Hatırlamanın En Güçlü Yolu Mnemonik Hafıza Teknikleri
Bu insanlar bu kadar
bilgiyi
hafızalarına nasıl almışlar? Nasıl
hatırlama
güçlerini
bu kadar geliştirmişler? Bu sorulara verilecek tek bir cevap vardır: “Bu insanlar beyinlerinin varolan
gücünün
farkındadır ve beyinlerini geliştirmek için
çeşitli
teknik ve egzersizleri yapmaktadır.” Ahmet
Yıldız
Londra’da 1993 yılının Ağustos ayında II.
Dünya
Hafıza
Şampiyonası
yapılmıştı. Bu
şampiyonasının
birincisi 2
dakika
aralıklarla sunulan 100 sayıyı hafızasına almış ve sade 30
dakika
içersinde 1002 adet çift sayı üretmişti. Aynı
şampiyonanın
ikincisi 1000 kişinin ismini 15
dakikada
öğrenmiş
ve sırasıyla sayabilmiştir. Bir başka yarışmacı ise Blackpoll´daki otellere ait olan 15 bin telefon numarasını ezbere söyleyebilmiştir.
Bu insanlar bu kadar
bilgiyi
hafızalarına nasıl almışlar? Nasıl
hatırlama
güçlerini
bu kadar geliştirmişler? Bu sorulara verilecek tek bir cevap vardır: “Bu insanlar beyinlerinin varolan gücünün farkındadır ve beyinlerini geliştirmek için
çeşitli
teknik ve egzersizleri yapmaktadırlar.”
Hatırlamaya
yardımı
olan teknikler, stratejiler “mnemonik teknikler” olarak ifade edilmektedir. Mnemonik kelimesi eski Yunan´da hafıza tanrıçası olan “mnemosyne” den gelmektedir.
En çok
kullanılan
ve uygulanan mnemonik tekniklerden bahsetmeden önce bu tekniklerin uygulanması sırasında dikkat edilecek ilkelerden bahsetmek gerekir. Nedir hafıza teknikleri uygulanırken dikkat edilmesi gereken ilkeler:
1. Anlamlı Hale Getirin 2. Belirli Biz Düzende Hafızanıza Alın 3. Çağrışım Kurun 4. Soyutları Somuta Çevirin 5. Zihinde Canlandırın (Hayal
Gücü
Kullanın
), Gerçekleşmesi imkansız olan hayaller kurabilirsiniz. 6. Dikkat ve ilgi odaklayın yani kurulan çağrışımlar mümkün olduğunca dikkat
çekici
olmalı. Bu şekilde hafızaya kaydedilen
bilgiler
daha kolay
hatırlanır
.
Kullanılan
Hafıza Teknikleri ve Uygulama Örnekleri
Hafıza teknikleri
konusunda
uzmanlık
kazanmış kişilerin ve araştırmacıların
kullandıkları
bazı hafıza tekniklerini ve nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmeye ne
dersiniz
? 1. Akrostiş Metodu:
Akrostiş metodu, hafızaya alınmak istenen cümlelerin ilk harfleri
kullanarak
anlamlı veya kafiyeli, hafızada daha
kalıcı
olan başka bir kelime veya cümle oluşturma işidir. Burada iki ana kelime karşımıza çıkıyor; anlamlı ve kafiyeli. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler anlamsız olabilir, ancak kafiyeli ve hafızada
kalıcı
bir özelliğe sahiptir. örneğin; “SSK” , “MEB” gibi. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler ise anlamlı olabilmektedir. Örneğin “SENİ” akrostişi gibi. Uygulama Örneği:
Dil
bilgisi
dersinde sıfat fiiller
konusu
vardır. Başlıca sıfat filer şunlardır; an (en), ası (esi), maz (mez), ar (er), dık (dik), acak (ecek), mış (miş).
Bunları şu şekilde hafızanıza kaydedebilirsiniz: “Anası mezar dikecekmiş.” Daha sonra öğretmen size sıfat fiilleri yazılıda sorunu şu şekilde hafızanızdan çıkarıp
kullanacaksınız
; An - ası mez - ar dik - ecek - miş
2. Bağlama Metodu:
Bu metotla hafızaya alınmak istenen
bilgilerin
sunulan sırasına göre hafızaya alınması bu metodun ana noktasını oluşturmaktadır. Bu metot uygulanırken iki basamak kullanılır:
1- Listelenen
bilgilerin
her maddesinin
görsel
şekli oluşturulur.
