Bilinçalı Reklamcılık
AKP Adana
Milletvekili
Atilla Başoğlu, tüketiciyi
bilinçaltı
reklama karşı
korumak
amacıyla bir yasa teklifi verdi. Başoğlu’nun gündeme getirdiği reklam türü,
televizyon
izleyicisinin
, hakkında
bilgi
sahibi olmadığı dahası görmediği, farketmediği bir reklam türü. Nasıl mı? Subliminal yöntemle hazırlanan bu reklamlarda,
bilinçaltına
gizli
mesaj
ve resimler gönderiliyor. Gözle görülmeyen bu
mesaj
ve resimler
bilinçaltına
ulaşıyor ve tüketici üzerinde normal bir reklamdan çok daha
yüksek
oranda etki bırakıyor. Subliminal reklamcılık denen
bilinçaltını
hedef alan bu tür reklamlar ilk kez 1950’li yıllarda
Amerika
’da ortaya çıktı.
James
Vicary adlı reklamcılık uzmanı, sinema
salonlarında
yaptığı bir deney
sonucu
patlamış mısır ve kola
satışlarının
arttığını iddia etti. Bu deneyde
film
perdede oynarken, saliselik görüntüler halinde ‘patlamış mısır ye’ ve ‘Kola iç’
sloganları
çıkıyordu. Seyirci bu
sloganları
bilinciyle
algılayamadığı halde,
bilinçaltına
hitap eden bu
sloganlar
sayesinde Kola
satışlarının
yüzde 18.1, patlamış mısır
satışlarının
ise yüzde 57.7 arttığı iddia edildi.
Bilinçaltı
reklamları
Amerika
ve
İngiltere
gibi ülkelerde yasaklandı.
Bilinçaltı
reklamları üzerine araştırmalar yapan Metin Çelik, bize
bilinçaltı
reklamlarında, izleyen kişinin, görmediği görüntüler, duymadığı sesler tarafında nasıl olup da yönlendirildiğini bilimsel verileriyle anlattı.
Bilinçaltı
reklamlarının
gücünü
,
ürünün
satışını
nasıl etkilediğini örnekleriyle ortaya koydu. İnanılması zor, hadi canım dedirtecek iddialarda bulundu.
Gerçi bu bir yıl önce
yayınlanmış
bir söyleşi ancak içeriği açısından yüz seneye
yakın
bir geçmişe dayalı. AKP Adana
Milletvekili
Atilla Başoğlu, tüketiciyi
bilinçaltı
reklamlara karşı
korumak
amacıyla bir yasa teklifi sundu. Sizin de bu konuda
çalışmanız
var. Nedir
bilinçaltı
reklamı?
Bilinçaltı
dediğimiz şey,
bilincin
binde 999’unu oluşturuyor. Yani siz şu anda beni binde 1 seviyesinde görüyorsunuz. Nasıl yani? Şöyle: Gözün fovea
hareketleri
sizin şu anda görmediğiniz şeyleri de görüyor. Göz devamlı bir tarama içinde. Tarıyor ve aldığı
bilgileri
bilinçaltına
atıyor. Bu söylediklerim bilimsel verilerdir. Biz, normal şartlarda gözümüzün fovea
hareketleriyle
beynimizde
depolanan
şeylerin çok azını hatırlıyoruz. Ama mesela markete gittiğimizde 10 tane deterjan arasından 1 tanesini çekip alıyoruz. Yani gördüğümüzün ve de duyduğumuzun farkında olmadığımız şeylerin,
bilinç
yüzeyine çıkarak bize o malı satın aldırması söz
konusu
. Yani biz görmediğimizi zannettiğimiz şeyleri aslında görüyoruz. Evet. Mesela
hemen
şimdi bir test yapalım. Eviniz de kaç
pencere
var? Bir saniye…. 5 pencere var. Bu cevabı vermek için sol üst köşeye bakarak düşündünüz. Öyle mi? Olabilir; sağa da bakabilirdim yahut önüme de. Belki. Ama bunu siz de deneyebilirsiniz. Kime sorarsanız sorun sol üst köşeye bakarak düşünecek ve
cevap
verecektir. Neden? İnsan beyni sağ ve sol beyin olmak üzere ikiye ayrılır. Sağ beyin resimleri,
grafikleri
depoluyor
. Sol beyin ise sayıları,
formülleri
isimleri vs. O halde sağ üst köşeye bakmam gerekmez miydi? Çapraz bir görme
sistemimiz
var. Sağdaki klasörü
kullanmak
için sola, soldakini
kullanmak
için sağa bakarız.
