http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/
http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/
http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/
http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/ http://standuptiyatroizle.tr.gg/

ONLİNE STAND UP TİYATRO OYUNLARI SHOW GÖSTERİLERİ FULL İZLE
Ip Adresin:54.235.6.60Bugün:15Online: Tıklanma:288Burdasın:YAĊžAMIN SESÄ°

Loading

ONLİNE STAND UP TİYATRO OYUNLARI SHOW GÖSTERİLERİ FULL İZLE

YAŞAMIN SESİ

YAŞAMIN SESİ
https://img.webme.com/pic/s/standuptiyatroizle/indir_kck.png
Yazan: Tuncay Özinel

Tuncay Özinel, bu oyunu nasıl yazdığını şöyle anlatıyor:
Edirnede oyun oynamıştık,bir genç geldi benim ile tanışmaya.. Kendisi Kürt kökenli imiş. Sevindim konuştuk. Kürt sorunundan açıldı konu. Benim için böyle bir sorun olmadığını, insanlık sorunu olduğunu anlattım. Bana "Şimdiye kadar Türkiye oldu, bundan sonra Kürtiye olsun" gibilerinden laflar söyledi. Ona, bu sorunun dış kaynaklı olduğunu bizim ülkemizin bölümesinden kimlerin yarar sağlıyacağını anlattım. Giderken "Kafamı altüst ettin.. Şimdiye kadar öğrendiklerimi ters yüz ettin" dedi. Ve sonra bu oyunu yazdım...

Bu oyunu oynamak isteyen gruplar, yazarı aşağıdaki mail adresinden lütfen bilgilendiriniz:
tuncayozinel@hotmail.com

-----------------------------------------------------

1.PERDE

1.SAHNE


Dekor: orta halli bir ailenin oturma ve salon olarak kullanılan odası. Tam karşıda bir giriş kapısı. Bu kapı, sokak kapısının bulunduğu bir antreye açılmaktadır. Sağ tarafta mutfak ve yemek odasına açılan bir kapı vardır.
Perde açıldığında FATMA ANA bir koltukta oturmuş kazak örmektedir. Bir an sonra kapının zili çalar.


FATMA ANA – Nevin..Şu kapıya bak
(Zil tekrar çalar)
Kız neredesin baksana şu kapıya.

