Türk Süsleme Sanatları - Ahşap İşlemeciliği
Anadolu'da özellikle Selçuklular döneminde gelişerek orijinal bir üslup oluşturan ahşap işçiliği, Beylikler döneminde de aynı geleneği sürdürmüş. Bu dönemdeki sanatçılar bu konuda özgün bir çok eser vermiştir. Özellikle ceviz, elma, armut, sedir, abanoz ve gül ağacından yapılan minber, pencere, kapı, sütun başlıkları, kirişler, rahleler vb. günümüze kadar ulaşan eşsiz eserlerdir.Orta Asya kurgunlar ve Pazırık kazılarında ele geçen çeşitli ahşap işler Türklerin uzun yıllar öncesinden beri ahşapla ilgilendiklerini göstermiştir.
Osmanlı ağaç işçiliğinde bezeme olarak rûmili kompozisyonlar ve sık sık çiçek motifleri kullanılmıştır. Ağaç işçiliğinde kündekari (minberlerde), kafes (kirişlerde), ajur (rahlelerde), boyama teknikleri (sütun başlıklarında), oyma (kapı ve pencerelerde) kullanılan teknikler olarak önem kazanmıştır.
Oyma; kağıt, karton, ağaç, metal, taş, mermer vb. materyaller üzerine çizilen bir motifin özel kesici araçlarla işlenerek biçimlendirilmesidir. Oyma; kesme oyma, yüzey oymacılığı, heykel oymacılığı gibi farklı tekniklerle yapılır. Çeşitli ağaç parçaları üzerine aletlerle istenilen desenin kabartılarak oyulmasına "oyma" işi, bunu yapan bireylere de "oymacı" denilmektedir.
Kırım'da yapılan incelemelerde özellikle Hansaray'ın bir çok bölümünde ahşap işçiliğine, ahşap eserlerden oluşan yapıtlara rastlanılmıştır.
Kayseri'de taş ve ahşap işlemeciliği
Kayseri'de Mimar Sinan'ın memleketi olarak mimaride olduğu kadar taş ve ahşap oymacılığında da oldukça ileridir. Sinan'dan önce 1238 yılında Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubat'ın karısı Mahperi Hatun tarafından yaptırılan Hunat Camii ve Külliyesi'nin taş ve ahşap işlemeciliği orijinal halini korumaktadır. Ortasındaki kubbesi ve minaresi sonradan inşa edilen külliyenin doğu ve batısındaki tac kapıları Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Hunat Camii Külliyesi sağlam kesme taş işçiliği ve kaleyi andıran duvarlarıyla dikkati çeker. Kayseri ili sınırları içerisinde yer alan Sultanhanı'nda da ayni üslubun uygulandığı taş işçiliği görülür. Keza; İstasyon Caddesindeki Hacı Kılıç Camii ve Medresesi ise II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in oğlu İzzeddin Keykavus zamanında 1249-1250 tarihinde yaptırılmış olup, birbirine bitişik olan cami ve medresenin kapıları da tıpkı Hunat Hatun Külliyesinde olduğu gibi ayni ustaların elinden çıkmışcasına aynı zarafettedir. 17.yüzyılda yapılan,Cumhuriyetin ilk yıllarında tadilat edilen Güpgüpoğlu konağında da yüzlerce yıl önceki desenlerin benzeri ağaç oyma bezemeler mevcuttur.
Konya Mevlana Müzesi'nde sergilenen ahşap kapının yakından görünüşü
Ağaç oymacılığı
AĞAÇ OYMACILIĞI
Türk-İslam ahşap oymacılığı sanatı; Orta Asya'dan Endülüs’e, Asya, Avrupa, Afrika kıtaları gibi çok geniş bir alana yayılmış, taktir ve hayranlık uyandırmış bir sanat dalıdır.
Köklü bir tarihi olan bu değerli el sanatı dalımızı yaşatmak yeni nesillere aktarmak çok önemli bir zorunluluktur.
Dersimizde günümüze intikal etmiş; şaheserleriyle iç içe yaşadığımız bu sanat dalımızı kısaca inceleyeceğiz.
Alıntı:
Oymacılık sanatında el emeği göz nuru çok titizlikle kullanılmıştır
TÜRK OYMACILIK SANATI NEDİR?
