Korkuyorum... Ya Çok Başarılı Olursam?
Korkuyorum... Ya Çok Başarılı Olursam?
Yaşam
boyu
hep bir şeyleri başarmaya çalışıyoruz.
Yürümeyi
,
konuşmayı
,
okumayı
ve yazmayı, mezun olmayı, işe girmeyi
başarıyoruz
örneğin. Başkalarının yaptığını yapabilmek, bir konuda oluşmuş standartları yakalamak
başarı
sayılıyor, hiç kimsenin yapamadığını yapabilmek, standartları aşmak ise
üstün
başarı
. Günümüzde her şey “ölçülebilir” olmak durumunda, çünkü
başarı
ancak bu şekilde
ödüllendirilebiliyor
. Biz de artık
başarı
kavramını yalnızca bu biçimde algılamaya başladık:
Başarı
maddi
kazançlarla
ilintilidir,
başarılı
kişiler belirli ve
kitaplarda
yazılı özelliklere sahiptir,
başarısızlık
felaket... Başarı bir başka anlam da içeriyor aslında. Ölçülemeyen, ama hissedilen ve
tadına
doyulamayan bir duygudur
başarı
. Masanızın üzerini
temizlediğinizde
, yeni
baharatlar
kullanıp
ağız sulandıran bir
yemek
pişirdiğinizde,
projenizi
tamamlayıp altına imzanızı attığınızda, içinizdeki çocuğun size kocaman bir “Aferin!” dediğini duyduğunuzda hissettiğiniz duygudur. Tanımı ve hissedilmesi kişiye özgüdür gerçi, ama biliriz ki
tatmin
, sevinç, onur vb. duygu ögeleri içerir.
Başarı
duygusu bizi yüreklendirir, yaptığımızın
daha
iyisini becerebilmek için istek duyarız, bizi kamçılayan ana unsurdur. Peki kişi bu duyguyu engellemeye çalışabilir mi?
Başarıdan
korkulur
mu?
Evet
, ne yazık ki birçok
başarılı
kişi, bir işi başardıktan sonra
korkuyor
ve eski düzeyinde kalmayı
güvenli
bularak düşük
performansı
yeğliyor.
İlk
bakışta
başarı
korkusunun
kişinin
performansında
ve motivasyonunda,
kariyer
planlamasında, hatta
kişisel
gelişiminde çok
önemli
bir engel oluşturduğunu, büyük zarar verdiğini düşünmek zor gelse de, bu böyle. Çok yaygın ve çoğu
insanın
ise bu
korkusundan
haberi bile yok. Başarı Korkusu Nedir? Elde ettiği
yüksek
performansın
getirdiği
sonuçların
kendisine zararlı olabilecek ögeler içermesinden korkan kişinin, bilerek ya da bilmeyerek
başarısını
sürekli sabote etmesidir.
Geliştirdiğiniz
düşünceler ve davranış biçiminiz başarabileceğinizi bildiğiniz konularda size engel oluyor mu?
Başarılı
olmakla neler kaybedebilirsiniz? Aşağıdaki test,
Boston
College “Success-Fearing Personality” anketinden uyarlanmıştır en büyük düşmanınızın kendiniz olup olmadığınız konusunda size fikir verecektir. Başarılı Olmaktan
Korkuyor
musunuz? 1. Bunalımından bahseden bir
arkadaşım
olduğunda, genellikle kendi mutluluğumdan suçluluk duyarım. 2. Şansım iyi
giderken
, kıskandırmamak için bahsetmemeyi tercih ettiğim zamanlar sık olur. 3. Başkalarına "hayır" demem gerektiğinde zorlanıyorum. 4. Tam yeni bir
projeye
girişeceğim
zamanlar
, aniden
yapılacak
bir sürü iş bulur, onlara öncelik vermeye başlarım. 5.
Herkesten
önce kendilerini gözeten
insanların
bencil olduklarını düşünmeye eğilimliyim. 6. Yakından tanıdığım birisi bir işi başardığında, genellikle kendimi ona oranla kaybetmiş hissederim. 7. Bir konu üzerinde
uzun
süre konsantre olmak
konusunda
çok nadiren problem yaşarım. 8. Birilerinden yardım istemem gerektiğinde, onlara yük olduğumu hissederim. 9. Zıtlaşmayı önlemek için sık sık taviz veririm. 10. Bir konuda karar verdiğimde, çoğunlukla bu kararıma sadık kalırım. 11. Benim için
önemli
biri, beni övdüğünde utanırım. 12. Rekabet içeren bir aktivite içindeyken (spor, oyun,
iş
gibi) sıklıkla nasıl
yapıyor
olduğuma, ne kadar iyi olduğuma takıldığımdan,
olayın
keyfini yeterince çıkartamam. 13. Bence hayal kırıklığına uğramanın en
garantili
yolu
bir şeyi çok istemektir. 14.