NEVİN - Geliyorum anne. (Girer,kapıya doğru giderken.) Ellerim ıslaktı.(Çıkar)
FATMA ANA – Kim gelmiş? (Sessizlik) Kızım gelen kim diyorum. Yahu cevap versene.
Aman Allahım yoksa. (Tam doğrulacakken NEVİN ve arkasında SAADET girerler.)
SAADET - Ben geldim anne.
FATMA ANA- Niye hemen cevap vermiyorsunuz ki. Yüreğim ağzıma geldi. Siz beni
Öldüreceksiniz sonunda.
NEVİN - Her kapı çalınışında aynı şey oluyor zaten.
SAADET - Biz değil anne,sen kendini öldüreceksin bu gidişle. Her kapı çalınışında aynı
Heyecanı yaşıyorsun. Buna insanın kalbi dayanmaz.
FATMA ANA- Ne yapayım elimde değil. Biliyorsunuz sürpriz yapmaya bayılır. (Dalıp gider)
Geçen bayramı hatırlıyor musunuz? “izin alabileceğimi zannetmiyorum.
Sizler iyi bir bayram geçirebilin diye, bizler burada dağlardaki teröristleri
Kovalıyor olacağız.” Diye yazmıştı. Sonra,arife gecesi kapı çalındığında her
hangi biri geldi zannetmiştim.
NEVİN - Kapıyı açtığımda gözlerime inanamadım. Hemen eliyle ağzımı kapattı. “Sus” dedi bana. “Anneme sürpriz yapalım.” Sessizce sarıldık birbirimize.
FATAMA ANA- Yine aynen bu koltukta oturuyordum. Hatırlıyor musunuz?
SAADET - Evet anne. Ben de tam arkanda duruyordum. Önce Nevin girdi kapıdan,
Çılgın gibi bağırıyordu.
NEVİN - Sürpriiiiiz..
SAADET - Sonra kardeşim göründü kapıda.
FATMA ANA- Kapılara sığmıyordu. Aslanlar gibiydi oğlum. İlk kez asker kıyafeti ile
görüyordum onu.
NEVİN - Ne kadar yakışmıştı değil mi ?
SAADET - Beresini iyice yana yatırmıştı. O an babama ne kadar benzediğini fark ettim.
NEVİN -Babam da bere takar mıydı?
FATMA ANA- Hayır hiç bere taktığını görmedim. Ama Saadet haklı. O gün ben de ilk kez
babanıza ne kadar benzediğini düşündüm. Sanki bu kapıdan o gün ikisi
aynı bedende içeri girmişti.
NEVİN - Zaten o benim için her zaman ikisi birlikte oldu. Hem ağabey,hem baba.
Benden iki yaş büyük olmasına karşın,yirmi yaş büyükmüş gibi davrandı
hep.
SAADET - Sadece sana mı? (Gülümser) Ondan üç yaş büyük olmama karşın,bana da baba
Gibi davranmadı mı hep?
FATMA ANA-Elbette öyle davranacak. Bu evin erkeği,babası o! Babanız öldüğünde on bir
yaşındaydı. Önümde durup kocaman kara gözlerini gözlerime dikti, “ Sen
üzülme,ağlama anne,ben varım.” Dedi.
NEVİN -Hiç ağlamadı mı?
FATMA ANA- Hayır. Ne o gün ,ne de o günden sonra onun hiç ağladığını görmedim. Yalnız
Bir defa. On üç yaşındayken. Hani top oynarken düşüp kafası yarılmıştı. Başına dikiş yapılırken ben ağlıyordum. Hiç sesini çıkartmıyordu ama çok canının yandığı belliydi. İşte ilk kez gözlerinin dolduğunu gördüm. Başını
