80´li yıllarda çocuk olmak...
80´li yıllarda çocuk olmak...
1980li yıllarda
hayatının
ilk tecrübelerini
yaşamış
, ilkokula gitmiş,kenan evren´i, erdal inönü´yü, özal´ı tanımış olmak, ajda pekkan´ın alo,michael jackson´ın pepsi reklamlarını
hatırlayacak
kadar şanslı olmak demek. voltran voltran voltran, tunder tunder tunder cats demek depozito toplamak adına kola şişesi biriktirmek demek peynirli tombi demek sopaya torba takip yakarak koşmak demek adile naşit`ten masal dinlemek demek.korhan abay, cenk koray, metin milli, ersen ve dadaşlar demek. clementine, he-man, she ra, transformers,susam sokağı demek.
okula
siyah önlükle gitmek demek. ihtilal çocuğu demek, köle izaura demek, ziyaretçiler demek!!!! acidçi misin metalci mi demek... moruk demek, herild yani demek, hey corc versene borc talebine olmaz maykil bende de yok cevabını vermek, geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek... yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. hem eski hem yeni olmak demek. biraz gözü açık bir 80´li, yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda almış demektir. mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı denince turgut özal´ı
hatırlamak
demek. koltuk altında topla
okul
bahçesine yalnız giderken "nasılsa oynıycak birileri vardır" diyebilmek demek. eti kemik geçiyor demek; odanın ortasına çarşaflardan çadır kurup
oynamak
demek renkli küçük poşetteki kolanyaları patlatmak,horoz
şeker
demek. evden çıkmayan
bilgisayar
bebeleri haline gelmeden çocukluğunu yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak demek ne sorusuna zınk cevabı vermekten zevk duymak demek büyüteç ile kağıt yakmak 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı
yaşamak
, sinek ilacı
arabalarının
arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek. tipe bak demek, fon müziği laura brannigan´dan self control olan günler demek bakkala gitmenin,
sokakta
oynamanın, harçlık toplamanın geçerli sayıldığı,el değmemiş bir
hayat
demek... sonrasında biz büyüdük ve kirlendi
dünya
demek. pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak demek. parliament gece sineması demek. sesi açip kısmak için televizyonun dibine kadar gidip
üstündeki
düğmelere basmak zorunda olmak demek. resimli futbolcu kartları demek, süper babaanne demek, fantayla
kolayı
karıştırmak demek, mahalle kavramı demek. anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye başlayan maniler yazmak demek mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi,leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri, hulohop, ayak bileğine takılarak çevrilen top, sek sek oynamak demek bayramda mahalleye dağılıp şeker toplamak demek müsaitseniz annemler size gelecek demek. trt´nin yayın akışının bitmesiyle çalan istiklal marşı için ayağa kalkarak, marşı hazır olda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz "biiiiiiiiiiiiip" sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek. annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi,challenger´ın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek.. kenan evreni atatürk zannetmek demek. yazlık diskolarda içeri alınmamak demek, bunun için ağlamak ve içeride - her nedense - you are in the army now- şarkısında sarmaş dolaş dans eden abi ve ablalara bakarak özenmek demek. gorbaçov´un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek demek anneye "zeki müren´e teyze mi diyim amca mı diyim" diye sormak demek kenan evren´in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken çankaya köşkü basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak demek ilkokulda halley, petrol ve komancero şarkılarını uydurma sözlerle söyleyerek dans eden tolga han özentisi sefil dans grupları kurmak aldım çantamı kolumaaa, çıktım dallas yoluna, ben babi´yi beklerken,ceyar girdi koluma şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek. ali-ayşegül atik reklamı ve bakkal amca, bir pergel, bir kalem,bir de çikolata alacağım.biz biz olalım yemeklerden önceeee, lavaboya koşalım, hafta da bir kere tırnakları keselim,fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil olmak videocudan american ninja, kartal, kan sporu ve evil dead gibi filmleri kiralamak demek. **""analogtan dijitale geçiş devrini yaşamış birey olduğunu anlamak ve ikisinden de farklı zevkler aldığının farkına varmak demek"**** çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da çivisinin çıkışını görerek büyümek demek. apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı bağlayan bir abinin sizi tv önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırarak anteni ayarlamaya çalışması . yunanistan kanallarını görüntülemek adına .. oldu oldu diye camdan kafayı çıkarı bağırmak ve kimsenin buna şaşırmaması demek. siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa.. üstelik yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film izlemek için az debelenmemiş olmak demek... muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek... trt 1´de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek demek, türkiye´de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek... arkadaşlık demek,dostluk demek,karşılıksız sevgi bağları demek saygılarımla......