Kediler Sultanı
Kediler Sultanı
Bir zamanlar yoksul bir kadın varmış. Bu kadıncağız o kadar yoksulmuş ki yiyecek yemeği bile yokmuş. Bir gece açlıktan ve soğuktan bir köşede uyuyup kalmış. Rüyasında ak sakallı bir ihtiyar görmüş. Ihtiyar, eğer kediler sultanını bulabilirse yoksulluktan kurtulacağını söylemiş.
Kadın o gün bu gündür kediler sultanını arayıp durmuş. Ama ne çare! Hangi kedinin yanına sokulup “Sen kediler sultanı mısın?” dese, kediler miyavlayıp kaçarlarmış.
Bir sabah kalıntı unlardan küçücük bir hamur açarken gözlerinden seller gibi yaşlar akmaya başlamış. “Allahım. Böyle yoksul ve muhtaç yaşamaktansa, yer yarılsa da içine girsem” diye yalvarmış.
O sırada yer yarılmış. Kadın içine girmiş. Geniş bir avluya düşmüş. Burada birçok kedi varmış. Kediler yemek pişiriyorlarmış.
Kadın “Kediler sultanını biliyor musunuz?” diye sormuş.
Kediler hiç konuşmadan elleriyle yukarı katı göstermişler. Kadın yukarı çıkmış. Orada birçok kedi temizlik yapıyormuş.
Kadın “Kediler sultanını nerede bulabilirim?” diye sorduğunda kediler “Yukarda” demişler.
Kadın bir kat daha çıkmış. Burada da birçok kedi çamaşır yıkıyormuş.
Kadıncağız “Ne olur, beni kediler sultanına götürün” demiş.
Kediler hep bir ağızdan “Yukarı çık” demişler. Kadın bir kat daha çıkmış. Kediler sultanı başında tacı, altın bir taht üzerinde oturuyormuş. Kediler sultanı yoksul kadına bir torba uzatmış.
Tavan yarılmış. Kadın yukarı çıkmış. Evine varınca da torbayı açmış. Torbanın içi ağzına kadar altın doluymuş. Kadın artık yoksulluktan kurtulmuş. Zengin olunca da bütün yoksullara yardım etmiş.