Benden öteye çevirdi. Dikiş bittiğinde kalkarken “Bu ilaçlar gözümü yaktı.”
Dedi, gülümsedim. “Tabi oğlum” dedim.
NEVİN -Ne dayanıklıymış. Ben olsam hiç dayanamazdım.
FATMA ANA- (Kızının saçlarını saçını okşar,sevgiyle) Benim küçücük kızım. Sen
Hiç büyümedin ki. Hep çocuk kaldın. Yaşam böyledir işte,bazılarını
Hiç büyütmez,bazılarını da on bir yaşında büyük adam yapar.
SAADET -En küçüğümüz sendin. O yüzden hepimiz üzerine titredik. Şımarttık seni.
NEVİN -Anne ben şımarık mıyım.
FATMA ANA- Hayır kızım. Ablan söz gelişi söylüyor.
SAADET - Hiç de söz gelişi değil. Bu evde her zaman ezilen kim oldu? Ben! Saadet
Bakkala git, Saadet sofrayı hazırla, Saadet bulaşıkları yıka! Saadet şunu
Yap,Saadet bunu yap, Hep ben ,hep ben! Bu güne kadar Nevin’den su bile
İstediğini duymadım.
FATMA ANA- Haksızlık etme Saadet o küçüktü.
SAADET - Evet sadece babam öldüğünde küçüktü. Ama sen ve ağabeyim onun
Büyüdüğünü görmediniz. İkiniz de tüm sevginizi ona verdiniz. Saadet
Hiç umurunuzda olmadı!
FATMA ANA- Yanılıyorsun Saadet.
SAADET - Yanılmıyorum. Duyulmasın diye,gecelerce yastığın altına kafamı
sokup ağladım. Babam öldüğünde ben çok mu büyüktüm sanki. On dört
yaşındaydım. Bu ne demek biliyor musun anne? Tam sevgi ve şefkate ihtiyaç
duyulacak bir yaştaydım yani.
FATMA ANA- (Nevin’i işaret eder) Sekiz yaşında değildin ya.
SAADET - Keşke sekiz yaşında olsaydım. Babamın öldüğünü anlamazdım.
NEVİN - Ben anlamadım mı sanıyorsun abla.
FATMA ANA – Neler söylüyorsun Saadet. Ne denir bilirsin,” Abla anne yarısıdır.”
Benim yetişemediğim zamanlarda sen ikisine de annelik yaptın. Sevgi
Dersen,üçünüzü ayırt etmedim hiç. Üçünüzün yeri de ayrı,ama var.
SAADET - Affet beni anne. Bazen bunalıyorum işte. Neden bu.
FATMA ANA- Hangimiz bunalmıyoruz ki kızım..Bu bekleyiş sinirlerimizi bozuyor
Biliyorum. Ama çoğu gitti azı kaldı. Hele bir ağbiniz gelsin,her şey
Yoluna girecek.
NEVİN - Ya gelmezse.
FATMA ANA – O ne biçim söz! Elbette gelecek. O benim oğlum. Bu evin erkeği o!
Her akşam dua ediyorum kazasız belasız gelmesi için. Tanrı dualarımı
Kabul edecek biliyorum. Bu kapıdan gireceği günü bekliyorum. Annem
Diye boynuma sarılmasını. Kokusunu özledim oğlumun. Ya gelmezse ha,
Aklınızdan bir daha bunu geçirmeyin sakın. Bu söz bir daha söylenmeyecek
Bu evde, Bu sözün söylenmesini yasaklıyorum.
NEVİN - peki anne bir daha söylemeyiz.
SAADET - Ama anne diyorum ki sen de kendini bu kadar hırpalamasan.