Önemli
bir işi ya da
projeyi
tamamladığımda, bunu kutlamaktansa, hayal kırıklığı yaşarım. 15. Kendimi, hemen her
zaman
kendim için koyduğum standartlara uygun bulurum. 16. Benim için her şey yolunda gitmeye başladığında, bir şeyler
yapıp
bozacağımdan
korkmaya başlarım. Test sonuçları 7, 10, 15
numaralı
sorulara “Hayır ” için, diğerlerine “Evet” için 1
puan
verin. 0-5 puan: Başarı ile aranız iyi 6-9 puan: Başarmakla ilgili
korku
ve tereddütleriniz var 10-16 puan: Korkularınızla
başarınızı
engelliyor olmalısınız Bu konudaki ilk çalışmalar, 1969’da Matina Homer tarafından, Michigan Üniversitesi
öğrencileri
arasında
yapılan
bir araştırmaya dayanıyor. Tıp fakültesi
öğrencilerine
bir öyküyü tamamlamaları söyleniyor. Erkeklere verilen kağıtta “Ve John,
ilk
dönem
sınavlarının
sonunda, kendi sınıfının birincisi olduğunu
öğrenir
...” yazılı,
kız
öğrencilere
verilen kağıtta ise “Ve Anne,
ilk
sınavlarının
sonunda, kendi
sınıfının
birincisi olduğunu
öğrenir
...” yazılı. Tamamlanan öyküler
incelendiğinde
erkeklerin yalnızca %10’u John için karamsar bir öykü çıkarıyor, oysa kızların büyük çoğunluğu Anne’in
sosyal
olarak dışlanacağından
korkuyor
, Anne’i sivilceli, yalnız, sevgilisi olmayan, erkeksi ve sert olarak algılıyor.Genelde
yüksek
ve cinsel rol olarak “erkek” mevkilerden
kadınlar
daha
çok
korkuyor
. Genel müdür, murahhas aza gibi. Hemşirelik, sekreterlik gibi işlerde ise
korkular
rol ilgili değil ve başka unsurlar öne çıkıyor. Erkekler de yoğun başarı korkusu çekiyorlar.
Başarılı
olmanın bedelinin yüksek olduğunu düşünenler, orta düzeydeki
performansları
ile yetiniyorlar. Günümüze dek
yapılan
çeşitli araştırmalar,
kadın
ve erkekte başarı
korkusu
ile ilgili eşit
sonuçlar
elde edildiğini gösteriyor. Başarı
korkusunun
nedenleri aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir: •Yükselen beklentileri karşılayamamaktan korkma •
Başarıyı
yineleyememe, sürdürememe korkusu • Başarının yüklediği yeni sorumlulukları taşıyamama korkusu • Çıtanın yükselmesi nedeniyle rahat çalışamama
korkusu
, çok
zaman
ve emek ayırmaktan, artan baskıdan korkma • İnsanların kendisinden bekledikleri yeni düşünce ve davranış
modellerini
geliştirememekten korkma Kişiliğin Tutarlı Olması İhtiyacı • “Başarılı olunca ben, ben olmam” • Önceden eleştirdiği kişilerin özellikleriyle özdeşleşmekten korkma • Değerlerini ya da sahip olduklarını kaybetmekten korkma • Kişiliğinin değişmesini gerektirecek yeni görev ve sorumlulukları üstlenmekten korkma • “Örnek olmak” zorunda kalmaktan korkma Dışlanmayı Önleme • “Geride bıraktıkların düşmanın olur”, “Meyveli ağacı taşlarlar” • Ait olduğu yaş, gelir, eğitim vb grubundaki yerini kaybetmekten korkma • Yeni ulaştığı düzeydekiler tarafından dışlanmaktan korkma • Aile ilişkilerinde dengesizlikten korkma • İlişkide bulunduğu insanların kendisini yalnızca başarısı ve bunun getirdiği kazançlar nedeniyle sevmesinden korkma Diğer korkular • Başardığında yine de mutlu,
tatmin
olamamaktan korkma • Başarıyı sürdürmek için
gerekli
motivasyonu bulamamaktan korkma • Tanınmaktan, özel
hayatının
örseleneceğinden korkma • Kendisinden daha “üstün” birilerinin ortaya çıkıp yerini alacaklarından korkma, rekabetten korkma Ana sorun: Belirsizlik Korkusudur Kişi, genelde bulunduğu konumu ve ortamı “alıştığı için”