- Eserlerinin en güzel örneklerini, mihraplar, mimberler, kaide ve sütunlar, lahitler, sandukalar, üslü parmaklıklar, tahtlar, saltanat kadırgalarının köşkleri, tavanlar, çekmeceler, mobilya ve dekorasyon gibi zengin bir çeşitlilikte kendini göstermektedir.
- Türk oymacılık sanatının yalnız tahtaya işlendiği dönemlerde de sanatın bütün inceliği kabartma oymacılık üzerinde toplanmıştır.
- Kabartma oymacılığı çok güzel kullanılan Selçuklular, ayetler ve hadisler, çiçek kabartmalarıyla; bezenmiş çok güzel eserler vermişlerdir.
- Bütün sanat dallarında olduğu gibi oymacılıkta da hep aynı üslupla çalışılmamıştır.
- XV. ve XVI. yüzyıllardan itibaren fildişi, abanoz, bağa vb. gibi yeni malzemelerden yararlanılarak başka örnekler yaratılmıştır.
Alıntı:
19. yüzyıla ait bir baş oda oyması.
TÜRK OYMACILIK SANATINDA KULLANILAN MOTİFLER NELERDİR?
EI emeği göz nurunun çok titizlikle kullanıldığı, Türk oymacılık sanatında şu motifler kullanılmıştır.
1- TEKERLEK MOTİFİ
- Motifin menşei budizmdir. İslamdan önce bu dine mensup Türkler tarafından kullanılmıştır.
2- ÇAPRAZ BİÇİMDE İÇİÇE YERLEŞTİRİLMİŞ DÖRTGENLER
- Çapraz olarak üst üste yerleştirilmiş kirişlerden meydana gelir.
- Budist mabetlerin tavanlarında süs olarak kullanılmıştır. Kökeni dinseldir.
- Hacı Bektaş tekkesi tavanı, Osmanlı Rüstem Paşa Cami, tavanı ve Edremit Bahçekale I.Murat Caminin tuğla ile örülmüş küçük kubbesinde bu tür motifler bulunmaktadır.
3- SEKİZ ŞU'ALİ GÜNEŞ MOTİFİ
Eti-Hititlerin kutsal bir işareti olan Güneş ilahı sembolü olarak kullanılmıştır. Daha sonra bir süs motifi olarak günümüze kadar kullanıla gelmiştir.
4- BİR DİKDÖRTGEN İÇİNDE EKSENLER ÜZERİNE ÇAPRAZ OLARAK ÖRGÜLÜ ŞEKİLDE YERLEŞTİRİLEN ALTIGEN MOTİFLER
Dokuzuncu yüzyıllara ait bir motiftir.
5-CİNTAMANİ DENİLEN İNCİ İLE BUNUN BENZERİ MOTİFLER
Orta Asya Budist mitolojisine dayanan bir motiftir.
- Pars beneği denilen üçlü ay grupları vardır. Görüldüğü gibi Türk oymacılık sanatının kaynağı dinseldir.
Alıntı:
Türk oymacılık sanatında Mihraplar önemli bir yer tutmaktadır.
TÜRK OYMACILIK SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ
- İslamiyet öncesi Türk dekoratif sanatından günümüze kadar intikal eden örnekler: Maden işleri, çanak-çömlek, halı-kilim ve giysi süslemeleridir.
- Antik çağda gördüğümüz gibi Mezopotamya Devletlerinde ve Hititlerde mobilya örneklerine fazla rastlanmamakta, şehircilik çalışmaları ileri düzeydedir.
- Daha sonra kurulan Türk devletlerinde, özellikle Gaznelilerde dekoratif sanatlar çeşitlenmiştir.
- Anadolu Selçukluları mimarisinde taş işlemeciliği önemli bir yer tutar.
- Ahşap eserler arasında oyma, dekore mihrabı, mimber, rahle, kapı ve pencere oymaları görülmektedir.
- Selçuklulardan sonra kurulan beyliklerde bir sadeleşme eğilimi görülür.
- Osmanlılarda süsleme sanatı ise çok dengeli ve abartmasızdır.
- Taş işçiliği yanında Osmanlılarda çiniciliğinde gelişerek önemli bir boyuta ulaştığı görülmektedir.
- İslam inancında insan, hayvan ve buna benzer resimler olmadığından, sanatkarlar çiçek ve geometrik motiflere yönelmişlerdir.
- Lale, gül, karanfil ve servi en çok kullanılan tema olarak göze çarpar.
