Pandomim Sanatı
Pandomim (Pandomima) en basit anlatımıyla; sözsüz tiyatro oyunudur. Kısaca "mim" olarak ifade edilir.Pandomimde sanatçı, yüz mimiklerini, el, kol ve beden hareketlerini kullanarak temayı anlatmaya çalışır. Bir anlamda pandomim, evrensel bir tiyatro dili olarak kabul edilir. Milattan önceki dönemlerde Mim sanatının uygulandığı görülmüştür. Mim sözcüğü "taklit etmek" veya "temsil etmek" anlamına gelen Grekçe "mimeisthai" sözcüğünden gelir. Fransızca pantomime kökenli bir sözcük olan pandomim sanatı, Türk Dil Kurumu tarafından şöyle açıklanmaktadır:
"Düşünce ve duyguları müzik veya türlü eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun, sözsüz oyun."
En ünlü pandomim sanatçılarına örnek olarak Marcel Marceau gösterilebilir. Charlie Chaplin, Laurel ve Hardy, sessiz sinema döneminde bu türün ilk temsilcilerinden olmuşlardır. Ülkemizde de Taner Barlas Mim Tiyatrosu bu konuda etkinlik göstermiştir.
"Sessiz dil" pandomim, 17. yüzyıldan sonra, bale içinde de yer almaya başlamıştır. Oyunlar Yeni Çağ ve yeni tiyatroyla beraber mistik konulardan uzaklaşıp gerçekçi dünyaya geçer. Realist akımlar ve Akılcılık ta bunu etkiler.
Örnek bazı pandomim ifadeleri :
Bir elin yürek üzerine konması "aşk" duygusunu ifade eder.
Gözler üzerine yerleştirilen ellerin aşağıya dogru çekilmesi "gözyaşı" izlenimi verir.
Sıkılmış yumrukların baş üzerinde sallanması "öfke"yi anlatır; kolların çapraz olarak aşağıda tutulması "arzu"yu dile getirir.
Ağzını ve gözünü kocaman açmak şaşkınlığı belirtir.
1970'lerde mim sanatçısı Erdinç Dinçer, o zamanlar bir tane olan televizyon kanalında, ana haberler öncesi kısa pandomim gösterileriyle mim sanatının Türkiye'de tanınmasına büyük katkı yapmıştır. Bu çalışmalarını Ankara'daki ilkokullarda gosteriler yaparak devam ettirmiştir.
Pandomim Sanatının Türkiye'de ki en Büyük Temsilcilerinden biriside Ulvi Arı'dır. Türkiye`de pandomim sanatı üzerine yazılan ilk kitap da ona aittir.