Bilinçli
yapılan
reklamlarda bu
bilgi
mutlaka
kullanılır
. Bakın
Gerçek
Hayat
’ın kapağı da bu şekilde. Bu hafızada kalmayı mı
kolaylaştırıyor
? Tabii ki. Aslında kimse, “bu
ürünün
reklamını gördüm, gidip alayım” demez. Ama
ihtiyacımız
olduğunda gidip
bilinç
altımızda saklı olan
bilgilerin
verdiği komutla seçim yaparız. Reklamverenler Derneği’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre,
Türkiye
’de
televizyon
izleyicilerinin
yüzde 77’si
televizyonlarda
çok
fazla
reklam
yayınlandığını
düşünüyor. Reklam çıktığında kanal
değiştirdiklerini
ya da bir
ihtiyaçlarını
giderdiklerini
söylüyor. Bu durumda gene de reklamların etkisi çok mu
yüksek
? Bir reklamdan etkilenmek için o reklamı pür dikkat seyretmeniz gerekmiyor. Bir reklamla bir kere de olsa karşılaşmış olmamız yeterlidir. Tabii ki reklam stratejisi
başarılı
reklamlar için geçerlidir bu. Önemli olan marka bilinci oluşturmak. Coca Cola’yı düşünün.
Dünyada
reklama en
fazla
bütçe ayıran markadır. Coca Cola, her reklamıyla markasını gündemde tutar. “Ben zaten yeterince satıyorum, reklam için bu kadar para
harcamama
gerek yok” diye düşünmüyor. Çünkü reklam marka için vazgeçilmezdir. Bir
ürünü
marka haline getiren şey reklamdır. Bilinçaltı reklamları ne
zaman
ve nasıl
yapılmaya
başlandı? 1960’lı yıllarda Amerika’da takistoskop denilen bir cihaz sayesinde reklamcılar, bilinçaltına yönelmenin reklamın etkinliğini artırmada daha işlevsel olduğunu farkettiler. Nedir bu cihazın özelliği? Mesela bu aletle filmlerin içine gizli kareler, gizli
mesajlar
atılıyor. Biz bunları göz seviyesinde göremiyoruz. Göremediğimiz halde etkileniyor muyuz bu görüntülerden? Evet etkileniyoruz hem de gözümüzle gördüklerimizden daha
fazla
. Nasıl oluyor bu? Göz bunları görmüyor ama saniyenin 3 bin de biri gibi bir zaman aralığında bu görüntü
bilinçaltına
ulaşıyor. Bu gizli mesajlar sayesinde, insanların bir
ürüne
yönelimleri temin ediliyor. Mesela bir içki reklamında gözle göremediğimiz you buy (satın al) konutu yer alıyor. İnsanlar okuyamadıkları bir ‘satın al’
mesajıyla
o
ürünü
satın almaya yönlendiriliyor öyle mi? Evet. İnanamıyor gibi tepki veriyorsunuz ama bunlar kanıtlanmış şeyler. Nedir bunun kanıtı? Gizli
mesajlı
reklamların etkisiyle ilgili olarak yapılmış deneyler var. Aynı ürünün gizli
mesaj
içirenini gören deneklerin beyin dalgalarıyla gizli
mesaj
içermeyenini gören deneklerin beyin dalgaları karşılaştırılıyor ve arada ciddi bir fark olduğu ortaya çıkıyor. Bu deneyin
yapıldığı
bir reklam
ürünü
var mı? Mesela 5 Temmuz 1971 tarihli Time’ın arka kapağında çıkmış Gilbey’s London Dry Gin reklamı. Reklamda bardaktaki buzlar üzerinde ‘sex’ yazıyor. Bu reklam sayesinde Gilbey’s’in 1.5 milyon
dolarlık
satış
yaptığı tespit edilmiş. Bunun üzerine reklamla ilgili bir araştırma
yapılmış
. Bu reklam deneklere gösterildiğinde yüzde 60’ı reklamın kendilerinde uyandırdığı etkiyi ‘doyuma ulaşma’, ‘sex düşkünlüğü’, ‘
heyecanlanma
’, ‘romantizm’, ‘duyguları okşayıcı’ gibi ifadelerle tanımlamış. Reklamın gizli
mesaj
içermeyen
versiyonu
ise denekler tarafından bu şekilde tanımlanmamıştır. Bir de az önce sözünü ettiğin beyin dalgalarını ölçen yöntem var. Gizli