- Türk süsleme sanatında arabesk denilen motiflere de çok yer verilmiştir.
Alıntı:
Türk oymacılık sanatında geometrik motifler daha çok kullanılmıştır.
TÜRK SÜSLEME SANATI EN ÇOK NERELERDE GÖRÜLÜR?
- En etkin örnekler camilerde görülür. Mihrap ve mimber işçiliği caminin sanat değeri ile eş özellikler taşır.
- Mihrap ve mimber, ahşap veya mermerden yapılır ve oyma işlemesi ağır basar.
- Türk-İslam sanatında Arapça, yazıda dekoratif bir elaman olarak kullanılmıştır. Bu konuda çok değeli hat sanatçıları yetişmiştir.
- Halı ve kilimlerde kullanılan motiflerde ahşapla ilgili işlemlerde de kullanılmıştır.
Alıntı:
Oymacılık sanatının gelecek nesillere aktarılması için çalışmaların kesintisiz devam etmesi gerekmektedir.
BU SANATI YAŞATMAK İÇİN BUGÜN NELER YAPILMAKTADIR?
- Muhteşem bir geçmişi olan, günümüze kadar intikal eden Türk oyma sanatını; motifleri ve tekniği ile yaşatmak görevini bugün Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Düzce Elsanatları Eğitim Merkezi yürütmektedir.
Alıntı:
Düzce Elsanatları Eğitim Merkezinin çalışmalarından örnekler.
Bu sanatın tarihteki ihtişamına layık biçimde gelecek nesillere aktarılması ve devam ettirilmesi için yerel çalışmaların yanında bu kuruluşların daha geniş imkanlar verilerek sayılarının artırılması gerekmektedir.
Alıntı:
19. yüzyıl dan başka bir örnek.
Türk-İslam ahşap oymacılığı sanatı; Orta Asya'dan Endülüs’e, Asya, Avrupa, Afrika kıtaları gibi çok geniş bir alana yayılmış, taktir ve hayranlık uyandırmış bir sanat dalıdır.
Köklü bir tarihi olan bu değerli el sanatı dalımızı yaşatmak yeni nesillere aktarmak çok önemli bir zorunluluktur.
Dersimizde günümüze intikal etmiş; şaheserleriyle iç içe yaşadığımız bu sanat dalımızı kısaca inceleyeceğiz.
Alıntı:
Oymacılık sanatında el emeği göz nuru çok titizlikle kullanılmıştır
TÜRK OYMACILIK SANATI NEDİR?
- Eserlerinin en güzel örneklerini, mihraplar, mimberler, kaide ve sütunlar, lahitler, sandukalar, üslü parmaklıklar, tahtlar, saltanat kadırgalarının köşkleri, tavanlar, çekmeceler, mobilya ve dekorasyon gibi zengin bir çeşitlilikte kendini göstermektedir.
- Türk oymacılık sanatının yalnız tahtaya işlendiği dönemlerde de sanatın bütün inceliği kabartma oymacılık üzerinde toplanmıştır.
- Kabartma oymacılığı çok güzel kullanılan Selçuklular, ayetler ve hadisler, çiçek kabartmalarıyla; bezenmiş çok güzel eserler vermişlerdir.
- Bütün sanat dallarında olduğu gibi oymacılıkta da hep aynı üslupla çalışılmamıştır.
- XV. ve XVI. yüzyıllardan itibaren fildişi, abanoz, bağa vb. gibi yeni malzemelerden yararlanılarak başka örnekler yaratılmıştır.
Alıntı:
19. yüzyıla ait bir baş oda oyması.
TÜRK OYMACILIK SANATINDA KULLANILAN MOTİFLER NELERDİR?
EI emeği göz nurunun çok titizlikle kullanıldığı, Türk oymacılık sanatında şu motifler kullanılmıştır.
1- TEKERLEK MOTİFİ
- Motifin menşei budizmdir. İslamdan önce bu dine mensup Türkler tarafından kullanılmıştır.
2- ÇAPRAZ BİÇİMDE İÇİÇE YERLEŞTİRİLMİŞ DÖRTGENLER
- Çapraz olarak üst üste yerleştirilmiş kirişlerden meydana gelir.
- Budist mabetlerin tavanlarında süs olarak kullanılmıştır. Kökeni dinseldir.