FATMA ANA - Ne hırpalaması?
SAADET - Aylardır evden dışarıya adım atmadın. Biraz konu komşuya gitsen
Diyorum.
FATMA ANA – Hayır döndüğünde beni evde bulmalı. Babanızın ölümünden bir ay
Sonraydı. Bir gün okuldan döndüğünde evde yoktum. Eve döndüğümde
Onu sokak kapısında oturuyor buldum. Beni görünce koşmaya başladı.
“Öyle korktum ki anne” diye sarıldı bana. Küçücük kalbinin sesinden ben
korktum. O gün bu gün hep döndüğünde evde buldu beni. Şimdi döndüğü
zaman burada onu bekliyor olmalıyım.
NEVİN - Anne onu hepimiz özlüyoruz.. Hepimiz istiyoruz ama..
FATMA ANA – Biliyorum canım kızım,biliyorum. O sizin de canınız. Ama benim sizlerden
Farklı bir yanım var. Ben anayım,ana! Bir gün siz de ana olduğunuz zaman
Beni daha iyi anlayacaksınız.
SAADET - Haklısın anne.
FATMA ANA – (Gülümser) ne demişler köpekler ana olmasın. Haydi Saadet bir çay demle
De içelim.
SAADET - Peki anne. (Çıkar)
FATMA ANA_ (Nevine) gel bakayım şöyle..
( Nevin yanına gelir. ördüğü kazağı üzerine tutar.) Ehhh aşağı yukarı bir
karış sonra tamamdır.
NEVİN - Çok güzel oluyor anne.
FATMA ANA – En sevdiği renk bu biliyorum.
NEVİN _ Hepimizin her şeyini biliyorsun değil mi?
FATMA ANA- Evet her şeyinizi biliyorum. Nasıl yemek yediğinizi, uyurken nasıl yattığınızı
Neleri sevip,neleri sevmediğinizi. Her şeyinizi biliyorum. .Bunun adına ne
Denir biliyor musun?
NEVİN - Ne?
FATMA ANA – Bunun adına sevgi denir kızım,sevgi. Bu nedenle de her şeyinizi biliyorum.
Şimdi birazdan ablan içeriye girecek ve “Çayın yanında bir şey ister misiniz
Diye soracak.
NEVİN - Ne dikkatlisin anne ya.
FATMA ANA – Dedim ya sevgiden. .insan sevdiği şeylere dikkat eder.
SAADET - (Kapıdan uzanır.) Çayın yanında bir şey ister misiniz.
ANNE ve NEVİN GÜLER.
Aa,komik bir şey mi söyledim? Niye gülüyorsunuz.
NEVİN - Annem bizi ne kadar iyi tanıdığını anlatıyordu da.
SAADET- Elbette ,biz annemi tanımıyor muyuz ki. (Gülümser) Ne zaman ne yapacağını
Bilmiyor muyuz?
FATMA ANA- İnsan yaşamında en önemli şey sevgiyle ve güvenle yaslanabileceğin bir
omuz. Bir söz var “Eğer bir tek güvenilecek, gerçekten seni seven biri varsa
dünyanın en zengin insanı sayılırsın.” Ne kadar doğru.
NEVİN - Gerçekten . Şimdi düşünüyorum da Anne senin, ablamın ve abimin
Yanında hep güvende olmuşum.
FATMA ANA - Evet biz gerçek bir aileyiz. Eğer çok genç yaşta babanızı kaybetmeseydik
Onun da ne kadar şefkatli,sevgi dolu biri olduğunu çok iyi anlardınız.
SAADET - Ben hatırlıyorum anne. Hem de çok iyi. Bana “Canım kızım “diye sarılırdı.
Vücudunun sıcaklığını hiç unutmadım. Hala hissediyorum.
NEVİN - Ben de hatırlıyorum. Benimle yere oturup oyun oynadığı günleri unuttum
Mu zannediyorsunuz?
SAADET - (Ağlamaya başlar) Allahım neden hep bizim başımıza geliyor bunlar.
Neden?
FATMA ANA _ (Gidip kızına sarılır.) Şşşş.. Sakın ha.. Babanızı ağlayarak anmanızı
Asla istemiyorum. Rahatsız olur. Bizler onun en çok sevdiği insanlardık.
İnanıyorum ki hala da öyle. O orda bizi izliyor şimdi. Düşünsenize
Eğer onu ağlayarak anarsak ne kadar mutsuz olur.
NEVİN - (Onun da gözleri dolmuştur.) ama anne..
FATMA ANA – (Sert) Susun.. Bu evde asla ağlanmayacak. Ağıt yakılmayacak. Babanızı
