Tilki ile Teke
Tilki ile Teke
Bir gün tilkinin biri bir kuyuya düşmüş. Çok uğraşmış ama bir türlü kuyudan çıkamamış. O sırada oradan bir teke geçiyormuş. Teke susadığı için kuyuya bakmış. Bir de ne görsün? Kuyuda bir tilki!
Hemen sormuş “Bu su iyi mi; içilir mi?”
Tilki kurnazca gülmüş. Sonra da suyu bir övmüş bir övmüş ki tekenin ağzının suyu akmış.
Tilki “Hadi durma. İn aşağı.” deyince teke kuyuya inmiş. Kana kana su içtikten sonra aklı başına gelmiş.
Tilkiye “Eee, nasıl çıkacağız buradan?” diye sormuş.
Tilki “Sen hiç merak etme. Ben buradan ikimizi de kurtarmanın yolunu biliyorum. Sen şimdi doğrulup ön ayaklarını duvara dayar, omuzlarını da havaya dikersin. Ben de tırmanıp çıkar, sonra seni çekerim ” demiş.
Teke bu aklı çok beğenmiş. Hemen razı olmuş. Tilki tekenin bacaklarından omuzlarına, sonra da başına atlayıp kuyudan çıkmış. Hemen oradan uzaklaşmış. Bunu duyan tilki geri dönmüş ve “Ey teke! Senin çenendeki kıllar kadar kafanda da akıl olsaydı, nasıl çıkacağını düşünmeden bu kuyuya inmezdin” demiş.
Siz siz olun, sonunun ne olacağını düşünmeden hiçbir işe girişmeyin.