güvenli
bulur ve
değişime
direnç göstermesi
doğaldır
. Aslında
insan
iki
koşulda
değişimi
kolayca göze alır:
Değişimin
getireceği yeni
koşulların
kendisi için yararlı olacağından kesinlikle eminse ya da içinde bulunduğu
koşulların
kendisi için zararlı olduğundan kesinlikle eminse! Başardığı
zaman
her şeyin
daha
iyi olacağının
garantisi
yoksa, olasılıkları tahmin bile edemiyorsa, genel prensip geçerli olur: “Sakın bilmediğin suda yüzme!” Başarı Korkusunun Göstergeleri ve
Sonuçları
Başarı korkusu duyan ve kendini engelleyen kişilerin ortak noktası,
daha
önce benzer işlerde en az bir kez yüksek performans göstermiş, başarmış olmaları. Dolayısıyla başarıdan çekinen kişi, başaracağını biliyor. Bilinçsizce kendini sabote ediyor: • Daha önce elde edilmiş yüksek
başarı
düzeyini sürekli hale getirmemek için çaba gösteriyor, eski düzeyde kalıyor • Tam başarmak üzereyken vazgeçiyor ya da önceliği az başka işlere yoğunlaşıyor • Problem çözmekte, karar vermekte zorlanıyor• Hedefleri tutturamıyor, bunun için
gerekli
motivasyonu bulamıyor • Gelişmek, elindekinden daha fazlasını elde etmek ve başarmak için istek duymuyor • Başarı elde ettiğinde suçluluk, kaygı ve kafa karışıklığı hissediyor • Elde ettiği başarıya leke sürüyor, aşağılıyor • Konsantrasyon güçlüğü çekiyorTüm bu eylemlerin kaçınılmaz sonuçları ise düşük performans, düşük motivasyon ve mutsuzluktur. Bu durumu iyileştirmek isteyen yöneticilerin, çalışanları motive ederken seçim sorunları ve yanlışları oluşur. Yöneticilerin “Motivasyon” Sorunu Yönetici çoğu zaman çalışanın yaşadığı
korkuyu
tanımlayamaz, kafa karışıklığı ve isteksizlik üzerine yoğunlaşır. Hedef yükseltir,
ödülleri
çekici
hale getirir. Bireyin sorunu “kişiye özgü, içsel” olduğu halde takım çalışmalarını veya rekabeti öne çıkaran programlara yönelir. Oysa başarmaktan korkanın son istediği şeydir rekabet! Bireyin zihinsel ve duygusal olarak kendi içinde “
güçlenmesi
” gerekir.
Başarıdan
zevk alması,
gelecek
koşullara
güven
duyabilmesi ön
koşuldur
. Bu yönde motivasyona katkıda bulunan yönetici,
başarısını
daha
önce
izleyip
takdir ettiği bir
çalışandan
sürekli en
yüksek
performansı
alabilir,
bilgi
ve deneyim kurum içinde kalır ve yeşerebilir. İnançlar ve Özdeğer İlişkisi Başarı korkusu çeken kişi öncelikle bunun farkına varmalı, zihninin derinliklerinde kazılı olumsuz inançları ve düşünceleri ortaya çıkarmalı ve olumluya dönüştürmelidir. “
Başarılı
olmayı hak etmiyorum”; “Ben değersizim”; “Ne yaparsam yapayım, yeterli olamam”; “Yeniden başlamak bana ‘amaç’ hissi veriyor”; “Zirvede yalnız kalırsın”; “Orada kalmak, çıkmaktan
daha
zordur”; “Bu yalnızca talihtir,
gün
gelir tersine döner” gibi inançlar bizim ilerlememizi engelleyen korkuyu beslerler. Bunların oluşumunda
aile
gelenekleri,
eğitim
ortamı,
sosyal
tanımlar, travma ve yenilgi ile sonuçlanmış rekabet gibi kötü anılar vardır. Örneğin, babam bizi hep babaannemin bir öğüdü ile büyütmüştü: “Önden gidenin başına, sondan gidenin arkasına vururlar, ortadan gitmeli insan” diye!! Çok şükür bir yandan da “Bizim lugatımızda ‘Yapamam!’ kelimesi yoktur, zoru başarmak en
