İLGİNÇ BİLGİLER !
Dünya Sağlık Örgütü tarafından ölümlerle ilgili olarak tanımlanmış 17 risk etmeni vardırve bunlardan 7 tanesini diyet ve egzersiz ile önlemek mümkündür.
ABD’de her yıl obeziteden ölüm oranı 300 bin kişi civarında olup,
sigaraya bağlı ölümlerden sonra 2. sırayı almaktadır.
Böyle giderse 2154’te ABD’deki, 2230’da ise dünyada tüm yetişkinler obez olacaklar.
Kilolu insanların aldıkları her yeni kilo ömürlerini 20 hafta kısaltmaktadır.
10 kg ağırlık kaybı hayat beklentisinin %35 oranında geri kazanılmasını sağlar.
18 yaşından sonra alınan her 1 kg ağırlık kardiyovasküler hastalık riskini %3.1 artırmaktadır.
Normal vücut ağırlığındaki anne ve babanın çocuklarının %8-13’ü şişman olurken,
ebeveynlerden birisi şişman olursa; oran %40, her ikisi de şişman olursa oran %80’e çıkmaktadır.
1 kg ağırlık kaybetmek 100 dilim ekmeğe karşılık gelmektedir.
Her 3 kg ağırlık kaybı durumunda şeker hastalığı riski %50 oranında azalmaktadır.
5 kg ağırlık kaybı, dizdeki kireçlenme riskini %50’nin üzerinde azaltmak için yeterlidir.
Bazı kişilerde “fırsatçı yemek yeme davranışı” gözlenmektedir. Bu kişiler yemeği reddetmekte
zorlanıyor ve yemek ile ilgili konularda iradelerine yenilmektedir. Bu durumun aşırı
leptin hormonu salınımı ile ilgili olabileceği konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
Bel çevresi önemli bir göstergedir. Karın içi yağlar arttıkça insülin direnci oluşur ve bu da kişiyi
şeker hastalığına aday hale getirir ve bu bireyler kalp-damar sağlığı açısından da mutlaka izlenilmelidir.
Bel çevresi sadece yetişkinler için değil çocuklar için de ölçülmeli
(örnek olarak: 8 yaşında erkek çocukta bel çevresi 70.9 cm kız çocukta ise 70.4 cm altında olmalıdır).
Stres vücuttaki endorfin hormonunun salgılanmasını artırarak vücut depolarındaki vitamin ve
minerallerin %35 oranına azalmasını sağlamaktadır.
Stres altında kortizol hormonunun artışı ile yağ dokusunu etkilenmektedir. Kan basıncının (tansiyonun),
kan trigliserit seviyesinin ve depo yağların artışı ise insülin direnci oluşmasına sebep olabiliyor .
%10’luk ağırlık kaybı ölüm riskini %20-25, şeker hastalığına bağlı ölümleri %30-40,
kansere bağlı ölümleri %40-50 oranında azaltır.
10 kg ağırlık kaybı ile sistolik kan basıncı (büyük tansiyon) 7 mmHg, diastolik kan basıncı
(küçük tansiyon) ise 3 mmHg azalmaktadır.
Polikistik over sendromu (PKOS) olanlar ve gebelik diyabeti geçirenler meme kanseri açısından
dikkatle takip edilmelidir.
1 Dakikada 10 kalorinin üzerinde harcama yapmayı sağlamak mümkün değil; oysa 1 dakikada kişinin
200-300 kalori enerji alması mümkün, şişmanlık tedavisinde sadece alınan kaloriye değil harcanan
kaloriye de odaklanmak önemlidir.
Çocukların %62’si günde 2 saatten fazla TV seyretmektedir.
Yeşil çay içeriğindeki flavoneller ile LDL kolesterolü (kötü kolesterol) azaltıcı etki gösterebiliyor,
buna ek olarak tümör oluşumu veya gelişiminde de azaltıcı rol alabiliyor
Domates ve domates ürünleri içeriğindeki likopen adı verilen bir çeşit karoten ile kan basıncını düşürücü
etki gösterebiliyor. Ayrıca servikal, mide, akciğer ve prostat kanserine karşı koruyucu etkileri bulunmaktadır.
Soya; total kolesterol, LDL kolesterol ve trigliseridi düşürürken, HDL kolesterolü (iyi kolesterol) artırıcı etkisi olduğu düşünülüyor. Ayrıca kansere karşı koruyucu etkisi olduğu düşünülmektedir. Her gün alınan
60 gram soya menopoz belirtilerinde de azalma sağlamaktadır.
Bitki sterolleri, kolesterolü andıran doğal bileşiklerdir. Beslenmede yeterli miktarda alındığında,
kolesterolün bağırsağa alınmasını engelleyerek kandaki kolesterol miktarını düşürebiliyor.