2- Her maddenin
görsel
şekliyle bir sonraki madde arasında
bağlantı
kurulur.
Böyle her bir madde birbiriyle
görsel
olarak
bağlanacak
ve zincir oluşturulacaktır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen
bilgiler
görsel
olarak öyküleştirilir. Böylece sağ beyin aktif hale gelir ve
bilgiler
hafızaya kaydedilmiş olur. Gerektiğinde ise yine aynı sırayla zihne çağrılarak
kullanılır
. Uygulama Örneği:
Bu metodu
kullanarak
Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini sırayla hafızamıza alalım.
Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım
ürünleri
;
zeytin
, pamuk, tütün, şeker pancarı. Bu metodu
kullanarak
şu şekilde hafızaya alabilirsiniz; “Evde akşam uyurken karşınıza aniden kocaman, ejderhaya benzeyen bir kedi çıktı. Kedi size sert sert bakarak mar, mar (Marmara) diye
sesler
çıkarıyor. Ondan o kadar korktunuz ki
hemen
evden dışarı çıkarak tarım malzemelerinin bulunduğu dolabın içerisine girdin. Dolabın içerisi çok karanlıktı. Bu nedenle yerde bulunan
zeytinleri
görmeyerek dengenizi kaybettiniz ve kafanızı dolabın içindeki pamuğa çarptınız. Kafanızdan musluktan boşalırcasına kan akmaya başladı. Kanın durdurmak için kafanızı dolapta bulunan tütün ile sardınız. O sırada acıdan bayıldınız. Uyandığınızda kendinizi
şekerpancarı
ekili olan tarlada.”
Okuduğunuz bu paragrafı gözlerinizi kapatarak zihninizde anlamlandırın. Olayı yaşayın. Şimdi Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım
ürünlerini
bir kağıda yazın. Hepsi hafızanızda değil mi? 3. Yerleşim Metodu:
En eski hatırlama hafızaya alma tekniği budur. M.Ö. 500 yılan kadar uzanan bir
hikayesi
vardır.
Bu metotta iyi bilinen sabit yerler ile
hatırlanmak
istenen bilgiler birbirine bağlanır. Daha sonra bu sabit yerlerde dolaşılır. Bu metotta iki önemli ilke vardır; 1- Bilinen yerleşim yerleri
doğal
bir şekilde ve mantıklı bir sırada ezberlenir. Yani her sayı bir yerle isimlendirilir. 2-
Hatırlanmak
istenen
bilgi
yürüyüşe
çıkarılarak yerlerine yerleştirilir. Uygulama Örneği:
1. Aşama: Yürüyüş yapağınız yerleşim yerlerini
doğal
, bildiğimiz tarzda ezberliyorsunuz. Bunun için bir yerden bir yere giderken uğradığınız yerler olarak da düzenlerseniz daha kolay ezberlersiniz. Evden okula giderken uğradığınız yerler.
a) ev b) market c) park
2. Aşama: Hatırlanacak bilgiler belirlenir ve
yürüyüş
yapacağınız yerler ile
bağlantı
kurulur.
Hatırlanacak kelimeler (Edebiyat
dersinde
öğretilen ve paragraf sorularının temelini oluşturan maddeler):
a) öyküleme (
hikaye
etme), b) betimleme (tasvir etme) c) açıklama
3. Aşama: Evden okula giderken uğradığınız yerlerin her birine
hatırlamak
istediğiniz
bilgiyi
yerleştireceksiniz. Bunu da hafıza teknikleri ilkeleri doğrultusunda yapacaksınız.
A. Yürüyüş yapılan yer “
ev
”, hafızaya alınmak istenen
bilgi
ise “öyküleme (hikaye etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Evde sabah kahvaltısı yaparken babanızın size hayat
hikayesini
(öyküleme) anlattığını düşünebilirsiniz.
B. yürüyüş yapılan yer “market”, hafızaya alınmak istenen
bilgi
ise “betimleme (tasvir etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Marketin sahibi olan yaşlı bir amcanın size okuduğu sınıfı tasvir ettiğini hayal edebilirsiniz.