Sizden daha mı az seviyordum, söylesenize. Ama ona bir söz verdim.
O menhus hastalık yiyip bitirmişti onu. Akciğerlerindeki tümörler tek tek
Kaburgalarını kırmaya başlamıştı. Artık sona yaklaştığımızı biliyorduk.
O da ben de. İkimiz de birbirimize oyun oynuyorduk. Beşinci sınıf
Oyuncular gibiydik. O da ben de oyun oynadığımızı biliyorduk birbirimize.
Bir gün hemşire her zamanki gibi morfin ile geldi. “Bir dakika .” dedi
Hemşireye “ Bir dakika iğneyi yapmadan bizi yalnız bırakır mısınız?”
Kadın çıktı. Çok acı çekiyordu,biliyordum. Elimi tuttu,titriyordu acıdan
“Fatma “ dedi “ Çocukları sana emanet ediyorum demiyorum,çünkü
onlar zaten senin. Ama bana bir söz ver, ardımdan ağlamayacaksın.
Çocuklar da ağlamayacak. Beni hep gülümseyerek hatırlamanızı
İstiyorum. Söz ver bana.” Hiçbir şey söyleyemedim. Öylece yutkundum
Sadece “Söz” diyebildim. Anladınız mı şimdi.
SAADET - Peki anne.
NEVİN - Garip bir şey ama zaten ben hep öyle gülümseyerek anımsıyorum. Benimle
yerde Oyun oynarken. Böyle anımsıyorum babamı.
FATMA ANA- Aferin benim küçük kızım. Onun ölmüş olması bir şey değiştirmez
Biz hala bir aileyiz. Sizler,ben,babanız ve ağabeyiniz. Bu dünyada
En yakın insanlarız birbirimize. Saat kaç Saadet?
SAADET - Ona çeyrek var anne.
FATMA ANA – (Neşeli) bir deneme yapmaya ne dersiniz çocuklar? Daha doğrusu bir oyun
Oynayalım birlikte.
NEVİN - Nasıl bir oyun anne?
FATMA ANA – İşte telefon şurada duruyor. İkinizde bu saatte bir yakınınızı arayıp beş
Dakika konuşacaksınız.
SAADET - Ee,ne var bunda?
FATMA ANA – Bir şey yok o zaman ara.
SAADET - Niye arayayım anne,bence mantıksız olur. Bu saatte.
FATMA ANA – Evet mantıksız tabii. Dostlar arasında hep mantıklı şeyler
mi yaşanmalı.
SAADET - yani..evet.
FATMA ANA – Yanılıyorsun. Ben de yanılmıştım. Bunu bana annem yapmıştı..
Üstelik saat on ikiye geliyordu. Babanızla nişanlıydık. .bana onu aramamı
Söylemişti. O zaman bana da mantıksız gelmişti. Sonra ne kadar mantıklı
Olduğunu anladım.
NEVİN - Aradın mı babamı o saatte.
FATMA ANA - Evet
NEVİN - O ne yaptı?
FATMA ANA - (mutlu) O saatte gelmeye kalktı. Zor ikna ettim gelmemesi için.
NEVİN - Ananem sevinmiştir.
FATMA ANA - Hem de nasıl. Canım annem “Şimdi gönlüm rahat “ dedi. “Seni bu adama
Verdiğim için.”
SAADET - Bunun bir test olduğunu babama söyledin mi?
FATMA ANA - Evet.
SAADET - Ne zaman?
FATMA ANA - Evliliğimizin ilk yıldönümü idi. O akşam anlattım.
NEVİN - Bir şey demedi mi?
FATMA ANA -Hayır. Sustu hiç sesini çıkarmadı. Hiçbir yorum yapmadı.
Gülümsedi sadece.
NEVİN - Benim şeker babam.
FATMA ANA - Aradan bir yıl kadar geçmişti. Bir gün işyerinden aradılar. Bir arkadaşı
Neydi. (İsmini hatırlamaya çalışır.) Şimdi ismini hatırlamıyorum.
Bir kaza geçirdiğini söyledi. Fazla önemli olmadığını,merak etmemem
Gerektiğini söylediler. Hangi hastanede diye sordum,söylemedi. Bana
İş yerinde beni bekleyeceklerini hastaneye beraber gideceğimizi
Söyledi.
NEVİN - Ay anne senin halini düşünemiyorum.
FATMA ANA - Perişandım tabii. Üstümde ne varsa öylece fırlamışım. Mutfak önlüğünün
Üzerine mantomu giydiğimi fark ettiğimde babanızın iş yerine gelmiştim.
İşte orda beni gülerek babanız karşıladı. Şaşırıp kaldım. “ Ya nasıl