mesaj
içeren reklama beyin daha farkı ve
fazla
tepki veriyor. Bu tür reklamlar çok yaygın mı? Yaygın. Özellikle de
Amerika
’da. Aynı
zamanda
yasak. Tespit edildiğinde
hemen
yasaklanıyor. Türkiye’de pek çok Amerikan
ürününün
reklamı gösteriliyor. Aynı gizli
mesajlara
biz de maruz kalıyor muyuz. Elbette kalıyoruz. Artık ürünler gibi reklamlar da ulus aşırı dolaşıyor. Sizin Türkiye’de gösterilen reklamlara ilişkin böyle bir araştırmanız var mı? Var. Yalnızca reklamlara ilişkin değil filmlerde de bu tür gizli
mesajlar
kullanılıyor
. Benim bu yönde de bir takım araştırmalarım var Tespit ettiğiniz reklam yada film oldu mu? Oldu. Bununla ilgili uyarı
girişimlerim
de oldu fakat maalesef
sonuç
alamadım çünkü bizde
bilinçaltı
reklamlarına ilişkin ne tam anlamıyla sınırlandırıcı bir kanun düzenlemesi var ne de kamuoyu bu hususta aydınlatılmış. AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu bunu Meclis’te gündeme getirdi. Sizin buna bir katkınız oldu mu? Ben bununla ilgili seminerler de veriyorum fakat Atilla Bey’le bir temasım olmadı. Kendisi bu konuyu araştırırken benden
haberdar
olmuş olabilir. Atilla Başoğlu’nun yasa teklifinde
bilinçaltı
reklamlarıyla ilgili çok ağır
cezalar
öngörülüyor. Bu kadar
etkili
bir reklam mı yani
bilinçaltı
reklamları? Evet çok
etkili
reklamlar. Bu kesin. Mesela bir örnek vereyim. Camel’in tek hörgüçlü devesinin ön bacağında dik duran bir
erkek
figürü var. Dikkatli bakıldığında bu
erkek
figürünün çıplak olduğu görülecektir. Peki neden yasaklanmamış. Camel bunu 1913 yılında yapmış. Bu ilmin 90 yıl önce Amerika’da çıkmış olduğunu gösteriyor. Bunu, muhtemelen, artık logomuz diyerek kabul ettirmiş olabilirler. Camel’ın yasaklanmış reklamı Camel satışlarını yüzde 5’ten yüzde 32’ye çıkarmıştı. Smooth character adındaki reklam kampanyasıyla Camel 1990’da sigara içmeye başlayan gençler arasında tercih edilme oranını 1.5 yıl içinde yüzde 32’ye çıkardı. Camel bilinçaltı reklamını çok iyi kullanmış bir marka. Deve figürünü artık nerede görürsek görelim beyin bunu Camel’le ilişkilendiriyor. Gizli mesaj içeren bir reklam mıydı? Evet. Smooth character kampanyasında Camel’ın devesi her biri cinsellik çağrışımı olan pek çok kılığa sokulmuştu. Gizli mesajları çıplak gözle okumamız imkansız mı? Bazen olabilir. Bu yapılış tekniğine göre değişebiliyor. Bunlar üç boyutlu resim gibidir. Pek çok resmin içinde ‘kill’ ya da ‘sex’ yazar. Bazen dikkatli gözler bunu fark edebilirler. Mesela Time’in Kaddafi’yi kapak yaptığı sayısında gözün fovea hareketlerinin görebileceği şekilde kill (öldür) yazıyordu. Bu çıplak gözle görülemeyecek bir mesajdı. Bu ortaya çıktı mı yani? Evet çıktı ve bildiğim kadarıyla Time, sadece mahcup oldu! Başka bir örnek daha vereyim. Bunlar reklam değil ama gizli mesaj içeren örnekler. New York Times’ta yayınlanmış savaş helikopterlerinden askerlerin atladığı bir fotoğrafta muhtelif yerlere yerleştirilmiş ‘sex’ yazısı yerleştirilmiş. Resme gömülmüş şekilde bu yazılar. Peki savaş helikopterinden atlayan asker görüntülerinde ‘sex’ yazmasının manası nedir? Neden ‘sex’ ya da ‘kill’ yazıyor bu