C. yürüyüş yapılan yer “park”, hafızaya alınmak istenen
bilgi
ise “açıklama” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Parkın yanından geçerken kocaman bir çocuğun yolunuzu kestiğini ve size buradan geçmemenizi söylediğini. Bunun nedenini sorduğunuzda ise size açıklama yapmaya başladığınız hayal edebilirsiniz. 4. Asma Metodu (Rakam-Şekil Metodu):
Asma metodu 17. yüzyılın ortalarında Henry Herdson tarafından geliştirilmiştir. Yerleşim
sisteminin
devamı olarak ortaya çıkmıştır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen
bilgiler
somut olan nesnelere zihinsel olarak asılır. Bu metotta rakamlar benzediği bazı nesneler ile temsil edilir. Örneğin;
1 sayısı kaleme benzediği için kalemle özdeşleştirilebilir.
2 sayısı kuğuya benzediği için kuğuyla özdeşleştirilir.
3 sayısı martıya benzediği için martıyla özdeşleştirilir.
Sizde örnektekilerden farklı olarak size o sayıyı çağrıştıracak benzeşmeler kurabilirsiniz. Oluşturduğunuz benzeşmeleri (özdeşleşmeleri) ise ezberlemeniz gerekir. Sayıların benzediği nesnelere göre bir özdeşlik kuracağınız için ezberlemesi de hiç kuşkusuz daha kolay olacaktır.
Bu metot az ve öz bilgiyi hafızaya almak için
kullanılması
gereken bir yöntemdir. 5. Fonetik Alfabe Metodu:
Buraya kadar size dört adet
çeşitli
hafıza tekniklerinden bahsettik. Bir de öyle bir teknik var ki hepsinin en muhteşemi ve en
kullanışlısı
olarak görülmektedir. Bu metotla hafızaya
bilgileri
çok kolay ve rahat bir şekilde alabileceksiniz. Bu yöntem hafıza
uzmanları
tarafından da en çok
kullanılan
yöntemdir. Bu yönteme “fonetik alfabe metodu” denmektedir.
Bu metodun temeli isminden de anlaşılabileceği gibi
yeni
bir alfabe oluşturmaya dayanır. Bu alfabeye de “fonetik hafıza alfabesi” ismi verilir.
Fonetik hafıza metodu Wikelman´ın 1948 yılında alfabedeki harflerle sayıları eşleştirmesi sonunda keşfettiği sayı-harf sistemine dayanmaktadır.
Bu hafıza tekniğinin diğer hafıza tekniklerine göre daha
avantajlı
olmasının nedeni sayıların
hatırlanmasında
daha
kullanışlı
olmasıdır.
İsimlerin Hafızaya Alınması:
İsimleri hafızaya alabilmek için şu ilkeleri uygulamalısınız;
1- Bugünden itibaren tanıştığınız herkesin ismini
hatırlamak
için her şeyi yapacağınıza söz verin.
2- İlk tanıştığınızda kişinin ismini doğru duymaya özen gösterin. Hatta tekrar etmelerini sağlayın. Mümkünse ona anlamını sorun.
3- Onunla konuşurken ismiyle hitap edin ve sürekli ismiyle hitap etmeye çalışın.
4- Tanıştığınız kişinin ismiyle daha önce
tanıştığınız
bir kişiyi veya nesneyi, materyali bağdaştırın.
5- Kendinize bir defter tutun.
Tanıştığınız
kişilerin isimlerini o deftere yazın.
Hatta
benzeşmelerini de yazın. Yeni yeni isimlere karşı tecrübe edinin.
6- İçinizden onun ismini tekrar edin.
7-
Tanıştığınız
kişinin yüzüne bakın ve onu. Çok iyi tanıdığınız ve isme karşılık gelen biriyle özdeşleştirin. Yabancı dildeki bir kelime ve anlamı nasıl hafızaya alınır?
Hafızanıza alacağınız yabancı dildeki kelimeyi belirliyorsunuz. Yabancı dildeki kelimenin okunuşuyla, anlamı arasında “
güçlü
hafıza teknikleri”nin ilkelerini uygulayarak bir çağrışım (
bağlantı
,
hikaye
) kuruyorsunuz. Nasıl mı? İngilizce´de “
yemek
” kelimesinin karşılığı “eat” dır.
Ve telaffuz edilirken “it” şeklinde telaffuz edilir. Şimdi bu kelimeyi ve anlamını hafızamıza alalım: “10 katlı evinizin balkonunda oturmuş
yemek
yerken
sokaktan
geçen bir itin zıplayarak yemeğinizi kapıp kaçtığını ve yediğini daha sonra it yemeğimi yedi diye bağırarak ağladığınızı hayal edebilirsiniz.” Kaynak:gencgelisim