yol git de bak bakalım, bu herif nerede kaldı. Ahmet Ağa'nın köşeye kadar bir varıver.
Ayşe— ...
Hoca'nın karısı— Kız, sana söylüyorum, işitmiyor musun? (Dışarıdan bir gürültü kopar.)
Hoca'nın karısı— Elin kırılsın inşallah! Yine kim bilir neleri devirdin kız?
(Hoca elinde takkesiyle girer.)
Hoca— Kızın günahını alma hanım, işi bir anlayıver de ondan sonra konuş.
Hoca'nın karısı— Peki o gürültü neydi?
Hoca— Ne olacak, merdivenden çıkarken takkem yuvarlanıverdi, işte o kadar.
Hoca'nın karısı— İlâhi hoca, takke o gürültüyü çıkarır mı?
Hoca— Eeee altında da ben vardım işte.
Hoca'nın karısı— Ha şöyle imana gel. Neredeydin şimdiye kadar, arkadan Ayşe'yi koşturacaktım, az daha!
Hoca— Ben mi hanım, bilirsin ki tilki ya ormandadır, ya da kürkçü dükkânında.
(Ayşe girer.)
Ayşe— Hoca Efendi, sen evde yokken gelen biri, yine geldi, eşeği istiyor. Vereyim mi?
Hoca— Yok, de.
Ayşe— Pekâlâ. (Sahneden çıkar, sonra yine girer.) Hoca Efendi, eşek çok lâzım, diyor.
(Ahmet Ağa girer.)
Ahmet Ağa— Etme Hoca Efendi, şu eşeği ver de bi yol değirmene gidip geleyim.
Hoca— Ahmet Ağa, eşeği bizim oğlanla tarlaya yolladım, eşek evde yok.
(Bu sırada eşeğin ahırdan anırması duyulur.)
Ahmet Ağa— Şimdi de eşek evde yok, demezsin ya?
Hoca—Tövbe estağfurullah be adam, şu sakalı ağartmış adamın sözüne inanmadın da gittin ahırdaki eşeğin tek lâfına inandın, yazıklar olsun sana be.
Ahmet Ağa— Kusuruma bakma Hoca, biz cahil insanlarız, kusura bakma, hadi eyvallah. (Sahneden çıkar.)
Hoca'nın karısı—Adamı iyi atlattın ama senin eşeğe de bir şeyler oldu son günlerde.
Hoca— Aldırma hanım, sen bağırmayandan kork. O sahibini çok iyi bilir.
Hoca'nın karısı— Hoca Efendi, kendime yeni bir elbise diktim. Gör bak. (Duvardan alır, omuzlarına atar.) Nasıl, ne dersin Efendi, bunu giyip kime görüneyim?
Hoca— Bana görünme de kime görünürsen görün.
(Ayşe girer.)
Ayşe— Hoca Efendi biri geldi, galiba arkadaki komşu kadın... ip istiyor.
Hoca— Ne ipi? Gelsin bakalım.
Ayşe— Gir komşu, gir.
Komşu kadın— Selâm Hoca Efendi. İp lâzım oldu da.
Hoca— Hayrola komşu, ne ipi?
Komşu kadın— Çamaşır ipi canım.
Hoca—Ah, biraz evvel gelseydin ya. Şimdi imkânı yok.
Komşu kadın— Niçin Hoca Efendi?
Hoca— İpe un serdim, un!
Komşu kadın (gülerek)— İpe de un serilir mi? Bir yaşıma daha bastım?
Hoca— insanın vermeye gönlü olmayınca, pekâlâ serilir komşu, pekâlâ serilir.
Komşu kadın—Aman komşu, Hoca Efendi de kimseye bir şey kaptırmaz oldu.
Hoca'nın karısı— İftira etme komşu. Geçen gün kazanınızı aldıktı. Geri alırken size güzelim tencereyi, "Kazan doğurdu." diye vermişti, unuttun mu?
Komşu kadın— Nasıl unuturum! Ama sonra ne yaptı?
Hoca'nın karısı— ...
Komşu kadın— Sen yoktun. Kazanı tekrar istedi. Bir gün sonra kazanı almaya gittiğimizde de bize, "Kazana Al metin ve textler / biyografiler / tiyatro siteleri / tiyatro sözlüğü / tiyatro tarihi / tiyatro türleri / tiyatro oyunları / tiyatrocular dönemi / türkiyede çocukluk ve gençlik tiyatrosu tarihi / tiyatronun kökeni / geleneksel türk tiyatrosu / italyada rönesans tiyatrosu / orta çağda tiyatro / roma tiyatrosu / 19 yy sanat akımları / alman halk tiyatrosu / alman tiyatrosu / antik yunan tiyatrosu / fransz tiyatrosu / osmanlı tiyatrosu / hacivat karagöz tarihi / tiyatro erken dönem / tiyatro orta dönem / günümüz tiyatrosu / metin ve textler -1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16 lah rahmet eylesin, öldü!" demez mi?