Yazının Bulunuşu ve Gelişimi
Yazı Nedir?Dildeki sözcüklerin, duyguların, düşüncelerin belli işaretlerle; kağıda, taşa, toprağa, tahtaya... dökülmüş biçimine yazı denir. Konuşma dilinin aracı ses ise yazı dilinin aracıda yazıdır. Yazının düşünceyi ortaya koymada, yaymada ve iletmede önemi büyüktür. Düşünce ve sanat ürünlerinin doğuşunda ve yayılmasında yazı önemli bir etken olmuştur. Kimi tarihçiler, uygarlığın başlangıcını yazının bulunuşuna bağlar. Çünkü yazı belli bir uygarlığa erişen toplumların anlaşma aracıdır.
Yazının Bulunuşu ve Gelişimi
Yaşamımızda vazgeçilmez bir yer kazanan yazı birden bire ortaya çıkmamış, binlerce yıllık bir gelişme sürecinde sistemleşmiş, bugünkü halini almıştır. Bugün kullanılan yazıların bulunmasına kadar çeşitli yazılar kullanılmış sonunda hep kolay okunup, yazılabilen yazılara varılmıştır.
Yazı sözcüğü, sözü çizgilerle gösterme sistemi anlamında düşünülürse en eski yazı örnekleri insanla birlikte başlar. En ilkel toplumlar bile sesten başka anlaşma yöntemlerine gerek duymuşlardır. Yazı öncesi toplumlarda insanın konuşma dilinden başka birçok iletişim tekniğinden de yararlandığı biliniyor. İşaret ve resimler, haberleşme simgesi olarak kullanılan belli nesneler, düğümler anlaşma için başvurulan seçeneklerden bazılarıdır. İncelemelere bakılarak, en eski insan topluluklarının bu seçeneklerin hepsini kullandıkları varsayılabilir. Kuşkusuz bunların kullanımı ve geliştirilmesi, insanoğlunun doğal çevresi ile olan ilişkisinin ve yarattığı toplumsal çevrenin düzeyi ile ilgilidir.
Örneğin; düğüm atarak hesap yapma, hesabı tutulacak alışveriş ilişkilerinin olmasını gerektirir.
Figür öncesi şekillerden stilize resimlere doğru bir çizim/resim geleneğini yaratanlar, resim kökenli ilk yazı biçimlerine hazırlık aşamasını oluştururlar. Bugün kullanılan yazının atalarıolan hiyeroglif yazının ve çivi yazısının kökleri çok eski dönemlere paleolitik çağlara uzanır. Duygu ve düşüncelerin sözcüklerle ve kavramlarla ifade edilebilecek şekilde kayıt edilmesi biçimindeki yazı, M.Ö. 3000’lere doğru Mezopotamya’da hemen sonra da Mısır’da ortaya çıkar. Yazı, yalnızca bir iletişim aracı olarak değil, insanın simgesel düşüncesinin ulaştığı bir dönüm noktasıolarak da insanoğlunun kültürel değişme sürecinde uzun bir arayışın, denemenin ve birikimin sonucudur. Yazının tarihi, kültür tarihi gibi tarih öncesi çağların derinliklerindedir (Zıllıoğlu, 1990).