gizli mesajlarda? Şöyle. İnsan beyninde bilinçaltının tepki verdiği iki önemli olay var: Doğum ve ölüm. Bunlara arketip deniyor. Beyin, bu iki olaya daha fazla tepki veriyor. Bu iki arketipe giren mesajlara daha duyarlı. Sex mesajı doğum arketipinde, kill mesajı da ölüm arketipinde karşılanıyor. Kuzuların Sessizliği filminin afişinde de aynı şeyi görebiliyoruz. Oradaki kelebek figürünün üzerinde bir kuru kafa vardır. Bu fark ediliyor. Biraz daha dikkatli bakınca o kuru kafanın nü şeklinde resmedilmiş 3 kadından oluştuğunu görürsünüz. Bu afişte ölüm ve doğum arketipleri birlikte kullanılmıştır. Beyin bunu gördüğü anda bu başka herhangi bir filmin afişinden öncelikli olarak yer ediyor. Bunlar Amerika’da yasaklanıyor dediniz. Ama sözünü ettiğiniz ürünler Amerikan yapımı. Evet. Yasaklanıyor ama orada da fark edilince yasaklanıyor. Her reklam böyle bir filtreden geçmiyor. Siz televizyon reklamları izliyor musunuz? İzliyorum ama şu anda şu reklamda şu var şu reklamda şu var diyemem. Çünkü bazı ürünlerle ilgili araştırmalarım var bunun bilimsel olarak ispatına ulaştık mı zaten suç duyurusunda bulunacağız. Daha geçenlerde RTÜK’e televizyonda yayınlanacak bir filmde gizli mesaj olduğuna dair bilgi verdim ama RTÜK hiç umursamadı. Mesela reklamlarda pornografi kesin olarak yasak deniyor. Bu ilgili yasayla sabit. Sizce izlediğimiz reklamların tamamı bu kurala uygun mu? Değil. Kesinlikle değil. Ben şunu kesin olarak söyleyebilirim. Türkiye’de yayınlanan reklamlar Amerika da bile yayınlanmaz. Pornografi yasak ama sözümona. Pornografi nedir tanımlanmış değil. Tamamen çıplak kadın ve erkek figürleri kullanılıyor. Ha keza Pepsi Twist reklamı. Aynı şekilde Fiat’ın reklamı. Üstelik reklam filminde çocuk da kullanmış Fiat. Peki ne yapalım. Reklam özdenetim kuruluna yahut tüketici derneklerine şikayet etmek yeterli midir? Reklam Özdenetim Kurulu, reklamcılardan oluşan bir kurul. Sonuç alabilir misiniz bilemiyorum. Ama gene de rahatsız edici olduğunu düşündüğümüz reklam ve yayınları şikayet etmeliyiz. RTÜK’ün reklamlarla ilgili bir duyarlığı yok galiba. Olmaz tabii. Sonuçta reklamlardan pay alıyor. Ve haliyle ses çıkarmıyor. Bununla ilgili mutlaka bir tedbir alınmalıdır ama alınacağını hiç sanmıyorum çünkü ortada dönem rakamlar baş döndürücü. Siz de bir reklamcısınız. Reklamlara ilişkin bu kadar titiz bir bakışınız var. Nasıl oluyor? Reklamla ilgili bilimsel olarak kanıtlanmış bazı gerçekler var. Bunu biz de ciddiye alıyoruz. Mesela kadınlara yönelik reklamda oval ve elips çizgiler kullanmak, keskin çizgiler kullanmamak. Ya da renkler. Kırmızı renk kadınlar üzerinde daha fazla etki uyandıran bir renktir. Mesela aynı deterjan sarı, mavi ve sarı mavi karışımı 3 ayrı kutuya konuyor. Sarı kutudan yıkayanlar güzel yıkıyor, mavi kutudan yıkayanlar güzel yıkamıyor diyor. Sarı mavi karışımı kutudan yıkayanlar ise mükemmel yıkıyor diyorlar. Yani renkler karar verme mekanizmalarında bu kadar etkili. Mac Donalds’ın sarı kırmızı renkleri bilinç altında en çok yer eden renklerdir. 