Alışveriş çılgınlığı ve korunma yolları
Alışveriş çılgınlığı ve korunma yolları
Alışverişi
herkes
sever;
özellikle
de
kadınlar
... Dükkanlardaki % 50´ye varan indirimler rüyalarınıza mı giriyor? Ama siz yine de hazır küresel kriz de gelip kapıya dayanmışken,
alışveriş
yapmaya mola vermek istediniz. İyi
güzel
de, indirim
zamanını
yaşadığımız şu günlerde kendinizi çılgınca
alışveriş
yapmaktan nasıl korursunuz? İşte sizin gibi
alışverişkolikler
için
alışveriş
"yapmama" tüyoları... Siz de her yıl indirim
zamanını
bekleyen
alışveriş
çılgınlarından mısınız? Bu nedenle
ailenizle
, kocanızla kavga mı ediyorsunuz? Üzülmeyin artık bu alışkanlığınız için suçlayacak bir şey buldunuz. Ama o kadar
kolay
da sevinmeyin, çünkü bu çılgınlıktan korunmanın
yolları
da var... Psikolog
Tim Denison, indirim
zamanlarında
insanların,
´fiyat´tan çok yapılan
´indirim miktarı´ üzerinde durduklarını söylüyor. Yüzde 30, yüzde 50 gibi indirim oranlarıyla büyülendiğimizi söyleyen Denison,
alışveriş
anında almayı düşündüğümüz şeyin
fiyatına
değil, indirim oranına baktığımıza inanıyor. O şeyi olabileceğinden çok daha
ucuza
bulduğumuza ikna olmamız da bizi o nesneyi almaya itiyor. Denison´a göre indirim
zamanlarında
aşırı
harcama
yapmamızın bir diğer nedeni de tasarruf algımızın sapması. Eğer birşeyi istediğimize gerçekten ikna olursak, başka bir
zaman
yüzde 60 indirimde almayacağımız bir kazağı, yüzde 5 indirim
fiyatıyla
hiçbir suçluluk duymadan satın alabiliyoruz. Denison, kadınların ve erkeklerin
alışveriş
yaparkenki düşünce biçimleri arasında
farklılıklar
bulunduğunu da belirtiyor. Örneğin
kadınlar
alışverişle
geçen bir günün sonunda, ne kadar çok harcadıklarına değil, harcadıklarından ne kadar tasarruf ettiklerine bakıyor. Davranışlar ve beyin arasındaki bağı inceleyen biliminsanı Martin Lindstrom, "Tüketici davranışlarının yüzde 90´ının bilinçsizce gerçekleştiğini"
ifade ediyor. Marketlerdeki
"sınırlı sayıda" işaretleri, antik çağlardan kalma
"kıtlık" korkumuzu canlandırarak o nesneyi almamıza neden oluyor. Etrafımızda koşuşturan diğer alışveriş çılgınlarının telaşı bizde
"kıtlık" kaygısı yarattığından bilinçaltımız bize, onlara katılmamızı söylüyor. Koşuşturan kalabalık arasında canlanan rekabet duygumuz da cabası. İşte tüm bunlar, araştırmalarda indirim aylarında
alışveriş
yapan insanlarla, çatışma bölgelerine yaklaşan savaş pilotlarının stres düzeylerinin neden benzer çıktığını açıklıyor. Öte yandan, davranışlar ve beyin arasındaki bağı inceleyen bilim adamı Martin Lindstrom, "Tüketici davranışlarının yüzde 90´ının bilinçsizce gerçekleştiğini"
ifade ediyor. Almak istediğimiz bir şeyi görmek ve ona dokunmak, beynimizdeki eroine benzer bir etki yapan dopamin kimyasalını harekete geçiriyor. Beynimizin
´uyuşması´ da bize böylece
´alma´ izni veriyor. Alışveriş yapmak için bahanemizi de bulduğumuza göre hemen mağazalara koşabiliriz. Ama koşmadan önce, aşağıdaki kısmı da okumanızı tavsiye ederiz. İşte kendimizi
kontrol
etmenin yolları...
Alışveriş stratejisi belirleyin Brighton´da yaşayan
Anne Lord alışveriş esnasında yanında her
zaman
bir defter taşıyor. Eğer beğendiği bir şey olursa, bunun ne olduğunu ve hangi mağazada bulunduğunu not ediyor. Tüm dükkanları gezdikten sonra ise, almak istedikleri için o dükkanlara geri dönüyor. Böylece vakitten kayıp, paradan kazanca dönüşüyor. Yukarıda bahsettiğimiz Anne Lord´un methodu kanıtlanmış bir çok bilimsel stratejiden yalnızca biri. Uzmanlar, birşeyi alma kararını vermemizin genellikle 2.5 saniye sürdüğünü belirtiyorlar. Bu da demek oluyor ki, bir pantolonu alma karını vermeden önce derin bir nefes almalı,
hatta
o dükkandan çıkıp, kendimize karar vermek için 10
dakika
vermeliyiz. St Andrews Üniversitesi´nde yapılan bir araştırma, babunların bile bu yönteme
başvurduğunu
ortaya koymuş. Babunlar yağmadan pay alacakları
zaman
, idare edecek derecede iyi olan yemeği bırakıp
babalarını
daha iyilerini bulması için tehlikeye atıyorlarmış. Daha iyisinin bulunamaması halinde de en iyi ihtimal o akşamın yemeği oluyor.
Renklerin farkında olun Araştırmalar, canlı ve bize mutluluk veren
renklerdeki
nesneleri daha fazla alma eğiliminde olduğumuzu ortaya koyuyor. Bu nedenle, kısa süreli mutlulukların uzun süreli mutsuzluklara dönüşmemesi için dikkatli olmamız gerekiyor.
Nakit parayla alışveriş yapın Kredi kartı
kullanmanın
, nakit para
harcamaya
göre daha az endişe uyandırdığı araştırmalar tarafından ortaya konmuş durumda. Para uzatmak, beynimizde
´rahatsızlık´ hissini uyandıran bölgeleri uyarıyor, işte bu nedenle
alışverişte
nakit para
kullanmanız
tavsiye ediliyor.
Kocanızı ya da erkek arkadaşınızı yanınızda götürün Erkeklerin stres seviyeleri,
kadınların
alışveriş
´terapi´leri sırasında artıyor. Çalışmalar erkek ve kadınların
alışverişte
kavga etmeye başlamalarına kadar 70
dakika
olduğunu gözler önüne seriyor. Hadi gene iyisiniz,
alışveriş
yapmak için 70
dakikanız
var!