Dünya’nın Sonunu Beklerken
Sahnenin ortasında büyük bir karton (ev olarak kullanılacak) ve çevresinde çöp torbaları ve bir tane market arabası….Üstü başı yırtık ve eski kıyafetler içindeki bir adam elinde taşıdığı büyük siyah çöp torbasını sürükleyerek girer sahneye ve onu kartonun yanına bırakıp evin önüne oturur. Biraz sonra bir başka aynı kılıktaki adam girer sahneye onun kıyafetleri biraz daha yenidir.
1. Evsiz: Hoş geldin ama hiç iyi etmedin
2. Evsiz: Buraya gelirkenki amacım hoşluk bulmak değildi zaten, ama iyi edip etmediğime sen karar veremezsin.
1. Evsiz: Hanemin sınırlarına tecavüz ettiğine göre bazı şeylerin kararı tabi ki bana ait.
2. Evsiz: Hava diyorum aslında pek de puslu tıpkı derinlerimdeki hüzünler gibi kümelenip birinin üzerine yağmak istiyor.
1. Evsiz: Lüks evimin malzemesi yağmura karşı dayanıksızdır, eğer esip kükreyeceksen ya da döküleceksen tel tel, yerin burası değildir. Bu adam senden saygı bekler.
2. Evsiz karton evin çevresini dolaşır, küçümser bir şekilde kollarını göğsünün üzerinde kavuşturur.
Genç ve yaşlı olarak devam edecek yaşlı olan karton evin sahibi…..
Genç: Eğer ki buysa ev dediğin vakti zamanında bunun gibi evlere çok var sahipliğim.
Yaşlı evsiz ayağa kalkar ve gencin yanına gelir, elini omzuna koyar ve…
Yaşlı: Tosbağa eşekle yarışa tutuştuğunda eşek onu hafife almış ama sonunda kazanan tosbağa olmuş.
Genç: Ben onu tavşan diye biliyorum, galiba ilerleyen yaşınla birlikte aklını da yitirmişsin.
Yaşlı: Hikâyeyi şimdiye uyarladım evlat, şu ana, dokunduğumuz varsıllara (genci omzundan sarsarak)
Genç: Beni bırak da yoluma gideyim zamanım yok seninle yitirecek duymadın herhalde dünyanın sonu gelecek.
Yaşlı: Bu haber neredeyse milyon yıllık ve evet bende biliyorum sonunun geleceğini.
Genç: O halde benim gibi sadece saatler kaldığını da biliyorsun. Belki bu aşağıdakilerin izlediği son oyundur.
Yaşlı adam sahnenin önüne doğru ilerler ve eliyle siper yapıp seyircileri görmeye çalışır.
Yaşlı: Baksana talihsiz insanlara bilselerdi son şeyleri olduğunu daha faydalı bir şey yaparlardı. Ama sen nereden biliyorsun bakayım?
Genç: Yaşadığım yerin yakınlarında oturan bir bilim adamının konuşmasına kulak misafiri oldum.
Yaşlı: Yani diyordu ki dünyanın sonu gelecek ve saatler kaldı.
Genç: Aynen öyle yaşlı adam.
Yaşlı: Peki bu konuşmayı ne zaman duydun.
Genç: ( hesap yapar gibi yüzünü buruşturur) neredeyse iki saat. Hiii eyvah her an olabilir.
Genç adam sahnede oradan oraya koşturmaya başlar çöp torbalarının üzerine atlar ve onları sanki bir sığınak gibi kullanarak saklanmaya çalışır.
Yaşlı adam cebinden çıkardığı asma kilidi karton evin önüne bırakır.
Genç: Ne yapıyorsun sen deli adam dünyanın sonu geliyor.
Yaşlı: Sonlar başlangıçların ardına tutturulmuş sevimsiz kuyruklardır. Son olunca ne olacak yeniden başladığında ve ben evime döndüğünde onun soyulmuş olduğunu görmek istemem.
Genç: Bu sonun başlangıcı yok, bitecek her şey gökyüzü, yeryüzü, varsıllar, olasılıklar, tümevarımlar, tümdengelimler, birikimler.
Yaşlı: En çok da kültürel birikimime üzülürüm vaktinde çok teklif geldi bir kütüphaneye yatır, yattığı yerden kültürel faiz yersin diye ama işte kısmet olmadı. Bak şimdi de son geldi.
Genç: Neredeyse burada olur, çok korkunçmuş diyorlar, kendisinin yüzüne bakan olursa onu anasından doğduğuna pişman ediyorlarmış.
Yaşlı: Ben alışverişe gidiyorum, buraya geldiğinde yorgun ve aç olabilir bir de öyle kızdırmayalım.
Yaşlı adam arabayla sahne üzerinde iki tur atar ve kartonların arkasındaki çöpleri karıştırmaya başlar.
Yaşlı: Bu pahalı, bunun son kullanma tarihi geçmiş, bu renkliler için, bu da ön yıkama istiyor. Acaba son vejetaryen mi? Yoksa önüne ne gelirse silip süpüren bir aç gözlü mü?
Genç: Her şeyi yok eden biri için ne düşünülebilir ki?
Yaşlı: Merhaba tanışıyor muyuz? Bu markete ilk gelişim çünkü ve annem yabancılarla konuşmamı tembihledi.
Genç: Resmen tanıştırılmadık, adım Ozvaldo dedem eski bir İspanyol asilzadesiydi.
Yaşlı: Memnun oldum ben de Geraldo, katır üreticiliği yapıyorum.
Genç: O nasıl bir iş.
Yaşlı: İnan bana hiç kolay değil. Bu arada dünyanın sonu geliyormuş, beni evde bekleyen adam birkaç saat içinde burada olacağını söyledi. İstersen sen de gel hep beraber son bir parti yaparız.
Genç: Sevinirim tabi ki yeni insanlarla tanışmak hayattaki en büyük idealim olmuştur.
Yaşlı ve genç sahnede bir tur atıp evin önüne gelirler.
Yaşlı: Sanırım burada olan delikanlı kaçıp gitmiş, şurada çöplerin arasında saklanıyordu. Partiyi ikimiz vereceğiz gibi görünüyor.
Genç: Ne kadar kalabalık olduğunun bir önemi yok, biz asiller her zaman içeriğin önemli olduğunu söyler ve bu düsturda yaşarız.
Yaşlı: Sevdim seni genç adam diğeri kadar aceleci ve pespaye değilsin. Önce evi süsleyelim.
Adam karton evin önündeki kilidi alır ve alışveriş arabasının içine atar. Ardından evin içinden uzun beyaz ipler çıkarır ve ufak parçalar halinde koparıp yerlere atmaya başlar.
Yaşlı: Acaba diyorum fazla mı süslü oldu. Dünyanın sonu belki de sürprizden hoşlanmıyordur. Buraya geldiğinde daha da fazla kızmasını istemeyiz.
Genç: O zaman bu kadar yeterli. Şimdi geldiği zaman onu karşılamak için süslü bir konuşma metni hazırlamalıyız.
Yaşlı: O nedenmiş ne varsa alıp götürmeye gelen biri için bir de metin hazırlamaya ne gerek var. Gelsin eğlenelim.
Genç: Bu her geliş için standart bir prosedürdür.
Yaşlı: Peki aklında ne var?
Genç: Aslında aklımda şöyle bir şey var?