Özgüven Dedikleri Nedir ? Özgüven Kazandıran Bir İç Konuşma
Özgüven Dedikleri Nedir ?
Özgüven nedir? Bireyin kendisinden memnun olması, kendi
çevresiyle
barışık
yaşaması
demektir. Başka bir
tarif
de Melody Beattıe’nin “Bağımdaşlığa Son” kitabındaki gibi; “Nasıl görünüyorlar?
Ne kadar para kazanıyor?
Kimleri tanıyorlar?
Ne çeşit araba kullanıyorlar?
Ne tür işte çalışıyorlar?
Çocukları ne kadar başarılı?
Eşleri ne kadar
önemli
,
güçlü
ya da
güzel
?
Kaç diploması var?
Başkalarının gözünde ne kadar
başarılı
? Tüm bu saydığım şeylerden doyum ve zevk almakta bir sakınca yok. Ama bunların hiç biri özgüven
sağlamaz
. Özgüven bu şeyler kaybedildiğinde geride kalandır.” Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır.
Çocukluğumuzda
büyüklerimizin bize davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir.
Özgüven Kazandıran Bir İç Konuşma
Zamanın
akmaya başlamasından bu yana aklımın, kalbimin, gözlerimin, kulaklarımın, ellerimin, saçlarımın, ağzımın bir başka eşi yoktur.
Daha
önce benim gibi bir kimse doğmadı, bugün benim gibi bir kimse yok, yarın da benim gibi
yürüyen
ve
konuşan
ve tıpkı benim gibi düşünen bir kimse olmayacak. Bütün
insanlar
kardeşlerimdir, ama ben hepsinden farklıyım. Ben
eşsiz
bir yaratığım.
Ben tabiatın en büyük mucizesiyim. Hayvanlar aleminden geliyorum, ama hayvani
ödüller
beni hiçbir
zaman
tatmin
edemez. İçimde kuşaktan kuşağa taşınmış bir meşale yanıyor. Sıcaklığı ruhumu
daha
iyi olmaya tahrik ediyor,
daha
da iyi olacağım. Bu tatminsizlik
alevini
körükleyecek ve
dünyaya
eşsizliğimi
ilan
edeceğim. Fırça darbelerimi hiç kimse tekrarlayamaz, yontularımın aynısını kimse yapamaz, hiç kimse yazımı taklit edemez, hiç kimse benim çocuğumu yapamaz ve
gerçekten
de; hiç kimse tıpkı benim gibi
başarılı
olamaz.. Bundan böyle bu farklılıktan yararlanacağım; bu benim için her yönden desteklenmesi gereken bir servettir.
Ben tabiatın en büyük mucizesiyim. Artık, başkalarını taklit etmek için
boş
çabalarda bulunmayacağım. Tersine,
eşsizliğimi
ortaya koyacağım,
eşsizliğimi
ilan
edecek,
evet
, onu satacağım. Artık farklılıklarımı vurgulamaya başlayacağım, benzerliklerimi saklayacağım. Bütün ötekilerden farklı olan ve bu farklılıktan gurur duyan bir
insan
.
Ben tabiatın
eşsiz
bir yaratığıyım. Ben nadirim ve nadir olan her şey değerlidir. Onun için ben de değerliyim. Binlerce yıllık evrimin ürünüyüm ben. O nedenle, benden önce gelen bütün imparatorlardan ve bilgelerden hem maddi hem de manevi olarak
daha
iyi donatılmış durumdayım. Ama eğer iyi yönde
kullanmazsam
, becerilerim, aklım, kalbim ve vücudum durgunlaşacak, çürüyecek ve sonunda yok olacaktır. Sınırsız potansiyele sahibim. Beynimin yalnızca küçük bir bölümünü kullanıyorum, kaslarımın yalnızca önemsiz bir kısmını geriyorum. Dünkü
başarılarımı
yüzlerce kat ve
daha
da
fazla
artırabilirim; bugünden başlamak üzere, bunu yapacağım. Artık hiçbir
zaman
dünün
başarılarıyla
tatmin
olmayacağım,
gerçekte
sözünü etmeye değmeyecek kadar küçük eylemlerle övünmeye bundan böyle izin vermeyeceğim. Sahip olduğumdan
daha
fazlasına
sahip olabilirim, sahip olacağım! Beni yaratan mucize
doğumumdan
sonra niçin sona ersin ki? Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim. Bu
dünyaya
tesadüfen gelmedim. Bir amaç için buradayım ve bu amaç, bir
kum
tanesi kadar küçülmek değil, bir dağ kadar büyümektir. Bundan böyle bütün kuvvetimi hepsinden
daha
büyük bir dağ olmaya yöneltecek, potansiyelimi, o merhamet çığlıkları atıncaya kadar zorlayacağım. İnsanlık ve kendim hakkındaki
bilgilerimi
artıracağım. Üslubumu ve nezaketimi sürekli iyileştireceğim, çünkü bunlar
herkesi
cezbeden şekerlerdir. Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim. Gücümü
zamanın
meydan
okumalarında
yoğunlaştıracağım, eylemlerim başka her şeyi unutmama yardım edecektir. Evdeki sorunlarım evde kalacaktır. İşimdeyken ailemi düşünmeyeceğim, yoksa bu zihnimi karartır. Aynı şekilde, işimdeki problemler
iş yerinde
kalacaktır. Evimdeyken mesleğimi düşünmeyeceğim,
yoksa bu sevgimi azaltır.
İşyerinde aileme yer yoktur, evimde de işyerine. Her ikisini de birbirinden ayıracak ve böylelikle her ikisiyle de evli olacağım. Her ikisi ayrı olmalıdır, yoksa mesleğim ölür. Bu, yılların çelişkisidir.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim. Bana, görmem için gözler, düşünmem için akıl verilmiş. Ve hayatın artık idrak etmek istediğim büyük sırrı eninde sonunda odur ki, bütün sorunların, cesaretsizliklerim ve ıstıraplarım, gerçekte tebdili kıyafet etmiş olanaklarımdır. Bundan böyle onların kuşandığı kıyafetle aptallaşmayacağım, çünkü gözlerim açıldı. Giysinin ötesine bakacak ve kanmayacağım.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim. Hiçbir yabani hayvan, hiçbir bitki, hiçbir rüzgar, hiçbir yağmur, hiçbir kaya, hiçbir göl benimle aynı geçmişe sahip değildir, çünkü ben sevgiyle yaratıldım ve bir amaç için doğuruldum. Eskiden bu gerçeği dikkate almazdım, ancak bundan böyle bu, hayatımı biçimlendirecek ve yönlendirecektir. Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim. Tabiat yenilgi bilmez. Sonunda galip gelir, ben de öyle. Her zaferle bir sonraki mücadele daha kolaylaşır.
Kazanacağım, başaracağım, çünkü ben eşsizim.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.
Yazan : Hıncal uluç - IV numaralı parşömen : Özgüven
Kaynak : SABAH - (13 Eylül 1997?de yayınlandı)