- Hacı Bektaş tekkesi tavanı, Osmanlı Rüstem Paşa Cami, tavanı ve Edremit Bahçekale I.Murat Caminin tuğla ile örülmüş küçük kubbesinde bu tür motifler bulunmaktadır.
3- SEKİZ ŞU'ALİ GÜNEŞ MOTİFİ
Eti-Hititlerin kutsal bir işareti olan Güneş ilahı sembolü olarak kullanılmıştır. Daha sonra bir süs motifi olarak günümüze kadar kullanıla gelmiştir.
4- BİR DİKDÖRTGEN İÇİNDE EKSENLER ÜZERİNE ÇAPRAZ OLARAK ÖRGÜLÜ ŞEKİLDE YERLEŞTİRİLEN ALTIGEN MOTİFLER
Dokuzuncu yüzyıllara ait bir motiftir.
5-CİNTAMANİ DENİLEN İNCİ İLE BUNUN BENZERİ MOTİFLER
Orta Asya Budist mitolojisine dayanan bir motiftir.
- Pars beneği denilen üçlü ay grupları vardır. Görüldüğü gibi Türk oymacılık sanatının kaynağı dinseldir.
Alıntı:
Türk oymacılık sanatında Mihraplar önemli bir yer tutmaktadır.
TÜRK OYMACILIK SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ
- İslamiyet öncesi Türk dekoratif sanatından günümüze kadar intikal eden örnekler: Maden işleri, çanak-çömlek, halı-kilim ve giysi süslemeleridir.
- Antik çağda gördüğümüz gibi Mezopotamya Devletlerinde ve Hititlerde mobilya örneklerine fazla rastlanmamakta, şehircilik çalışmaları ileri düzeydedir.
- Daha sonra kurulan Türk devletlerinde, özellikle Gaznelilerde dekoratif sanatlar çeşitlenmiştir.
- Anadolu Selçukluları mimarisinde taş işlemeciliği önemli bir yer tutar.
- Ahşap eserler arasında oyma, dekore mihrabı, mimber, rahle, kapı ve pencere oymaları görülmektedir.
- Selçuklulardan sonra kurulan beyliklerde bir sadeleşme eğilimi görülür.
- Osmanlılarda süsleme sanatı ise çok dengeli ve abartmasızdır.
- Taş işçiliği yanında Osmanlılarda çiniciliğinde gelişerek önemli bir boyuta ulaştığı görülmektedir.
- İslam inancında insan, hayvan ve buna benzer resimler olmadığından, sanatkarlar çiçek ve geometrik motiflere yönelmişlerdir.
- Lale, gül, karanfil ve servi en çok kullanılan tema olarak göze çarpar.
- Türk süsleme sanatında arabesk denilen motiflere de çok yer verilmiştir.
Alıntı:
Türk oymacılık sanatında geometrik motifler daha çok kullanılmıştır.
TÜRK SÜSLEME SANATI EN ÇOK NERELERDE GÖRÜLÜR?
- En etkin örnekler camilerde görülür. Mihrap ve mimber işçiliği caminin sanat değeri ile eş özellikler taşır.
- Mihrap ve mimber, ahşap veya mermerden yapılır ve oyma işlemesi ağır basar.
- Türk-İslam sanatında Arapça, yazıda dekoratif bir elaman olarak kullanılmıştır. Bu konuda çok değeli hat sanatçıları yetişmiştir.
- Halı ve kilimlerde kullanılan motiflerde ahşapla ilgili işlemlerde de kullanılmıştır.
Alıntı:
Oymacılık sanatının gelecek nesillere aktarılması için çalışmaların kesintisiz devam etmesi gerekmektedir.
BU SANATI YAŞATMAK İÇİN BUGÜN NELER YAPILMAKTADIR?
- Muhteşem bir geçmişi olan, günümüze kadar intikal eden Türk oyma sanatını; motifleri ve tekniği ile yaşatmak görevini bugün Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Düzce Elsanatları Eğitim Merkezi yürütmektedir.
Alıntı:
Düzce Elsanatları Eğitim Merkezinin çalışmalarından örnekler.
Bu sanatın tarihteki ihtişamına layık biçimde gelecek nesillere aktarılması ve devam ettirilmesi için yerel çalışmaların yanında bu kuruluşların daha geniş imkanlar verilerek sayılarının artırılması gerekmektedir.
Alıntı:
19. yüzyıl dan başka bir örnek.