Akpınar ve Yeşilbayır köyünün dostluğunu
1.Say |
2.Say | 3.Say | 4.Say | 5.Say | 6.Say | 7.Say | 8.Say | 9.Say | 10.Say | 11.Say | 12.Say | 13.Say | 14.Say | 15.Say | 16.Say | 17.Say | 18.Say |
Akpınar ve Yeşilbayır köyünün dostluğunu
1. PERDE
ANLATICI- Güzel Anadolu’muzun şirin bir yerinde, birbirine komşu iki köy varmış. Bu köylerden birine, “AKPINAR”, diğerine “YEŞİLBAYIR” derlermiş. Bu iki köyün sınırını, “Gökçedere” dedikleri bir derecik ayırırmış. Yaz ve kış suyun eksik olmadığı Gökçedere, her iki köyün tarlalarını sularmış. Kuşların, kuzuların suyundan içtiği bu derecik, rastladığı her çiçeğe, Akpınar ve Yeşilbayır köyünün dostluğunu fısıldarmış. Günlerden bir gün, Akpınar köyünün muhtarı, yanına iki arkadaşını alarak tarlaları gezmeye çıkmış.
TABLO 1
(Perde yavaş yavaş açıldığında, dağların eteğine kurulmuş, uzaktan şirin bir köy görülür. Köyün üç yanı yeşil bahçelerle çevrilmiştir. Kavak ağaçlarının gizlemeye çalıştığı toprak damlı köy evleri uzaktan farkedilemez. Çatısı kiremitlerle kaplı köy ilkokulu ve ağaçların arasından yükselen beyaz minare köye bir başka güzellik katmaktadır. Bahçelerin altında kalan büyük arazi, yeşil ekin tarlaları ile kaplıdır. Tarlaların ortasında baştan aşağı kıvrım kıvrım inen dere yatağı vardır.)
SAHNE 1
MUHTAR HAMZA – BEKİR ÇAVUŞ – KEL RÜŞTÜ
MUHTAR HAMZA – (Sağdan girer. Yorgun haldedir.) Yahu Bekir Çavuş, kaç saattir dolaşır dururuz. Şurada biraz dinlensek derim.
BEKİR ÇAVUŞ – (Kel Rüştü ile birlikte girerler.) Olur muhtar. Oturup dinlenelim. Ben de çok yoruldum. Ne de olsa ihtiyarlıyoruz artık. (Birlikte yere oturup bağdaş kurarlar. Kel Rüştü cebinden çıkardığı sigara paketini muhtara uzatır.)
KEL RÜŞTÜ – Buyur ağam, sigara yak.
BEKİR ÇAVUŞ – (Rüştü’ye dönerek.) Sen eskiden bu kadar içmezdin Rüştü. Bu ne haldir. Sigaranın ardı arkası kesilmiyor. (Muhtara dönerek) Bırak muhtar, içme terli terli.
MUHTAR HAMZA – Canım da istedi ama, neyse biraz dinlenelim. Sonra yakarım.
BEKİR ÇAVUŞ – Bırak şu zıkkımı içmeyi muhtar. Gelirken yokuşta tıkanıverdim. Sağlığa çok zararlıymış.
MUHTAR HAMZA – Kaç defa bırakmaya karar verdim ama yine başladım. İnsan alışmaya görsün. Alıştı mı bırakmak zor oluyor.
KEL RÜŞTÜ – (Gülerek) Boş ver ağam. Atın ölümü arpadan olsun. Sigara benim en iyi dostumdur.
BEKİR ÇAVUŞ – (Tebessümle) Sen öyle zannet. Sen sigaraya dostum diyorsun ama, bakalım o da sana aynı şeyi söylüyor mu? Şunu hiç unutma; dostu olmayanlar sigarayı dost edinir.
(Rüştü, sigara dumanı ile sık sık öksürürken, muhtar elini alnına koyup uzakları seyreder.)
MUHTAR HAMZA – (İşaret ederek) Bekir Çavuş, karşıdaki Yeşilbayır köyünün tarlalarına baksana. Ekinleri ne kadar da güzel yeşermiş.