Dünya'nın 7 Harikası(resimli)
Dünya'nın Yedi HarikasıZamanın gezginlerinin anlattıklarından yola çıkarak oluşan "Dünyanın Yedi Harikası" daha sonra Dünyanın Yedi Doğal Harikası, Orta Çağ'ın Yedi Harikası sınıflandırmaların çıkması nedeniyle, pek çok kişi tarafından karıştırılmaktadır.
İÖ 2. yüzyılda yaşamış yazar Sidonlu Antipatros'un sıralamasına göre Antik Çağ'da dünyanın en görülmeye değer yapıtları; Mısır Piramitleri, Babil'in Asma Bahçeleri, Zeus Heykeli, Artemis Tapınağı, Mauselion (Mausolos'un Halikarnassos'taki Mezarı), Rodos Heykeli, İskenderiye Feneri'dir.
Antik Çağ'da yapılan bu eserler, hem boyutları hem de olağanüstü dekor ve işlemelerinden dolayı önemli eserlerdir. Dünya'nın yedi harikasından günümüze sadece Mısır piramitleri kalmıştır. Yangın, deprem, savaş ve zamana aşımı diğerlerinin yok olmasına neden olmuştur.
Ne yazık ki günümüze bu eserleri gösteren çok az çizim kalmıştır. Arkeologlar eserlerin görünüşleri ile ilgili olarak anlatılanları temel almışlardır.
BABİL'İN ASMA BAHÇELERİ
Dünya'nın yedi harikasından biri. Bugünkü Irak'ın güneyinde bulunan ve döneminde Babil uygarlığının başkenti olan Babil kentindeki kraliyet sarayındaki bahçeler. Babil'in asma bahçeleri, bir dizi zigguratın teraslarında kurulmuş olan çatı bahçeleriydi. Bu bahçeler, kurulan bir sistemle, Fırat Nehrinin suyu bu bahçelere pompalanarak yapılıyordu.
Bahçeler, Kral II. Nabukadnezar tarafından yaptırıldı. Efsaneye göre, II. Nabukadnezar bu bahçeleri, Asur Kralı III. Adadnirari'nin annesi olan Kraliçe Sammu-ramat'ı veya anavatanını ve yeşilliği özleyen Medialı karısı Amytis'i avutmak için yapmıştı. Babil'in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil'deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil'in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. Babil'in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır.
İSKENDERİYE FENERİ
Dünyanın 7 harikasından biri olan İskenderiye Feneri Antik Çağın en ünlü deniz feneridir. Bu fener, daha sonra yapılan tüm fenerlere bir örnek teşkil etmiştir. M.Ö. 280 yıllarında İskenderiye Limanındaki Pharos Adası'nda Knidoslu Sostratros tarafından yaptırılmıştır.
Fener üç katlı idi. Fenerin alt katının kare, orta katının sekizgen ve üst katının silindir şeklinde olduğu söylenir. Yüksekliği konusunda anlatılanlar değişiktir; bazılarının söylediklerine bakılırsa 180 metreydi. Tepesinde, İskenderiye limanına giren gemileri yol gösteren bir ışık yanardı. Fener, 1375´te olan bir deprem sonucu yıkıldı.
RODOS HEYKELİ
Dünyanın yedi harikasından biri olan Rodos Heykeli, Güneş tanrısı Helios'un tunçtan yapılma dev heykelidir. Heykel, Lindoslu Khares tarafından Rodos limanının ağzına yapılmıştır.
Orta Çağdan kalan bir inanca göre; heykelin bacakları arasından gemiler geçiyordu. Fakat, bu teknik olarak olanaksızdır. Yaklaşık olarak 32 metre yüksekliğinde olan Rodos Heykeli, M.Ö. 305 - M.Ö. 304 yılları arasında kuşatma altında bulunan Rodos'un kuşatmadan kurtulması anısına yapılmıştır. Heykel, kuşatmadan kalan tunç gereç ve silâhların eritilmesiyle yapılmıştır. Rodos Heykeli, M.Ö. 280'den 225'e kadar, gemicilere karayı gösteren bir işaret görevini gördü, daha sonra adayı sarsan bir deprem sonucu yıkıldı.
MISIR PİRAMİTLERİ
Mısır'da El-Gize yakınlarında bulunan piramit şeklindeki firavun mezarları. M.Ö. 2613 - 2494 yılları arasında Mısır'da hüküm süren 4. sülale döneminde yaptırılmıştır. Toplam üç tane olan piramitler, Dünya'nın yedi harikasından biri kabul edilirler. Bu piramitlerin adları Keops, Kefren ve Mikerinos'tur. Keops piramidini, 4. sülalenin ikinci firavunu olan Keops yaptırmıştır. Keops piramidi, üç piramidin en büyüğü olduğundan Büyük piramit adıyla da anılır. Kefren piramidini ise, 4. sülalenin dördüncü firavunu olan Kefren tarafından yaptırılmıştır. En son inşa edilmiş olan Mikerinos piramidini de, 4. sülalenin altıncı firavunu Mikerinos yaptırmıştır. Bu üç firavunun mezarları kendi yaptırdıkları piramitlerin içindedir. Firavunlar, öldükten sonra bir çok değerli eşyası ile birlikte gömüldüler. Fakat, her üç mezarda zaman içinde sürekli yağmalandıklarından, bugün bu eşyaların çoğu bulunamamaktadır.
Eski Yunana tarihçisi Heredots, tam anlamıyla bir teknik ustalık ve mühendislik harikası olan bu piramitlerin yapımının 20 yıl sürdüğünü ve yapımında yaklaşık 100 bin kişinin çalıştığını ileri sürmiştir. Tahminlere göre, Keops piramidi insan elinden çıkan yapıtların en büyüğüdür. Bu görkemli yapı için her biri ortalama 2,5 ton ağırlığında yaklaşık 2,3 milyon blok taş kullanılmıştır.
Bu üç piramidin araziye yerleştirilmelerinde kullanılan geometri bilgisi, taşların kesimindeki titizlik, yapının dev boyutu, kullanılan taşların ağırlığı ve piramitlerin yapıldığı dönemdeki koşullar düşünüldüğünde ortaya çıkan bir çok soru bugün halâ çözülememiştir. Ağır yükleri kaldırmak için kullanılan makaralı halat sistemini bilmeyen Eski Mısırlıların, piramitleri nasıl inşa ettiklerine dair ortaya atılan düşüncelerden en inandırıcı olanı, piramitle birlikte yükselen, tuğla, toprak ve kumdan yapılmış rampalar yaparak taş blokları bunların üstünde kızaklar, silindirik takozlar ve manivelalar aracılığı ile çektikleridir.
Keops piramidin güneyinde Büyük Sfenks vardır. Sfenks'in yüzü, firavun Kefren'in yüzü, bedeni ise yatan bir aslanın bedenidir. Keops'un piramidine giden yolun üzerinde Keops'un annesi Kraliçe Heteferes'in defin eşyalarının bulunduğu bir çukur mezar vardır. Bu mezarın dibinde, Kraliçenin boş lahiti vardır. Lahit, üzerindeki mücevherler ve mobilyalar, dönemin zanaatçılarının sanatsal yeteneklerinin ve teknik yetkinliklerinin gelişmiş olduğunu göstermektedir. Mısır piramitleri, henüz sırları çözülmemiş olarak, güzellikleriyle insanı büyüleyici güzelliktedir.