1980 Moskova olimpiyatlarında, Ruslar kendi oyuncularının odalarını kırmızı, rakip takımın oyuncularının odalarını ise mavi renkle ışıklandırdılar. Neden? Çünkü mavi, rehavete sevkeder, kırmızı ise canlandırır harekete sevkeder. Aynı şekilde İngiltere milli takımı, 2 yıl önceydi sanırım, Türkiye’ye geldiğinde biz beyaz forma giyeceğiz siz de kırmızı forma giyin dediler. Bu o zaman da söz konusu edildi. Amaç şu: Beyaz saflığı temizliği temsil eder, kırmızı ise ateşleyici, harekete geçirici bir renktir. Onlar kırmızı formalı Türk takımı karşısında performanslarını artırdılar. Bunlar insan doğasıyla ilgili veriler. Peki reklamlar söz konusu olduğunda bu tür bilgileri kullanmanın ölçüsü nedir? Ahlaki ölçü insanı sömürmemektir. Mesela portakal pek çok kültürde kadını temsil eder. Portakalın soyulması da kadının soyunmasını temsil eder. Pepsi Twist’in reklamında da soyulan bir limon soyunan bir kadın birlikte kullanılmıştır. Bilinçaltı reklamları hangi ülkelerde yasak? Rusya’da bu tür reklamlar çok yaygın fakat bununla mücadele eden 25. Kare diye bir oluşum var. Bunlar bilinçaltı reklamlarını tespit ediyor ve yasaklanması için mücadele ediyorlar. Amerika’da kesin olarak yasak. Bildiğim kadarıyla İngiltere’de de yasak. Bilinçaltı reklamları insanları bir nevi hipnoz ediyor. Türkiye’de bugüne kadar tartışılmıyordu bile. Meclis’te de gündeme geldiğine göre belki bundan sonra en azından tartışmaya başlarız. Siz bu çalışmanızı bu yönde değerlendirmediniz mi? Ben bu konuda seminerler veriyorum. Bir dergi benim tezimle ilgilendi, hatta kapak yaptı ama tam tersi bir yargıya varmak için kullandı ve bilinçaltı reklamlarının satın alma davranışında bir etkisi olmadığını, etkili bir reklam olmadığını söyledi. Bilinçaltı reklamı yasaklanmalı ama bir reklam insan psikolojisini hesaba katarak hazırlanmalı diyorsunuz Evet. Aksi taktirde, ne kadar konuşulursa konuşulsun başarısız bir reklam yapmış olursunuz. Hatırlarsanız ‘aganigi’li fındık reklamları vardı bir ara. Herkes de bu reklamı konuşmuştu. Ama fındık satışları artmamış bilakis azalmıştı. Neden peki? Çünkü bu reklamda sex iması kullanıldı. Fındığı kim alır eve? Hanımlar alır. Kim satar? Erkekler satar. Hanımlar fındık almaktan utanır oldular. Bu yüzden de fındık satışlarında azalma görüldü. 1975 yılında Mallbora’nın satışları düşünce yeni bir reklam kampanyası tasarlandı ve sigara içicilerinin kolay kolay içtiği sigarayı değiştirmeyeceği düşünülerek yeni sigara içicilerine ulaşmayı hedef alan bir reklam tasarladılar. 12-13-14 yaşındaki gençler üzerine bir araştırma yapıyorlar. Bu çocuklar,o yaşlarda, kimseye minnet duymama, evden uzaklaşma, hesap vermeme gibi bir psikoloji içinde oluyorlar. Bunları en iyi ifade eden ikonu bulmalıyız diyorlar ve bunun en iyi ifade den ikonun güneşin batımına doğru giden bir kovboy olduğunu tespit ediyorlar. Bu sizde neyi çağrıştırdı? Red Kid’in son sahnesini. Evet. Tam da bu işte. Red Kid, tam teşekkür alacağı sırada ortadan kaybolur. Bir de bakarsınız ki güneşin batışına doğru gitmektedir. Kimseye minneti yoktur yani. Bu reklam Mallboro’nın satışlarını ciddi oranda artırdı. Daha sonra sigara karşıtları Red Kid’in ağzındaki sigarayı kaldırttılar. Kaynak: Gerçek Hayat / HALİME KÖKCE