tatlı
şeydir, sizler en
yüksek
başarılara
layıksınız” diye beynimiz yıkanmıştı da, bugün
başarı
öcüsü bizi
korkutamıyor
. Küçük beyinlerimizin bilinçsizce kaydettiği inançların gölgesinde oluşturduğu “Özdeğer” varsayımları başarı ile yakından ilgili. Kişi kendine verdiği değeri nasıl tanımlıyorsa, sabote etmek için onu seçiyor. Varsayımlar şöyle olabilir: • Başarılı insanlar değerlidir • Yüksek
eğitim
görmüş kişiler değerlidir • Yüksek mevkideki, bol para kazanan, ün yapmış kişiler değerlidir Birey “Ben değersizim, iyi şeyleri hak etmiyorum, daha üstün koşullara layık değilim, öyleyse
başarımı
engelleyerek (eğitimimi yarıda keserek, kazandığım parayı çarçur ederek, dağınıklık, dalgınlık, tembellik sergileyerek, maymun iştahlı davranıp işten işe atlayarak) bunu sürdürebilirim, kendimi
cezalandırabilirim
. Bilinmeyen sularda yüzmekten ve değişmektense, burası
daha
güvenli
, hak ettiğim de bu zaten....” gibi bir mantık yürütebilir örneğin. Kişinin kendine biçtiği değer ne kadarsa, elde edip rahat edeceği ortam da, o kadarını sağlayan ortamdır. Bu Korkudan Kurtulmak ve Başarılı Olmak İçin Aslında derinlerdeki gerçek sorun, kişinin kendi kimliği, değeri ve gerçek istekleri hakkında bireysel tanımlar ve hedefler belirleyememesidir.
Başarı
öznel biçimde tanımlanmayı,
kişisel
tatmin
ve mutluluk ile ilintili hedefler belirleyebilmeyi gerektirir. İçe dönük çalışmalar burada çok önem
kazanır
. Kişinin kendini sorgulama ve farkındalık
geliştirme
yöntemlerini
kullanması
, olumlu telkinlerle zihnini dönüştürebilmesi, imgeleme ve meditasyon teknikleri ile
güçlenmesi
mümkün olur. Amaçları aşağıdakiler olabilir: • Özdeğer, benlik, kişilik gibi varsayımlarını yeniden tanımlaması ve benimsemesi, • Hiçbir koşulu olmaksızın “değerli” olduğunu kavrayabilmesi • Başarıyla ilgili inançlarını yararlı inançlara dönüştürmesi • Ulaşılabilir ve sürdürülebilir
kişisel
hedefler belirlemesi ve bunları
yaşamının
tüm alanlarına yayabilmesi • “Hayır” demeyi
öğrenmesi
ve dikkatini “mecburiyet” duygusundan çekerek, başarıdan duyduğu
tatmin
ve
coşkuya
yöneltmesi Bu amaçlara ulaşmada yeni teknikler de kullanılabilir. EFT: Duygusal Özgürleşme Teknikleri ve BSFF: Be Set Free Fast-Hızla Özgürleşin gibi enerji psikolojisi
teknikleri
, çok yaygın
kullanılan
NLP: Nöro-Linguistik Programlama, yukarıda önerdiğim bilinen
tekniklerden
daha
hızlı
sonuç
alabilmeyi sağlar. Mentor ve coach yardımı da alınabilir. Özetle;
başarı
duygusu geliştikçe motivasyon içselleştirilmiş olur, performansı besleyen ana duygu da budur. Azim, hırs, sebat,
tatmin
, onur duyguları gelişir, kişi kendi tanımladığı
başarısından
keyif aldıkça daha iyisini yapar. Bilginin, yeteneğin ve deneyimin başarı sağladığını, korkunun azmi ve başarıyı sinsice baltalayabileceğini biliyoruz. Bunu ortadan kaldırmamız ve
başarının
tadını çıkarabilmemiz ise yeni bir yaşam demektir.
Daha
nitelikli, doyum ve kendinden memnuniyetle bezenmiş, güven dolu bir
yaşam
! Başarı Duygunuzu Geliştirmek İçin: Küçük başarılarınıza dikkatinizi verin Her başarının tadını çıkarın, duygunuzu yayın, hatta abartın Başarıyı deneyimlemeye alışın.. Gülcan Arpacıoğlu Endüstri Mühendisi, Eğitimci Danışman ntv