Makyajın Tarihçesi
Makyajın tarihçesi, Miladdan binlerce sene öncesine uzanmaktadır. Mısırlı ve Asurlu kadın ve erkeklerin gözlerine sürme çekmesi, saçlarını sarı nişasta ile boyayarak görünümlerini değiştirmeleri bunun delilidir. Eski Mısır kralları ile rahiplerinin, resmi ve dini törenlerde peruk taktıkları, tarih kitaplarında yazılıdır. M.Ö. 5000 yılına kadar uzanan kazılardan edinilen bilgilere göre, yüz ve göz gibi yerlere değişik boyaların tatbik edildiği görülmektedir. On altıncı yüzyıldan sonra, sahnelerde makyaj kullanılmaya başlandı. Elektriğin bulunması, sahne gösterilerinin daha canlı ve gösterişli olması dolayısıyla, makyaj yapımına daha çok itina gösterilme ihtiyacı doğdu. On dokuzuncu yüzyıldan sonra güzellik gayesi ile yapılan makyaj günümüzde “Kozmetik Sanayii” adında bir sanayi dalının çıkmasına yol açtı.
Makyaj, çeşitli moda akımlarına bağlı olarak değişir. Değişik zamanlarda değişik renkler ve tonlar göze çarpar. İlk ve ortaçağlarda, iptidai görünümüyle de olsa, güzellik için çeşitli makyaj çeşitleri kullanıldı. Batıda, onuncu yüzyıldan itibaren güzellik anlayışında çeşitli değişmeler kendini gösterdi. Kadınların kullandıkları bazı makyaj maddeleri, erkekler tarafından da kullanılmaya başlandı. İslam dininde erkeğin tedavi için sürme çekmesi caiz, ziynet için çekmesi caiz değildir. Ziynet başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, öğünecek şeyleri yapmaktır. Kadınların yalnız evde erkeğine karşı, içerisinde dinimize göre kullanılması yasak olan maddelerin bulunmadığı, her türlü makyaj malzemelerini kullanmalarına izin verilmiştir. Müslüman kadınlardan sokağa çıkacakları zaman sade ve mütevazi bir şekilde olmaları ve böyle dolaşmaları istenmektedir. Sürme ve kına, asırlardan beri Müslüman kadınların başlıca süslenme malzemesi olmuştur. Bazı bölgelerde bunlara ilaveten dinen herhangi bir mahzuru olmayan başka süs malzemeleri de kullanılmıştır.
Sahne ve perde sanatçıları, tarafından kullanılan makyaj ile yukarıda anlatılanları birbirine karıştırmamak gerekir. Sanatçılar temsil ettikleri kişinin bütün fiziki özelliklerini canlandırmak için makyaj yaparlar. Günümüzde, yüze tatbik edilen makyaj malzemelerinin çok kullanılması halinde cilt bozukluklarına yol açtığı da bilinen bir gerçektir.
Makyaj, çeşitli moda akımlarına bağlı olarak değişir. Değişik zamanlarda değişik renkler ve tonlar göze çarpar. İlk ve ortaçağlarda, iptidai görünümüyle de olsa, güzellik için çeşitli makyaj çeşitleri kullanıldı. Batıda, onuncu yüzyıldan itibaren güzellik anlayışında çeşitli değişmeler kendini gösterdi. Kadınların kullandıkları bazı makyaj maddeleri, erkekler tarafından da kullanılmaya başlandı. İslam dininde erkeğin tedavi için sürme çekmesi caiz, ziynet için çekmesi caiz değildir. Ziynet başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, öğünecek şeyleri yapmaktır. Kadınların yalnız evde erkeğine karşı, içerisinde dinimize göre kullanılması yasak olan maddelerin bulunmadığı, her türlü makyaj malzemelerini kullanmalarına izin verilmiştir. Müslüman kadınlardan sokağa çıkacakları zaman sade ve mütevazi bir şekilde olmaları ve böyle dolaşmaları istenmektedir. Sürme ve kına, asırlardan beri Müslüman kadınların başlıca süslenme malzemesi olmuştur. Bazı bölgelerde bunlara ilaveten dinen herhangi bir mahzuru olmayan başka süs malzemeleri de kullanılmıştır.
Sahne ve perde sanatçıları, tarafından kullanılan makyaj ile yukarıda anlatılanları birbirine karıştırmamak gerekir. Sanatçılar temsil ettikleri kişinin bütün fiziki özelliklerini canlandırmak için makyaj yaparlar. Günümüzde, yüze tatbik edilen makyaj malzemelerinin çok kullanılması halinde cilt bozukluklarına yol açtığı da bilinen bir gerçektir.