Bir performans kriteri olarak insan yüzü
Bir performans kriteri olarak insan yüzü
Diyelim ki
şirketinize
genel müdür arıyorsunuz... Patron da olsanız çalışan da,
herkes
gibi sizin de hayaliniz ve beklentiniz işi geleceğe taşıyacak,
şirketi
başarıdan
başarıya koşturacak, bilançonun kâr hanesini çok haneli rakamlarla
dolduracak
, ’en
başarılı
’
sıralamalarını
alt üst edecek birini bulup genel müdür koltuğuna oturtmak.
İş
bu kadar zorlu, beklenti de bu kadar
yüksek
olunca bu seçimi kime yaptırırdınız? Dirseklerini mülâkat
teknikleri
, işe alım yöntemleri üzerine çürütmüş bir insan
kaynakları
uzmanını
mı
kullanırdınız
yoksa bizzat kendiniz mi yapardınız bu hassas seçimi? Peki her iki ihtimalin de yanlış seçim olduğunu söylesem!
Şirketin
en tepe yöneticisini seçmede
sokaktan
geçen herhangi birinin, sizden ya da işe alım
konusunda
tecrübeli bir insan
kaynakları
uzmanından
çok
daha
başarılı
olabileceğini söylesem
Hatta
bu iddiamı
yeni
açıklanan bir araştırmaya dayandırsam... Haklısınız, kulağa pek bir
gerçek
dışı geliyor ve farkındayım ki, pazar pazar sinirlenmeye de başladınız ama önce izin verin anlatayım
İngiliz
The Economist dergisinde
yeni
yayınlanan
bir araştırmaya göre "
şirketin
tepe yöneticisinin
dış
görünüşü (
daha
net
olarak yüzü ve kafatası yapısı),
iş
performansı
hakkında da en doğru bilgiyi veriyor".
Amerika
’daki Trufts Üniversitesi psikologları tarafından
gerçekleştirilen
araştırma,
basit
bir
fotoğrafın
bile yöneticinin becerisiyle ilgili pek çok bilgi içerdiğini ortaya koyuyor. Nalini Ambady ve Nicholas Rule isimli iki akademisyenin yaptıkları deney kısaca şöyle:
Amerika
’da, toplam bin
şirketin
başarı
oranlarına göre
sıralandığı
Fortune dergisi
listesinin
en tepesindeki ve en altındaki 25’er
şirketin
genel müdürlerinin
fotoğrafları
100
öğrenciye
gösteriliyor. 100
öğrencinin
50’sinden, fotoğrafına baktıkları "yöneticinin
şirket
yönetmekte ne kadar
başarılı
olacağını tahmin etmeleri" isteniyor. Geri kalan 50
öğrencinin
ise
fotoğraftaki
yöneticileri dört açıdan (
beceri
, baskın kişilik, sevilebilirlik, yüz olgunluğu- yani yetişkin görünüşlü mü yoksa bebek yüzlü mü oldukları) notlaması isteniyor. Tesadüf eseri,
Amerika
’nın en önemli 1000
şirketi
sıralamasının
en tepe ve en alt noktasında bulunan 25’er
şirketin
yöneticilerinin tümünün
beyaz
erkekler olması, cinsiyet, deri rengi vb. önyargı yaratması muhtemel faktörleri araştırmadan otomatikman elemiş.
Fotoğraflardaki
yöneticilerin yaş farklılıkları ve kiminin fiziksel olarak
daha
çekici
olması yüzünden oluşabilecek önyargıları elemek içinse başka bir grup
öğrenci
kullanılmış
. Bu
öğrencilerden
elde edilen yaş ve
çekicilik
verileri, birtakım istatistik
teknikler
kullanılarak
araştırma
sonuçlarından
çıkarılmış. Böylece ortaya oldukça ilginç bir araştırma
sonucu
çıkmış: Yüz ve kafatası yapısı, insanların kişiliğiyle ve
iş
performansıyla
ilgili doğru bilgi taşır!
İş
dünyasını hiç tanımayan insanlar (
öğrencilerin
hiçbiri dünyanın en meşhur işadamlarından Warren Buffet’ı bile tanımayacak kadar konuya uzak) bile (makul bir isabet oranıyla)
sadece
fotoğrafını
gördükleri birinin bile
iş
yaşamındaki
başarısı
hakkında doğru bir değerlendirme yapabilmiş. Çok
yakında
Psychological Science adlı bilim dergisinde
yayınlanacak
olan bu araştırma sonuçları
net
biçimde şunu gösteriyor:
Öğrencilerin
, bir yöneticinin liderlik potansiyeli hakkındaki hükümleriyle
beceri
, baskın kişilik, sevilebilirlik ve yüz olgunluğu konularındaki değerlendirmeleri, o
şirketin
kârlılığıyla doğrudan orantılı. Başka bir ifadeyle
karlılık
oranı
yüksek
şirketlerin
yöneticilerinin
fotoğrafları
, öğrenciler tarafından "liderlik potansiyeli
yüksek
" olarak değerlendirilmiş. Aynı yöneticiler ayrıca "
beceri
, baskın kişilik, yüz olgunluğu" alanlarında da
yüksek
puan
almış. Ancak sevilebilirlik ve
güvenilir
olmakla,
başarı
arasında hiçbir
bağlantı
bulunamamış. Yani
tatlı
bir yönetici olmanın kâr üzerinde hiç etkisi yok! Algılanan liderlik potansiyeliyle
şirket
kârlılığı arasında
net
bir
bağlantı
bulan bu araştırmanın
sonuçları
, insan
kaynakları
alanında
çalışmayan
(
hatta
konuya tamamen yabancı insanların) anlık değerlendirmelerinin, işin
uzmanlarına
(
performans
değerlendirmesi yapan kişinin yöneticiyi
daha
önceden tanıması, tarafsızlığını kaybetmesine neden oluyormuş) göre
daha
isabetli olabileceğini göstermesi bakımından önemli. O zaman bu bilgiler ışığında tekrar soruyorum:
Şirketinize
genel müdür seçerken kimin yargısına
daha
çok
güvenirsiniz
? Kendinizinkine mi, işin
uzmanına
mı yoksa
sokaktaki
adama mı?