Nazca Çizgileri
1-SAYFA | 2-SAYFA | 3-SAYFA | 4-SAYFA | 5-SAYFA | 6-SAYFA | 7-SAYFA | 8-SAYFA | 9-SAYFA |
Nazca arkeolojinin en şaşırtıcı bilmecelerindendir.azı şekillerin, neden uzaydan görülecek kadar büyük olduğu Nazca gizeminin temelidir. Tasarım yapılırken, kimin veya kimlerin görmesi amaçlanmıştır? 1969´da Erich von Daniken, Nazca´nın bir uçuş pisti olduğunu iddia etmiş ve dünyadışı canlıların araçlarının buraya inip, kalktıklarını ileri sürmüştü. Ama bu iddia, hayalciydi ve yanısıra da birçok sorun getiriyordu. Öncelikle Nazca Ovası´nın zemini ağır araçların sürekli inip kalkmalarına destek olabilecek kadar sağlam değildir, tabii uzay araçları yere iniyorlarsa ! İkincisi, niçin üstün bir kültüre sahip olan uzaylılar, böylesine bir yapmacık yöntemi kullansınlar? Ve üçüncüsü, çizgilerin çoğunun eni 90 cm.´i aşmamaktadır; bu da her tür araç için çok dar ve yetersizdir. Üstelik, Daniken hayvan şekilleri ve türleri hakkında bir açıklamayı da getirememekte ve susmaktadır. Nazca konusunda, kuşkusuz en önemli uzman alman matematikçi Maria Reiche´dir. Reiche, yaşamını Nazca´ya adamış ve 50 yıldan beri araştırmalarını sürdürürken, ovanın korunması için neredeyse bir savaş vermiştir.
Almanya doğumlu matematikçi Maria Reiche, 1939 yılında Nazi Almanyası'ndan Peru'ya kaçmış ve Nazca'da öğretmenliğe başlamıştı. Reiche, çok geçmeden gördüğü bu çizgileri kaydetmeyi ve korumayı kendisine iş edindi ve uzun yıllar boyunca onları ölçtü. Bu çizgilerin ufuktaki göksel olayları belirttiğine ve hayvanların da gökyüzündeki takımyıldızları temsil ettiğine inanıyordu.
Reiche 1963'e kadar yirmi yılı aşkın bir süre hemen hemen tek başına çalıştı. Ama bir süre sonra, gizemli olaylar ve okült olgularla uğraşan popüler kültür dalgası pampaya akın etmeye başladı. Sözde arkeolog Erich von Daniken, yazdığı popüler arkeoloji (ya da uzay) kitaplarında çizgilerin eski astronotların uzay gemileri için hazırlanmış pistler olduğunu bile ileri sürdü!
1970'li yılların sonunda bilimadamları, Nazca Çizgileri'nin Peru kıyılarının büyük bir kısmında bulunan ve "jeoglif" (jeo-oyuklar) adı verilen yer çizimlerinin benzerleri olduğunu anladılar. Anthony Aveni ve Gary Urton, 62 tane ışını andıran merkezin krokisini çıkardılar ve Nazca yakınlarından kimi 13 kilometre uzayan 762 uzun çizginin dizilişini incelediler. Aveni bunları bilgisayara yükleyince çoğunun yıllık yağmur sularının Andlar'dan kıyı nehirlerine akmaya başladığı Kasım başlarındaki kritik günlerde ufukta güneşin doğduğu noktayla çakıştıklarını tespit etti.
Arkeolog Persis Clarkson, 1600 kilometrelik çizgilerde kültürel kalıntılar aradı. Çizgiler boyunca yürüyen insanların kamp yerleri olabilecek kaba sığınaklar ve çanak çömlek parçaları buldu. Aveni ile arkadaşları Nazca Çizgileri'nin pampaya su gelişi sırasındaki ayin faaliyetinin önemli bir kısmı olarak yerel akraba grupları tarafından korunan, temizlenen ve süpürülen yollar olduğuna inanmışlardı.
Işın merkezleri suyun pampaya bitişik nehir vadilerine geldiği yerlere yakın alanlarda toplanmıştı. Yamuk oyuklar eski dereyatakları arasındaki yüksek arazi parçalarındaydı. Belki de bunlar suyun akış yönünü işaret etmekteydiler.
ÇİZGİLERİN ANLAMI
Çizgilerin eski Nazca yaşamında önemli bir sembolik rol oynadığını kabul etsek de, Nazca inançları hakkında bir bilgiye sahip olmadığımız için hayvan ve bitki "jeoglif"lerinin anlamını bilemiyoruz. Andlar'da dağ tanrılarının insanları koruyup havayı kontrol ettiğine inanılırdı. Bunlar göllerle, nehirlerle ve Büyük Okyanusla (hem verimliliğin hem suyun nihai kaynağı) ilişkilendirilir. Nazca yağmur yağdırma ayinlerinde, sulama kanalları için su kaynağı olan yerel dağlar önemlidir.
Arkeolog Johan Reinhard, çağdaş Bolivya'da bazı kırsal kiliselerin ve haç-I.ırııı uzun yer çizgilerinin ucunda yer aldığını göstermiştir. Örneğin, Bolivya'nın Sabya köyünden uzanan kutsal çizginin başında, her Ocak ayında köyün reisi yağmur için adaklar sunar.
Bir başka arkeolog olan Helaine Silverman ise, Caluıachi adında bir tören merkezini kazmıştır. Silverman'ın kazdığı alanda, höyükler, mezarlıklar ve tapınaklar ağının yüzleri dışarıya, "jeoglif"leri ise pampaya dönüktür. Mekâna bitişik olan nehir hemen hemen hiç kurumaz ve bu kutsal yerde su bütün yıl kaynayarak yüzeye çıkar. Cahuachi ve diğer mekanlardaki Nazca resimleri, papazların ve mitolojik yaratıkların maskeli performanslarını vurgulamaktadır.
Belki de bu çizgiler yerel dünyaya kök salmış politik, toplumsal ve dini fenomenlerdi. Bunlar boyunca yürüyenler kutsal yere gelince ritüel varlıklara dönüşmekteydiler ve dönüşüm dans, süslü kostümler ve maskeler ve şamanist translarla mümkün oluyordu.
Esrarengiz Nazca Çizgileri hep tartışmalı kalacak. Ancak son araştırmalar, çöldeki çizgilerle Büyük Okyanus boyunca yaşayan insanları ve tarım ürünlerini besleyen can-verici su arasında yakın bir ilişkiye işaret etmektedir.
Çok renkli bir Nazca testisi. Nazca çömleklerinde genelde kırmızı ya da beyaz zeminlere çizilmiş hayvan, insan ve bitki ve mitolojik konular yer almıştı.
Cahuachi'deki Nazca başkenti höyükler, meydanlar ve düzlüklerle süslenmiş bir tören merkeziydi. Cahuachi'nin Büyük Tapınağı, doğal bir tümsek üzerindeki basamaklı bir düzlüktü. Odalar, avlular ve bir meydan zeminde yer almaktadır.