Oluyormuş Fatma hanım,işte buna intikam derler.” Dedi.
NEVİN - Sen ne yaptın anne?
FATMA ANA - Hiçbir şey,öylece ağlamaya başlamışım. O,bir taraftan saçlarımı okşuyor
Diğer taraftan gülüyordu.
SAADET - Bence ikinizin yaptığı da saçma .
FATMA ANA - Neden?
SAADET - Nedeni var mı ? İnsan bir anda karşısındakini kaybedebilir.
FATMA ANA - Ya kaybedecek bir şeyi yoksa?
NEVİN - Annem haklı abla.
FATMA ANA - (Kalkıp telefonun yanına gider. Ahizeyi Kaldırır.) Haydi bakalım Saadet,
Sıra sende,ara şimdi nişanlını.
SAADET - (Yerinde kımıldar,daha sıkı oturur.) Hayır aramak istemiyorum.
FATMA ANA - Bak saat o kadar geç değil. Alt tarafı on filan olmalı.
SAADET - Kaç olursa olsun böyle bir sınav için aramak istemiyorum.
NEVİN - Haydi ablaa.. arasana.
SAADET - Hayır
FATMA ANA - Korkuyorsun.
SAADET - Evet korkuyorum
FATMA ANA - Korkularla yaşanmaz kızım. Korkular tüm yaşamı işkenceye
Çevirir. Bu yüzden, neden korkuyorsanız yaşamda üzerine gidin
hep. Korkularınızı yenmezseniz mutlu olamazsınız.
NEVİN - Haydi abla bir cesaret..
FATMA ANA - Haydi benim güzel kızım.. Bak,tüm yaşamın bu telefonun ucunda.
Fal bakmak gibi bir şey.
SAADET - (Yavaşça kalkar. ) Pekii,yalnız.
FATMA ANA - Evet yalnız..
SAADET - Yalnıızz.. (Ansızın karar verir ve kararlı bir biçimde annesine doğru
Yürür ve ahizeyi alır.) bir şey yok
FATMA ANA - Hah şöyle.
SAADET - (Numaraları çevirir hırsla,fakat son numarada parmağı üzerinde durur.
Anne ve Nevin ilgiyle onu izlemektedir. Ani bir kararla ahizeyi yerine
Koyar. Bir an sessizlik olur. Fısıltıyla konuşur.) Yapamayacağım.
FATMA ANA - Yapmalısın. Bir daha bu fırsat eline geçmeyebilir.
SAADET - Eksik olsun. İstemiyorum.
FATMA ANA - Tabii biraz da bu,senin onu ne kadar sevdiğine bağlı.
NEVİN - Nasıl yani?
FATMA ANA - Bir gün küçük bir çocuk babası ile ormanda yürüyormuş. Bir dala takılıp
Düşmüş, “Ahhhh..” diye bağırmış. Biraz sonra birisi “Ahhh..” diye
Tekrarlamış. Çocuk sesi duyunca “ kahretsin” diye bağırmış,aynı ses
“Kahretsin” diye cevap vermiş. Çocuk babasına dönüp “Bu ne ?”
diye sormuş. Babası “Bu yaşamın sesi.” Demiş çocuğa . Dinle bak:
“Seni seviyorum.” Diye bağırmış adam. Ses “Seni seviyorum” diye
geri gelmiş. “ Ne kadar güzelsin” diye bağırmış adam. “Ne kadar
güzelsin” diye geri gelmiş ses. İşte böyle küçük adam,yaşamda ne
yaparsan sana o geri gelir. Sevilmek mi istiyorsun, o zaman
daha çok seveceksin.
NEVİN - Ne güzel bir tanımlama bunu ilk kez duyuyorum. Yaşamın sesi!
SAADET -Sen bir harikasın anne.
FATMA ANA -Yok canım abartmayın. Ben bu yer yüzündeki milyonlarca anneden
Biriyim sadece. Yarın sizler de anne olacaksınız ve benden aldığınız bu
Sevgiyi çocuklarınıza taşıyacaksınız.
NEVİN - Bu dünyadaki en korkunç şey, insanın sevecek birisinin kalmaması
Olmalı.

Bilgi Güçtür ,Paylaştıkça Büyür !__________ 1569613 ziyaretçi (7043738 klik) __________Paylaşmaya Devam Ediyoruz :))
ONLİNE , STAND UP , TİYATRO , OYUNLARI , SHOW , GÖSTERİLERİ , FULL , İZLE , METİN , TEXT , SENARYO , HİKAYELER , MASALLAR , KARİKATÜRLER , BELGESELLER , BİYOGRAFİSİ , TARİHİ , DÖKÜMANI , CANLI , KOMİK , EĞLENCELİ , 0YUNU , TİYATROSU , TEXTLERİ

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol