Sizleri ´gülme yogası´na davet ediyorum!
Sizleri ´gülme yogası´na davet ediyorum!
Dünyadaki son çılgınlık, daha doğrusu "son akıllılık"tan bahsetmek istiyorum. Bir
grup
erişkin, aklı başında
insan
, bir spor salonunda bir araya geliyorlar. Birdenbire birbirlerine bakarak "hahahiihiiih" şeklinde kahkahalar atmaya başlıyorlar. Deli değiller. Stresli, bildiğiniz şehir
insanları
. Her gün burada toplanıp, 20
dakika
boyunca, bilinen yoga esnemeleriyle birlikte, farklı tür gülme şekillerinin
egzersizlerini
yapıyorlar: Katıla katıla gülme, sessiz gülme, gittikçe yükselen gülme, kokteyl
parti
gülmesi gibilerinden!
Bu
insanlar
´Gülme Kulübü´nün üyeleri ve yaptıkları da, muhtemelen ilk defa araştırmacı gazeteciniz bendenizden duyduğunuz ´Gülme Yogası´! Bir Alman psikoloğun yaptığı tüyler ürpertici araştırmaya göre,
insanlar
gittikçe daha az gülüyor. Ortalama alındığında, 50´li yıllarda günde 18 kere gülen
sıradan
insan
, artık günde 6 kereyi geçemiyor!
Çocuklarsa
daha iyi durumda, günde 400 defaya kadar çıkabiliyorlar! Bizim yogacıların yaptığı, sahtesiyle
egzersiz
yaparak, gerçeğine vücudu alıştırma! Yani sık sık gülmeyi öğrenmeye çalışma, ki onlara göre sindirim
sistemine
masaj yapmakla kalmayıp bütün iç organlara giden kanı arttıran bir aktivite. Solunum
sistemini
de
güçlendirip
, vücuda daha fazla
oksijen
girmesini sağlıyor. Daha da önemlisi, gülmek, bağışıklık
sistemini
güçlendirdiğinden
, yüksek tansiyondan depresyona, soğuk algınlığından alerjiye, astımdan ülsere, strese bağlı
hastalıkların
yüzde yetmişiyle de baş etmenizi sağlıyor. Keyfinizin gelmesi, psikolojik rahatlama, kendini iyi hissetme falan, zaten hepimizin bildiği faydalar. 1960´larda Saturday Review´nun editörlerinden biri,
ağrılı
bir eklem
hastalığına
yakalanıyor. Olumlu duyguların
hastalığı
iyileştirme
gücüne
inanan gazeteci, her gün düzenli olarak Marx Biraderler´in komedi
filmlerini
(bizde ´Yavruyla Katip´ diye bilinir) ve gizli kamera şakalarını seyrediyor. Bu ilginç deneyinin sonunda ise, 10
dakikalık
kahkaha serisinin, kendisine 2 saatlik acısız, ağrısız uyku kazandırdığını buluyor! Elbette bilimsel olarak kanıtlanmış bulgular değil bunlar. Ama gülme sonucunda ortaya çıkan endorfinlerin kas spazmı, romatizma gibi
hastalıkların
ağrısını
azalttığı
kanıtlanmış. Gülme yogası yapan
kadınlar
ise migrenden kaynaklanan baş
ağrılarının
azaldığını ve seyrekleştiğini iddia ediyorlar. Bir başka araştırmaya göre, gülmek, vücuda serotonin salgılattığı için, mesela koşmaktan daha iyi bir aktivite. Çünkü gülerken de kan basıncı yükseliyor, kalp atışları artıyor, ama koşarken ortaya çıkan serbest radikallerden eser yok! Standford Üniversitesi´nden Dr. William Fry ise "Bir
dakika
süren kahkaha, kürek makinesindeki 10
dakikaya
eşit" diyor! 800 GÜLME KULÜBÜ VAR
Özellikle
California´da bir furya haline gelen ´gülme yogası´, London Times´ın ´Kikirdeme gurusu´ adı verdiği Hintli Dr. Madan Kataria tarafından geliştirilmiş. Şu anda yarattığı ´gülme kulüplerinden´ Hindistan,
Amerika
, Kanada, Avusturya, Almanya,
İsviçre
, İsveç, Norveç, Danimarka, İtalya, Avustralya, Singapur, Malezya ve Dubai´de var! Sayıları 800´ü aşıyor! Gülme yogası
yakında
Türkiye
´ye gelir mi bilmiyorum. Ama o
zamana
kadar sizin için yapabileceğim tek şey, çarşamba akşamları ´
Avrupa
Yakası´ tavsiye etmek! Gülse Birsel