Beyin Kaslarını Güçlendiren 7 Emir ve Beyin Hakkında Mitler
Beyin Kaslarını Güçlendiren 7 Emir ve Beyin Hakkında Mitler
Ünlü
teknoloji
dergisi Wired´ın hazırladığı IQ dosyası, daha
yaratıcı
bir zekâya, kuvvetli bir hafızaya ve iyi bir beyne sahip olmak için püf noktalarını içeriyor. IQ´yu bir
bilgisayar
gibi görmemiz gerektiğini söyleyen dergiye göre, bu cihaza program
yüklemek
bizim elimizde. Wired´ın 12 maddelik beyin
egzersizi
rehberinden bir seçme yaptık..
1.DİKKATİNİ DAĞITACAKSIN
Çok önemli bir bilgiyi ezberlemek mi gerekiyor? O zaman öğrenmeyi çalıştığınız konudan daha farklı bir şey üzerinde çalışmanız lazım. Böylece beyin asıl bilgiyi depolamak için daha çok güç harcayacak. 2007 yılında araştırmacılar UCLA Üniversitesi´nden öğrencilerden 48 çift kelimeyi ezberlemeye çalışmalarını istedi. Ülke=Rusya, çiçek=papatya gibi kelime çiftlerini çalışan öğrencilerden bazıları, papatyanın yanında diğer çiçeklerin isimlerini de inceledi ve bu öğrenciler daha çok kelime çiftini ezberlemeyi başardı. Eğer dikkatinizi çeken başka bir öğe daha varsa, asıl ezberlemek istediğiniz kavramı daha iyi öğrenirsiniz.
2.ÇOK KAHVE İÇMEYECEKSİN
İster
kahve
ister Red Bull
yoluyla
olsun,
kafein
mutlaka vücudu diriltip zekâyı keskinleştiren
özellikler
sunuyor. Ancak araştırmalara göre
kafeinle
kurduğumuz ilişkide yanlışlıklar var. Örneğin Türkiye ve
İngiltere
´de yapıldığı gibi düzenli aralıklarla çay içmek, beynimiz için Starbucks´da dev bir
kahve
içmekten daha iyi sonuç veriyor. Bunun sebebi de
kafeinin
beyindeki alıcıları bloke etmesi. En yüksek seviyede farkındalık için ufak dozlarda çay içmek daha faydalı. Üzerinde araştırma yapılan denekler, ufak dozda alınan içeceğin onları sakinleştirip zihinlerini açtığını söylüyor. Büyük boy bir
kahve
ise tam tersi etki yapabilir.
3.OLUMLU DÜŞÜNECEKSİN
Yeni şeyler
öğrenmek
beyni güçlendirir.
Özellikle
de
yeni
şeyler
öğrendiğinizi
düşünüyorsanız beyniniz güçlenir. Zekânızın güçlendiğini düşündükçe zekânızı güçlendirirsiniz. Stanford Üniversitesi´nden psikoloji profesörü Carol Dweck´in yaptığı araştırmalara göre önüne çıkan zorluklara rağmen denemeye devam et görüşünde olan deneklerin beyinleri daha çok geliştirilebilir. ´Savunmacı ol, çabuk vazgeç´ yaklaşımındaki deneklerin beyinleri ise aynı şekilde gelişmiyor.
4.PANİK YAPMAYACAKSIN
Eğer bir ayıdan kaçıyorsanız, stres duygusu faydalı olabilir; stres sayesinde daha
hızlı
koşarsınız. Ancak satranç oynarken aynı endişe duygusu beyni işlevsizleştiriyor. Aşırı stres anlarında neandertal moduna geçip medeniyetin öğrettiği
özelliklerimizi
kaybediyoruz. Beynimizin amygdala isimli bölümü, ´korku merkezi´ işlevi görüyor ve endişe anlarında harekete geçiyor. O zaman
yaratıcılık
, espri duygusu yok oluyor. Peki içimizdeki mağara adamını (veya kadınını) nasıl yenebiliriz? Sakinleşerek ve beyne her şey
yolunda
mesajı
göndererek. Yoga yapmak da iyi bir seçenek.
