Herhangi Bir Yönde Karşı Kaldırıma
Herhangi Bir Yönde Karşı Kaldırıma
Kendim adına konuşamamamla ilgili ilk hatıram 4 yaşıma uzanır. Caddeyi geçmeme izin vardı; herhangi bir yönde karşı kaldırıma. Komşumuz beni caddenin diğer tarafında oynarken bulduğunda, caddeyi geçme iznim olduğuna inanmadı. Beni “utanç” içinde eve getirdi ve sanki beni ve gezegeni
İçimden, “Herhangi bir yönde karşı kaldırıma! İznim var! Neden ona söylemiyorsunuz?” diye bağırdım. Dıştan bakıldığında ise yalnızca ağlıyordum. Annemin o gün bana ne öğrettiğini anladığını sanmıyorum. Bana mümkün olduğunca iyi
Belli bir misyonu olan bir kadın olmuştum. Misyonum, sallanması gereken tekneleri ters çevirmeden ya da batırmadan nasıl sallayabileceğimi bulmaktı. Bu, 20 yıldan uzun bir süre önceydi. O günden bu yana, pek çok tekneyi salladım. Hepsi bir gecede olmadı. Sesimi kaybettiğimi anladıktan sonra geri kazanmam yıllar sürdü. Güvenli ortamlarla başladım. Danışmanımın ofisinin güvenli sığınağında ağzımı açmaya ve yüksek sesle konuşmaya başladım. (Bu düşünebileceğinizden daha zordu; çünkü “uzlaşmacı davranma” alışkanlığım, çok derine işlemişti.) Oğlumla birlikte daha güçlü olmaya başladım. (Bu güzel ışıltılı varlık beni yönetiyor olabilir miydi?) Erkek arkadaşımla arama daha iyi sınırlar koydum. (Direndi ve ayrıldık.) Müşterilerime daha sık “Hayır” demeye başladım. (Bazıları bundan hoşlanmadı; ama ben çok sevdim!) 10 yıl sonra sesime yeniden kavuştuğumda, bir seminer şirketine başvurdum ve onlar için çalışmak istediğimi (bu alanda hiç deneyimim olmamasına rağmen) söyledim. “Hayır” dediler. Bir yıl sonra, onlara yeniden başvurdum ve hâlâ onlar için çalışmak istediğimi söyledim. “Evet” dediler. İstediğim şeyi söylemem, işe yaradı ve gerçekten kendimi çok iyi hissettirdi. Başkalarına Doğru Tekneleri Doğru Biçimde Sallamada Yardımcı Olmak Seminer lideri olarak, diğer insanları sorunlarına doğrudan yaklaşmaya ve kendilerinin avukatı olmaya teşvik ettim. İletişime yaklaşımımı özetleyen basit bir ifadeyi benimsedim; sizinle de paylaşayım. İfade şu: “Kastettiğin şeyi söyle ve söylediğin şeyi kastet, ama söylerken kırıcı olma.”
Bu ifadenin basitliği, onu güçlü kılıyor. Seminerlerimde, insanların sorunlarını ifade etmek için doğru sözcükleri seçtiklerinde ne kadar güçlü olabildiklerini gördüm. Bu mükemmel sözcüklere Güç İfadeleri diyorum. Kendi Güç İfadelerimi paylaştığımda, insanların gözlerimin önünde dönüştüklerini gördüm. Aslında daha uzun göründüler! İnsanlara en zor anlarında etkili olacak gerçek sözcükleri sunmak için, ilk kitabım “PowerPhrases!”i (Güçİfadeleri) yazmaya karar verdim. Yeni davranışı güçlendirmek için, haftalık e-bültenim “A PowerPhrase a Week”i (Haftada Bir Güçİfadesi) yayınlamaya başladım. i Şimdi Bildiklerimi O Zaman Bilseydim Bu sözcüklere ve iletişim becerilerine kocam hastalandığında sahip olsaydım, o büyük ihtimalle bugün yanımda olacaktı. Hastalığı, tedavi edilme olasılığı en yüksek kanserlerden biriydi. Elbette, hiçbir garantisi yoktu. Onu yine de kaybedebilirdim… Ama kendimi kaybetmezdim. Kendinizi de kaybetmediğinizde, sevgilinin kaybını atlatmak çok daha kolay oluyor. Şaşırtıcı Bir Zıtlık Şimdiki hayatımı “tsunami öncesi hayatımla” karşılaştırdığımda, şaşırtıcı bir zıtlık söz konusu. Sürekli bir burukluk içinde yaşıyordum. Şimdi burukluğun nasıl bir his olduğunu neredeyse unuttum. Kronik bir biçimde çelişkili duygular içindeydim. Şimdi iç çelişkiyi çok nadir hissediyorum. Ama en güzeli, geçmişte sahte bir cephe arkasına saklanırken, artık hakikiyim. Kendim olmayı seviyorum. Ve başkalarına kendileri olmalarında yardım etmeyi seviyorum. Aynı zamanda, kastettiğim şeyi söylemeyi ve söylediğim şeyi kastetmeyi, söylerken kırıcı olmamayı da seviyorum.
Yazar: Meryl Runion