Türklere göre günlerin anlamı
Türklere Göre Günlerin Anlamı
Dünyanın
her yerinde
olduğu gibi Anadolu´da da günler kendine has yöntemlerle ayrılıyor. Türk
insanı
yılların birikimlerinden de etkilenerek günleri
özelliklerine
göre böyle ayırıyor.Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Türk
Dili Edebiyatı Bölümü
Türk
Halk Edebiyatı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erman Artun, toplumların kültürlerini etkileyen en önemli unsurun inanç
sistemleri
olduğunu, bu
kapsamda
yöresel
farklılıklar
göstermesi ve
değişikliklere
uğramasına karşın ´´Halk Takvimi´´ oluşturulduğunu ve günlere
özel
anlamlar
yüklenildiğini
bildirdi. Prof. Dr. Artun, takvimin,
zamanı
, yıllara, aylara ve
haftalara
göre ayırdığını, Anadolu´da da
insanların
yılların birikimlerinden de etkilenerek günleri
özelliklerine
göre ayırdıklarını söyledi. ´´Halk Takvimi´´nde, günlere iyi ya da kötü
özelliklerin
yüklendiğini
belirten Artun,
insanların
yaşama
biçimleri ve coğrafi yapısıyla
yüklenen
anlamların, yöreden yöreye, toplumun yaşayışı, inancı, sosyal yapısı, tarihi,
ekonomisi
ve
doğal
koşullarına göre
yeni
ögeler alarak değişip, geliştiğini ifade etti. İnsanların bazı günleri uğurlu, bazılarını uğursuz olarak nitelediklerini anlatan Prof. Dr. Artun, ´´
İnsanlar
, işlerini ona göre ayarlarlar. Bu inanış eski
Türklerde
de vardı. Bir toplumun inanışlarının oluşumunda, bağlı bulunduğu inanç
sisteminin
şekillendirici etkisi vardır. Eski inanışlardan olduğu gibi çeşitli diğer adet ve inanmalardan etkilenme de vardır´´ dedi. GÜNLERE YÜKLENEN ANLAMLAR Prof. Dr. Artun, günlerle ilgili inanışları şöylece
sıraladı
: Pazartesi: Bir işe başlanacağı
zaman
bugün beklenir. Pazartesi çok uğurludur ve ayrıca
çamaşır
günüdür. Yorgan kaplanır, her iş yapılır. Soğan, biber, tütün gibi acı şeyler hiç kimseye verilmez. Salı: Bugün bir işe başlanmaz. Başlanan iş sallanır. Çünkü bugün olumsuzluk olur, çabuk bitmez. Uğursuz gündür. Badana yapılmaz.
Çamaşır
yıkanmaz. Göç yapılmaz. Çarşamba: Çarşamba günü dikiş dikilmez. Çarşamba Anası dikiş dikenlere kötülük yapar. Çamaşır yıkanmaz ve
gecesi
iş yapılmaz.
Gece
iş yapılırsa Çarşamba
Kadınları
gelip kötülük yapar. Perşembe: Perşembe günü erken lamba yakanın ölüsü kalkar. Çamaşır yıkanır, badana yapılır. Perşembe günü uğurlu bir gündür, her iş yapılır. Cuma: Cuma namazına kadar çamaşır yıkanmaz, oda kaldırılmaz. Üç cuma arka arkaya yıkanan çocuk ölür. Cuma günleri kız istemeye gidilir. Yeni dikilen bir elbise ilk kez cuma günü giyilirse onun sorgusu sorusu olmaz. Cuma günü örümcek alınmaz, badana yapılmaz. Sela ile öğle arası hiçbir iş yapılmaz. Cuma günü mübarek bir gün olduğu için ava gidilmez. Cumartesi: Cumartesi günü elbise kesilmez. Dünyanın kurulduğu gün olduğu için çamaşır yıkanmaz. Pazar: Pazar günü çamaşır yıkanır, gezmeye gidilir. Star