5.DÜZENSİZLİĞİ SEVECEKSİN Hayata karışın. UCLA´in psikoloji bölümünden Robert Björk, düzenli değil, düzensiz biçimde algıladığımız bilgileri daha iyi
öğrendiğimizi
söylüyor. Beynimiz
hayatın
kaotik yapısını içselleştirdiği için bilgiyle kurduğu ilişkide de kaostan hoşlanıyor.
6.EGZERSİZ YAPACAKSIN Aerobik yapmak yaşlı insanların beynindeki gri ve
beyaz
bölgeleri
yeniden
oluşturuyor. Aerobik yapmanın zekâya faydası büyük. Ağırlık kaldırmak ise zekâyı kesinlikle etkilemiyor. Stres yaratan durumlarla karşılaşınca insanlar çoğunlukla nefesini tutar; yoga yaparak bu tür kötü alışkanlıklardan kurtulmak mümkün. Baskı altında yanlış nefes alıp verdiğimiz için zekâmız geriliyor. Doğru nefes almayı öğreten yognnın bu yüzden beyne etkisi çok olumlu.
7.ACELE ETMEYİP YAVAŞLAYACAKSIN
Bu cümleyi okumak iki buçuk saniyeden fazla zamanınızı almamalı. Eğer alıyorsa cümlenin içeriğini tam olarak anlayamayacaksınız. Retinadaki motor tepki ve kelime görüntüsünün beyne ulaşması sonucunda
dakikada
en çok 500 kelime okuyabiliyoruz. Massachusetts Üniversitesi´nden psikolog Keith Rayner, "
Hızlı
okumak diye bir şey yoktur. Tabii ki okurken yazılanı anlamaktan da bahsediyorsak," diyor.
Hızlı
okurların okudukları metin
konusunda
kendilerine sorulan soruları yavaş okuyanlara göre çok daha yavaş cevaplayabildikleri kanıtlandı. O yüzden yavaş okumak iyidir, hatta dudaklarınızı oynatarak kelimeleri fısıldayabilirsiniz.
BEYİN HAKKINDAKİ MİTLER
Wired dergisi, ayrıca beyin ve hafıza hakkında sıkça yinelenen yanlışları da sıraladı. *
Bilgisayar
oyunlarının
beyne zarar verip çocukları aptallaştırdığı doğru değil. Nintendo´nun
yeni
oyunu
Brain Age, oynayan kişilerin hafızasını güçlendirip onları daha
zeki
yapma iddiasında.
Oyunun
içindeki okuma
egzersizleri
, bulmacalar ve diğer zekâ
oyunları
, çocukların beynini ihya ediyor. * Gazetelerin bulmacalarını çözmek yalnızca vakit öldürmeye yaramaz, aynı zamanda zekâyı da diri tutar görüşü kanıtlanmış değil. Bulmacaların beyini geliştirip geliştirmediği bilinmiyor. Daha önce yapılan araştırmalar, zekâ oyunlarının beyin işlevlerinin zayıflamasını yavaşladığını göstermişti. Ancak son araştırmalar bu bağlantının geçersizliğini gösterdi. * Balık yemenin zekâya iyi geldiği söylenir. İçlerinde omega-3 olan balık, gerçekten de beynimizin en büyük dostu mu? Fareler üzerinde yapılan araştırmalar, omega-3 açısından zengin yiyeceklerin beyne hiç de fayda etmediğini gösterdi. Keşke daha güçlü bir beyne balık yiyerek ulaşabilseydik, ama belli ki yıllarca oltaya gelmişiz. * Sakız çiğnediğimizde kan akışımız hızlanır, böylece beynimiz harekete geçermiş... Bu da vücutta insülin üretimini sağlar ve beyindeki glükoz seviyesi artarmış. Maalesef bu da gerçekdışı bir inanış. Sakız çiğneyenlerin daha dikkatsiz olduğu 2004 yılında yapılan bir araştırmayla kanıtlandı. * Müzik dinleyip daha zeki olacağını düşünenlere kötü haber: Plak şirketlerinin çok sevdiği bu inanış bir yalan üzerine kurulu. Oregon Health and Science University´de yapılan incelemeler, müzik dinlemenin beyin üzerinde daha önce inanılan değişikliği yapmadığını gösterdi. Üstelik müzik dinleyenler daha depresif ve unutkan oluyor. Kendiniz bunu test etmek isterseniz hemen bir Celine Dion CD´si koyun. KAYNAK: Sabah